Home , Haberler , ‚Bilinen sır’la yüzleşilmeli!

‚Bilinen sır’la yüzleşilmeli!

Halı pisliği örtemiyor artık

Toplumda çok yaygın yaşanan ensest ilişkiler nedeniyle maalesef binlerce kız ve erkek çocuk en yakınlarının tecavüzüne maruz kalıyor. Ve bu vahşete, sırf aile yapısını dağıtmama adına göz yumuluyor.

Aileyi korumak için her türlü ahlaksızlık, çürüme göze alınıyor, ensest ilişkilere maruz kalan küçük bedenler yıllarca cinsel istismara uğruyor. Çocuk veya kadınlar, bazen kimsenin haberi olmadan bazen tüm aile bireylerinin bilmesine rağmen üç maymunu oynaması nedeniyle aynı evin içinde sistematik olarak bu işkenceyle baş başa bırakılıyor.

Sunucu Murat Başoğlu’nun yeğeni ile olan ilişkisinin fotoğraflarının yayınlanmasının ardından başlayan ensest tartışması, yüzde 40 verisi üzerinden sürüyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) 56 ilde yapılan araştırmanın verilerine göre 2014’de açıkladığı rapora göre, Türkiye’de ensest ilişki yüzde 40 civarında.

O dönem haberin yayımlandığı site hacklendi ve tehditler aldı. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı bile TKDF başkanını arayarak, „Çok alenen konuşuyorsunuz Sayın Başkan, biraz halının altına süpürün“ dedi.

Hürriyet yazarı Melis Alphan, TKDF’nin söz konusu raporunu hatırlattığı yazısı sonrasında „ensesti normalleştirmek“le suçlandı, 301. maddeden yani, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurum ve kuruluşlarını aşağılanmak“tan dava açılması için sosyal medyada lince maruz kaldı. Ama Alphan’ın yazısıyla Türkiye’deki ensestin boyutuyla birlikte, TKDF’nin raporunun dönemin Diyanet İşleri Başkanı’nın da tehditleriyle tartışmaya bile fırsat vermeden üstü örtüldüğünü de öğrenmiş olduk.

Herkesin bildiği ’sır’rın ifşa olmasının, kutsallaştırılan ‚aile‘ mitini tarumar ettiği ortada. ‚Ensest‘ kapsamına kimler girer veya girmez, ’sayı abartılı, o kadar da değildir‘ tartışmalarının çok hükmü yok. Durumla yüzleşme cesareti gösterenlerin, ‚inanmak istemeyenler yargıya yansıyan dosyalara baksın‘ çağrısı da dikkat çeken başka bir konu.

Keza, yazıda geçen „kimi yerlerde yargıya yansımış ensest olaylarında, avukatlar mağdurların yaşını büyüttüğü için dosyaların kapatıldığını tespit ettiklerinden söz ediyor“ ifadesi bu çağrıyı doğrular nitelikte.

Toplumda çok yaygın yaşanan ensest ilişkiler nedeniyle maalesef binlerce kız ve erkek çocuk, en yakınlarının tecavüzüne maruz kalıyor. Ve bu vahşete sırf aile yapısını dağıtmama adına göz yumuluyor. Aileyi korumak için her türlü ahlaksızlık, çürüme göze alınıyor, ensest ilişkilere maruz kalan küçük bedenler yıllarca cinsel istismara uğruyor. Çocuk veya kadınlar, bazen kimsenin haberi olmadan bazen tüm aile bireylerinin bilmesine rağmen üç maymunu oynaması nedeniyle aynı evin içinde sistematik olarak bu işkenceyle baş başa bırakılıyor.

Tam da Diyanet İşleri Başkanı’nın söylediği gibi gerçekler halının altına süpürülüyor. Konunun toplumda açıkça tartışılmasına dahi izin verilmiyor.

Her fetvalarında, konuşmalarında ’namus ve ailenin kutsallığı‘ndan bahseden Diyanet ve devlet yetkilileri, bu çürümüşlük içerisinde nasıl nesiller yetiştireceklerini gösteriyorlar. Türk aile yapısının kutsallığından dem vuranlar, çürümüş ve yozlaşmış ailenin geldiği noktayı asla ama asla sorgulamayanlardır. Evlerinin içinde ensest ilişki yaşayanlar, dışarıda ’namus‘ bekçileri kesilirler.

‚Namus‘ ve ‚ahlak‘ için her gün kadınları öldüren erkek egemen sistem, mesele ensest olunca ikiyüzlü politikasını ortaya koyar. Kapitalist erkek egemen aile yapısı, çürümenin doruk noktasında.

Toplum artık ‚bilinen sır‘la yüzleşmeli. Aileyi korumak adına bu çürümüşlüğe sessiz kalmamak gerekiyor. Toplumda açık bir şekilde tartışılmasının vakti geldi de geçiyor bile.

Devlet de ciddi önlemler almak zorunda. Ensest ilişki tecavüz ya da taciz olarak görülüp, bunu yapanlar ya da ortak olanlar cezalandırılmalı. Enseste uğramış kişiler koruma altına alınmalı ve psikolojik destek sağlanmalıdır. Ensest yaşamış çocuklar için iyileştirme merkezleri açılmalı, aileleriyle görüştürülmemelidir. İstismar davalarının takibi de daha ciddiyetle ele alınmalıdır. Davalar kamuoyuna açık ve cezai yaptırımları caydırıcı olmalıdır. Devlet, aileyi ve suçu işleyenleri koruyan değil istismara uğrayanları koruyan bir yerde durmalıdır.

Halının altına süpüren değil, halının altını temizleme cesaretiyle yüzleşilmelidir. (Etha/Fadime Çelebi)