Anasayfa , Avrupa , Basına ve Kamuoyuna

Basına ve Kamuoyuna

DEKÖP-A | 26 – 08 – 2011 | Kürtlerin tüm demokratik ve barışçıl çözüm çabalarına rağmen, Türk devleti ve günümüzdeki temsilcisi  AKP hükümetinin savaştaki ısrarı ve toplumsal barışı sekteye uğratan tutum ve politikalarını nefretle kınıyoruz. Geliştirilen bu saldırılara karşı halkımızın sessiz kalamayacağını ve gereken tavrını geliştireceğini belirtiyoruz.

AKP hükümeti Kürt halkına karşı siyasi, askeri, kültürel, ekonomik soykırım kararlarıyla sorunu halletmede ısrar etmektedir. Kürtleri teslim alma ve sindirme politikalarında sınır tanımayarak bir imha konsepti mahiyetinde Kürtlere ait olan her şeyi yok etmeyi kendine mubah görerek Kandil alanına yönelik yapmış olduğu bombardımanlar sonucu bir çok sivil yerleşim biriminde mal ve can kayıplarına yol açmıştır. Buda faşist AKP hükümetinin imha ve inkar dışında hiç bir projesinin olmadığının açık ifadesidir.

Bundan bir kaç gün önce Türk Başbakanı Recep T. Erdoğan’ın Partisinin 10. Yıl kutlamasında Demokratik güçleri hedefleyen, Kürtlere yönelik tehditlerinde askeri ve siyasi operasyonları tırmandırılacağı mesajını vermişti. Kürtlerin siyasal yapılanmaları olan KCK, BDP ve DTK’yi hedef alarak Kürtlere topyekun bir savaş ilanına işaret etmişti.

AKP hükümeti yeni uygulamaları ile Kürdistan´da katliamların provasını yapmaktadır. 1992’de dönemin Başbakanı Tansu Çiller de Kürt sorunu konusunda çözüm yerine çözümsüzlüğü dayatarak böylesi tehditler yapmıştı. Ondan sonra 17000 failli meçhul denilen sokak infazları, 4000 den fazla köyün yakılması ve milyonlarca kişinin yerini ve yurdunu terk etmek zorunda bırakan uygulamalar yapılmıştı. Şimdi aynısını Başbakan Erdoğan yapıyor. Üç haftadan beri sayın Abdullah Öcalan`a karşı sürdürülen tecrit uygulaması, Kürdistan’ın her iline bir süper vali görevlendirilmesi, Kürt halkına karşı suç işlemiş komuta kademesi ile özel timlerin yeniden Kürdistan‘da görevlendirilmesi, AKP hükümetinin Çiller’i aşan bir planlama içinde olduğunu göstermektedir.

Kürdistan`da AKP’nin politikaları  sonucu siyasî ve askeri operasyonları devam etmektedir. Her gün dağlarda Kürt gençleri vuruluyor. Her gece evler basılıp kadın-erkek Kürt insanları tutuklanıyor. Demokratik siyasete yönelik soykırım operasyonları devam ediyor. Bu gerçeği tüm dünya kamuoyunun çok iyi görmesi gerekiyor ki, bugün itibariyle Türkiye’de Kürtlerin varlığı ve özgür geleceği tehdit altındadır.  Bundan böyle TC askeri ve polisinin yapacağı ölümlerden Başbakan Erdoğan sorumludur. Tüm Avrupa devletlerine, AB, AP, BM`lere ilerici ve demokrat kamuoyunu duyarlı olmaya, AKP hükümetinin katliam uygulamalarına karşı seslerini yükseltmelerini ve tepkilerini göstermeleri çağrısında bulunuyoruz.

Türk devleti, bütün kurumlarıyla Kürt katliamını hedefleyen bir iç savaşa hazırlanmaktadır. 18 Ağustostan itibaren orduda bütün izinler kaldırıldı. AKP kirli bir operasyon hazırlığı içerisindedir. Bilinmelidir ki suskunluk bu savaş çetelerini cesaretlendirmektedir. Sermaye baronlarının savaş tamtamları yükseliyor. Çağrımız halkların kardeşliğinin güçlendirilmesinedir. Devrimci-demokratik kamuoyunu, ilerici insanları, insan hakları örgütlerini, Kürt-Türk emekçi halklarını AKP´nin kirli politikalarına karşı çıkmaya, saldırıları protesto etmeye, Kürtlerin haklı demokratik taleplerinden yana tavır almaya davet ediyoruz.

19.08.2011

DEKÖP-A (Demokratik Kitle Örgütleri Platformu-Avrupa) dekop_a@hotmail.de

Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK) info@adhk.de

Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) aveg-kon@hotmail.com

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) konsey@atik-online.net

Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) yekkom@gmx.net