Home , Avrupa , ‘Kürt Halkına Yönelik Katliamlara Karşı Sesimizi Yükseltelim!’

‘Kürt Halkına Yönelik Katliamlara Karşı Sesimizi Yükseltelim!’

LONDRA | 26 – 08 – 2011 | 20 Ağustos Cumartersi günü Kürt ulusal hareketine karşı inkar, imha ve tasfiye operasyonları protesto edildi. Demokratik kitle dernekleri tarafından, sınır ötesi operasyonlar ve katliam hazırlıkları yapan fasist TC devletinin son bir kaç günkü saldırıları kınandı ve basın açıklaması yapıldı. Tohum Kültür Merkezi, Britanya Halk Meclisi, Fed Bir, Partizan, Londra Halkevi, KNK, Roj Women,  Yüzçicek Açsın Kültür Merkezi, Gik-Der, Day Mer, Yeni Kadın Londra ve Yeni Demokratik Genclik (YDG) tarafından yapılan basın açıklamasının tam metni ise şöyle;

Son günlerde Ortadoğu coğrafyasında olağanüstü gelişmeler yaşanmaktadır. Bölgesel savaş için halklarımızı birbirine düşman etmek isteyen uluslar arası küresel güçlerin, topyekûn bir savaş sürecini başlatmak için çok yönlü hazırlıklar yaptıklarını görüyoruz.

Başını ABD’nin ve AB’nin çektiği uluslar arası emperyalist güçler, TC egemen sınıflarını tam bir taşeron olarak kullanmaya başladılar. Libya’ya yönelik yapılan saldırı, Suriye’yi kapsayacak şekilde geliştirerek bölgesel bir çatışmanın tohumlarını ekiyorlar. Küresel güçler, içerisine düştükleri ekonomik kriz nedeniyle kendilerinin yapamadıklarını, taşeronlaşmış TC devleti aracığıyla yapmaya çalışmaktadırlar. 

Uluslar arası işgalci güçler ve faşist TC devleti hedeflerine varmak için, kendileri için bir tehlike olarak görülen Kürtlerin dirilişini ve direnişini temsil eden Kürt Özgürlük hareketinin tasfiyesinde ortak bir anlaşma sağlamış görünüyorlar. Böylelikle yaşadığımız coğrafyada, faşist TC devletine karşı yıllardır direnen Kürt halkına yönelik bütünlüklü bir imha konsepti devreye konulmuş bulunuyor.

Birkaç hafta önce, gerici İslamcı İran rejiminin, 30 bin kişilik askeri gücüyle, PAJK gerillaları şahsında Doğu Kürdistan ve Güney Kürdistan halkına yönelik başlattığı askeri operasyon hala devam ediyor. PAJK gerillalarının gösterdiği büyük direniş karşısında geri çekilen İran rejimi güçlerinin hedefi Kandil bölgesiydi.  

 TC özel askeri birliklerinin de içerisinde yer aldığı saldırıya ABD’nin Irak’taki askeri komutanlığının da onay verdiği ve hatta katliam harekâtına istihbarat temin ettiği İran Devrim Muhafız komutanı tarafından açıklandı.

Türkiye’nin desteğiyle saldırıya geçen İran askeri birliklerinin çok ciddi kayıplar vererek geri çekilmelerini hazmedemeyen Faşist TC’nin kolluk güçleri, bu kez Kürt halkına karşı şuursuzca bir saldırıya yöneldi.

ABD’nin ve AB’nin bölgesel kuklası olan faşist TC’nin mevcut temsilcisi AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan, Kürtleri topyekûn yok etme kararı aldığını çok net olarak açıkladı. Kürtlere yaşam hakkı olmadığını ve Kürt ulusal hareketini tasfiye için her yolu deneyeceklerini birçok kez dillendirdi. Bunun için de Kürt ulusal hareketi gerillalarına karşı kimyasal silah kullanan bir generali Genelkurmay Başkanlığına atadı.

İmamın devletini temsil eden Erdoğan, Kürtlere karşı kurduğu savaş hükümetiyle saldırılara devam ediyor. ‘Çocuk da olsa, kadın da olsa gerekirse öldürüleceklerdir’ diyen faşist AKP’nin savaş hükümeti, Kürt gerillaları şahsında Kürt halkına topyekûn bir saldırıya yöneldi.

TC egemen güçleri AKP hükümeti aracılığıyla, ‘Kürt sorununu çözeceğiz’, ‘tarihi fırsat, barış ve kardeşliğin’ sağlanması gibi vaatlerle başlattığı tasfiye hareketi bugün askeri operasyonlarla devam etmektedir. Bütün boyalı basının satılmış kalemşörlerini ve medyasını da yanına alıp, milliyetçi duygularla, şovenizmi yaygınlaştırarak linç kampanyasını yoğunlaştırarak sürdürmektedir. 17 Ağustos akşamı TC savaş uçakları Kandil, Xinere, Xakurke, Zap, Metina ile Duhok ve Hewler’e bağlı birçok alana bomba yağdırarak, gece boyunca hava saldırılar sürdürdü. İkinci günde yoğun bombardıman devam ettirilmiş, bazı alanlarda halkın yaşadığı evler yıkılmış, köylerin alt yapıları zarar görmüştür. Şuana kadar, 300’den fazla bomba, hiçbir hedef gözetmeksizin Güney Kürdistan halkına karşı kullanıldı ve bombalama son hızıyla devam ediyor.

Ayrıca, faşist TC devletinin hedefinde Kürt siyasetçileri, ilerici, demokrat ve devrimciler de bulunmakta. MGK kararıyla, ‘Kürt siyasetçilerine karşı, suikastlar dâhil olmak üzere çok kapsamlı saldırıların olacağı’ tehdidi resmiyet kazandı. Bir başka ifadeyle, binlerce Kürt siyasetçisi, aydını, gazetecisi çok yönlü saldırılara maruz kalacak ve tutuklanacak.

ABD’nin tam desteğiyle faşist TC devleti, müzakere yürüttüğü Kürt ulusal hareketi önderi Abdullah Öcalan’a karşı tam bir tecrit politikasını uygulamaya koydu. Sayın Öcalan’la görüşmelerin yapılmaması, savaş konseptinin en üst düzeyde devreye konulduğunu gösteriyor.

Güçlerimizin olduğu her alanda, egemen faşist ideolojinin katliam girişimleri karşısında sesimizi daha gür çıkararak, Kürt ulusunun yanında olacağımızı ilan ediyoruz.  Türk-Kürt uluslarından ve diğer azınlık milliyetlerden halkın eşit haklar temelinde, özgür olabilecekleri bir düzende, kardeşçe yaşamalarını savunuyor, her nerede olursa olsun; Kürt kimliğinin tanınması, ana dilde eğitim, Kürt kültürünün geliştirilmesi, siyasi tutsakların serbest bırakılmaları gibi talepleri demokratik talepler olarak görüyor ve sahipleniyoruz. Bunların Kürt ulusunun en demokratik ve haklı talepleri olduğunu, bu haklı talepler için mücadele edeceğimizi beyan ediyoruz!

Biz aşağıda imzaları bulunan Kurumlar olarak, Tüm devrimci demokrat ve yurtseverleri Kürt ulusal hareketine ve Kürt halkına karşı uygulanmaya konulan toplu katliamlara karşı mücadele etmeye ve karşı tutum almaya çağırıyoruz.

·         Sınır ötesi operasyonlara ve yeni katliam hazırlıklarına son!

·         Yaşasın Halkların Kardeşliği!

·         Yaşasın Özerk Demokratik Kürdistan !