Anasayfa , Avrupa , Avrupa’nın Merkezinde Emperyalist Politikalara Karşı Tepki Yükseldi (Foto)

Avrupa’nın Merkezinde Emperyalist Politikalara Karşı Tepki Yükseldi (Foto)

blockecb17FRANKFURT | 19 – 03 – 2015 | Avrupa Merkez Bankası (ECB) yeni binasının açılışının olduğu 18 Mart günü, Troyka ve Avrupa Merkez Bankasının politikalarına karşı tepkisel eylemler gerçekleştirildi. Yaklaşık 12 yıldır inşaatı süren ve 1,2 Milyar avroya mal olan yeni ECB binasının 2008 krizinden buyana devletlerin pollitikasına direk müdahale etmesiyle tartışmaların odağına oturmuştu.

Eylemleri organize eden Blockupy eylem birliği tarafından yıllardır yeni ECB binasına yönelik eylemler yapılmaktaydı. Açılış günü netleştikten sonra, Blockupy tarafından bir senedir hazırlıkları yapılan ECB binasının açılışının engellenmesine yönelik eylemler önceki gün sabahın erken saatlerin itibaren başladı. Avrupa’nın birçok şehrinden Frankfurt’a akın eden binlerce insan sokakları zapt ederek, Avrupa’nın yeni emperyal politikalarına karşı öfkelerini dile getirdiler. Protesto etkinliği için iki tren ve 60 Otobüs orgnize edildi ve 20 binden fazla insanın protestolara katlılımı sağlandı.

Sabah saatlerinde protesto etkinliklerinin oldukları yerlerde polislerin fazlaca olmamaları, polis arabalarının park halinde olmaları dikkat çekmişti. Proteso etkinliklerinin hız kazanmasıve öfke seline dönüşmesiyle birlikte polis arabaları ateşe verildiği görüldü.

Güün ilerleyen saatlerinde polislerin takviye güç alarak olanca gücüyle eylemlere müdahlesiyle onlarca insan yaralandı ve gözaltına alındı. 80’dan fazla eylemcinin yaralandığı eylemde, burjuva basını 88 polisin yaralandığını duyurdu. Eylem komitesinin verdiği bilgiye göre ise 8 polisin taş atmalar sonucu yaralandığını, 80 polisin ise yine kendi polis arkadaşlarının gazlı/sopalı saldırıları sonucu yaralandığını belirtti ve basında çıkan haberlere tepki gösterdi. 13 eylemcinin ise polisin aşırı güç kullanımına maruz kaldığı ve ciddi bir şekilde yaralandığın belirtildi. Kullanılan aşırı güç ve biber gazı sonucu bir çok alanın ve durakların geçici olarak kullanılamaz hale geldiği görüldü. Eylemcilere müdahale eden polis yüzlerce eylemciyi köşeye sıkıştırarak kimlik bilgilerini alması ise yine tepkilere neden oldu.

Eylemlerde konuşan bir çok konuşmacı ve eylem komitesi adına yapılan konuşmalarda Polis şiddeti kınanırken, eylemlerin meşru olduğunun altı çizildi. Troyka ve ECB’nin Yunanistan politikasına vurgu yapan konuşmacılar, uygulanan politikalar ile başta Yunan halkı olmak üzere, Avrupa’nın bir çok şehrinde insanların yaşama alanlarının kısıtlandığı, birçok kesimin varolma mücadelesi ile karşı karşıya kaldıklarını, ölümlerin ortaya çıktığı vurgulandı. Yunanistan, İspanya ve İtalya’da işsizliğe dikkat çeken konuşmacılar, oralarda yaşananlara oranla eylem anında yaşananların karşılaştırılamaz olduğunu ve Alman Burjuva basınının eylemlerde ortaya çıkan görüntüler üzerinden eylemcileri karaladığı dile getirildi. Eylem komitesinde yer alan bir temsilci, SPD, CDU politikacılarının eylemleri mahkum etmesini sert bir şekilde eleştirerek, krizin, savaşın, işgallerin sorumlulularının meşru eylemleri kınamaları yerine hesap vermeleri gerektiğini dile getirdi. Verilen zararları teşhir edilmesinden öte, bu öfke selinin nedeninin ortaya çıkarılması gerektiğini dile getiren temsilci, bu kadar insanın karşı çıkmasında reel gerçekler olduğunu belirtti.

Birçok alanda yapılan miting ve blokaj eylemlerinin yanı sıra sendikalar tarafından da bir yürüyüş gerçekleştirildi. Avrupanın birçok şehrinden gelen sendikacılar, Troyka ve ECB’nin kriz poltikasına karşı seslerini yükselttiler. Römer meydanında biraraya gelen ve alana sığmayan binlerce kitleye konuşan Yunanistan sendikalarının temsilcileri, ECB’nin sadece bir banka olmadığını, Troyka siyasetinin merkezi olduğu vugulandı. ECB’nin son yıllarda kendi yasalarını dahi aşarak, iflasın eşiğinde olan devletlerin bonolarını satın alması, devletlere tasarruf paketleri dikta etmesi ve bunun uygulanması için bizzat devletlere kendi memurlarını dayatmasıyla sadece bir sembol olmadığı, yoksulluğun, sefaletin ve bunlardan dolayı yaşanan ölümlerin bizzat merkezinde yer aldığı dile getirildi. Konuşma yapan birçok kişinin Kobanê direnişi ve Gezi isyanına dikkat çekmesi, kitleyi coşturdu. Özzelikle Kobanê’de ortaya çıkan direnişe vurgu yapan konuşmacılar direnişçilere selamlarını yolladılar.

ATİF, YDG ve Yeni Kadın’ın yer aldığı ve bir çok sendikanın, anarşist-otonom grupların, devrimci-demokrat güçlerin yer aldığı yürüyüş akşam saatlerine kadar sürdürüldü. Bu esnada çıkan bir çok provokasyon boşa çıkarıldı. Alte Oper meydanına varan binlerce kitle burada yapılan son konuşmalardan sonra dağıldı. Sabahın erken saatlerinde başlayan ve akşama kadar süren eylemlerde AB’nin Troyka önderliğinde ki emperyalist politikalarına ve onun kurumlarından olan ECB’ye öfke yağdı. ECB yeni binasını üzerinden gelişen eylemliliklerde şehir polis tarafından adeta açık bir hapishaneye çevrildi. Birçok giriş çıkışlar kontrol altında yapılırken, caddeler kapatıldı, tramvay ve orobüs seferleri iptal edildi.