Anasayfa , Avrupa , Avrupa’da Gelişen Irkçılık Ve Güncel Gelişmeler Paneli Gerçekleştirildi

Avrupa’da Gelişen Irkçılık Ve Güncel Gelişmeler Paneli Gerçekleştirildi

Hamburg |03.12.2018| ATİF Hamburg tarafından organize edilen ‘‘Avrupa’da gelişen ırkçılık ve güncel gelişmeler’’ konulu panel gerçekleştirildi.ATİK eşbaşkanı Süleyman Gürcan , Yazar Yusuf Köse ve Hamburg eyalet parlamentosu Die Linke Milletvekili Mehmet Yıldız’ın konuşmacı olarak katıldığı panel ATİF Hamburg dernek Lokalinde dün (02.12) saat 14’te başladı.

Açılışın ardından divanın ilk söz hakkını Yusuf Köse’ye vermesiyle panele başlandı. Yazar Köse sunumunda gelişen ırkçılığın Kapitalist sistemin ekonomik krizlerinden yola çıkar sunum yaptı. Detaylarıyla beraber Kapitalist sistemin geçmişten günümüze ekonomik tablosunu ortaya koyduğu sunumunda dikkat çekici noktalardan birini de G7 (Avrupa ve ABD) ülkeleri ile BRİCS (Brezilya , Rusya , Hindistan , Çin ve Güney Afrika) ülkeleri arasındaki Ekonomik , Ticari karşılaştırmalar aldı. G7 ülkelerinin 1998 yılında Dünya genelinde BRİCS’e göre daha güçlü olduğu verileri sunan yazar Köse yakın tarihte ise BRİCS’in G7 ülkelerini geçtiğini söyledi. Bir diğer dikkat çekici veri ise sermaye sahibi bir avuç burjuvazinin gelirinin Dünya’nın kalanından fazla olduğuydu. Bununla beraber yaşanan ırkçılık bir yanınında ekonomik ayağının olduğu vurgulandı.

İkinci söz hakkını Die Linke Milletvekili Mehmet Yıldız aldı. Mehmet Yıldız sunumundan yazar Yusuf Köse’nin ekonomik nedenleri dışında tarihsel olarak konuya değindi. Geçmişten günümüzde emperyalist , kapitalist sistemin yağma , sömürü ve soykırımlarına değindi. Almanya’da Hitler dönemine atıfta bulunarak Hitler dönemini doğuran koşullarla bugün AfD’nin çıkışı ve söylemlerinin benzerliğine vurgu yaptı. O dönemde Nazilerin Komünist ve Yahudilere karşı politik argümanlar kullanıldığı vurguladığı konuşmasında bugünde ise AfD’nin Mültecileri ve İlticacıları ‘‘hedefine’’ koyduğunu vurguladı. O dönemde dil ve yöntemde Yahudi ve Komünistleri hedef alan Hitler’in bugün AfD dile ile aynı olduğunu vurguladı. Hitler Rejimini iktidara getirenin Almanya sermayesi olduğu vurgulandı. Hitler’in Stalingrad’ta yediği ‘‘Şamarın’’ aslında emperyalist ülkelerinde orada yediğini söyleyerek daha sonra Hitler’e karşı tutum alan  emperyalist ülkelerin durumuna da vurgu yaptı. Tutum almalarındaki sebebin SSCB’nin Hitler rejimini yenerek Avrupa’ya yönelik ortaya çıkaracağı perspektiften korkmaları olarak değerlendirdi. O dönemin sermayesinin ortaya çıkardığı Hitler’in benzeri biçimde bugün ki sermaye tarafından AfD ‘nin ortaya sürüldüğüne vurgu yaptı.

Bir diğer panelist olarak ATİK Eşbaşkanı Süleyman Gürcan’da panele ilişkin konuya başlamadan geçtiğimiz ay itibariyle 100. yılına giren  Almanya Kasım Ayı devrim girişimi döneminde yaşamını yitiren devrimcileri ve 9 Kasım günü başlayan Yahudi soykırımında yaşamlarını yitirenleri andı. Avrupa’da yükselişte olan ırkçı partilere ilişkin bilgiler verdi. Detaylı olarak birçok ülkede hükümet ortağı olan yada meclislerde temsil hakkı bulunan çeşitli AB ülkelerindeki partileri açıkladı. 2000 yılı başlarından itibaren kurulan veya sıçrama gösteren partiler olduğunu vurguladı. Özellikle 2008 krizinin de etkisine dikkat çekti. Merkel’in 2004 yılında yaptığı bir röpotaj’da değindiği konunun günümüzdeki konjonktür için açıklayıcı olduğunu söyleyerek hatırlatmada bulundu. Merkel’in yaptığı röportajda Almanya’nın gelecek çıkarları için ‘‘ Sağduyulu Milliyetçiliğe İhtiyaç Vardır’’ sözünün bugün geliştirilen ırkçılıkla bağlantısını ortaya koydu. Bu değerlendirmenin başlangıç olduğunu vurguladı.Emperyalist, Kapitalist sistemin krizleri beklediği bir dönemde krizlere karşı planlarını vurguladı. Bu planlardan ilkinin bölgesel savaşlar çıkarmak olduğunu vurguladı. Somut olarak Ortadoğu örneğini verdi. İkinci olarak işçi-emek ücretlerini ,  daha önce kazanılmış hakları törpülemek istendiğini vurguladı. Üçüncü olarakta krize karşı milliyetçiliği yükseltme politikasının egemenler tarafından hayata geçirildiğini vurguladı. Bu politikaların uluslararası bir proje olarak birçok ülkede hayata geçirildiğini vurguladı. Almanya dışında Avusturya’da da benzeri bir şekilde ırkçı partilerin iktidara kadar yükseltildiğini vurguladı. Almanya’da yükselen ırkçılığın altında devlet desteği olduğunu NPD kapatma davası sürecinden örneklerle sundu. O davada Anayasa koruma örgütünün davaya müdahalesi ve yaşanan skandalları hatırlattı. AfD’nin kurucuları arasında yer alan Almanya’nın önemli sermaye sahiplerin liderlerinin olduğunu hatırlattığı konuşmasını buna karşı göçmen örgütlerinin Almanya İşçi ve emekçileri ile anti-faşist birliktelikler oluşturarak karşı koyması gerektiğini vurguladı.

 

Soru ve düşünceler için söz hakkı dinleyicilere verildi. Gelen sorular üzerine son bölümde cevap hakkı ve toparlama gerçekleştirildi.Katılımcılara önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek eylem ve etkinliklerin duyurularıyla beraber etkinlik bitirildi.