İSTANBUL | 23 – 02 – 2011 | DDSB (Devrimci Demokratik Sendikal Birlik) ve ATİK’in ‚İşçilere ve emekçilere yönelik saldırlar ve görevlerimiz‘ adlı Sempozyum İstanbul’da gerçekleşti. Petrol-İş sendikasının Konferans Salonunda, çok sayıda kitlenin katılımıyla yapılan sempozyumda DDSB ve ATİK çeşitli konularda sunumlar yaptı.
Üç farklı oturumun yapıldığı program saat 10.50’de başlayarak 19.30’a kadar sürdü.
Kriz ve Torba Yasası
Açılış konuşmasını Belediye-İş 2 Nolu Şube başkanı Hasan Gülüm yaptı. Hasan Gülüm süreci kısa değerlendiren ve emekçilerle işçilere yönelik saldırılara karşı örgütlü olmanın önemine değinerek, bu sürecin sabır ve inatla örüleceğini söyledi.
Daha sonra 1. Oturuma geçildi. Bu oturumda Mustafa Sönmez ‚Ekonomik kriz ve emeğe yönelik genel saldırılara değinerek özetle saldırıların arka planını anlattı. Krizin Faturasının emekçilere ödetildiği ve Kapitalistlerin bir toparlanma yaşadıklarını söyledi. Mustafa Sönmez’den sonra Deri-İş eğitim uzmanı Engin Çelik’te son süreçlerde ki saldırılara da Torba yasanın ne olduğu ve neler getireceği konusunda sunumunu yaparak, esnek çalışmanın üzerinde durdu. Torba yasanın işçilerin ve çalışanların haklarını gasp eden bir çok uygulama getireceğini bunu içinde karşı mücadelenin örülmesinin önemini vurguladı. Sunumlardan sonra söz hakkı katılımcılara verildi ve sorular alındı. Sorulara verilen cevaplarla oturum sonlandırıldı.
Gerger: Halk hareketleri kendi önderini yaratacak
2. Oturumda Haluk Gerger Orta Doğudaki Halk hareketleriyle ilgili bir sunum gerçekleştirerek, Kuzey Afrikadaki Devrimler ve Halk hareketleri konusunda detaylı bir sunum yaptı. Gerger ‚Hiç bir şey çıkmaz denilen halkların neler başarabileceklerini herkes görmek zorunda. Tüm diktatörlerin er ya da geç yıkılacaktır‘ dedi. Kitlelerdeki değiştirici güce dikkat çeken Gerger, önderlikten yoksun olsalar da, mutlaka kendi içinden önderliklerini ve örgütlerini yaratacaklarını vurguladı.
Gerger sunumun sonunda ise ‚Önemsenmesi gereken en önemli konu da, bu halk hareketlerinin tüm dünya halklarına cesaret verdiği ve kitlelerin kendilerine olan güveni tazelediğidir‘ dedi. belirterek sunumunu sonlandırdı.
Gürcan: Saldırılar sadece yarı-sömürgelerde değil
2. Oturumda ise ATİK ve Avrupa Delegasyonu da ki katılımcılar sunumlarını gerçekleştirdiler. ATİK Genel Sekreteri Süleyman Gürcan, ilk olarak Avrupadaki saldırıların içeriği ve nasıl gerçekleştiği hakkında bilgi verdi. Göçmenlere yönelik saldırıların bir kat daha katmerli olduğunu vurgulayan Gürcan, sadece sömürge ve yarı sömürge ülkelerde değil, Avrupada da emeğe dönük ciddi saldırıların olduğunu söyledi.
Komintern başkanı Nadir Aykut ise devamla dünya genelindeki bu saldırıların emperyalist merkezli olduğu belirtti. Esnek Çalışma, taşeronlaştırma, kısa süreli ve düşük ücrete çalıştırma ve örgütlemeye yönelik saldırıları dile getiren Aykut, Avusturyadaki sendikal çalışmalarda atılan başarılı adımlardan örnekler verdi. Aykut ayrıca sınıf sendikacılığının önemine vurgu yaparken, sendikal bürokratizmine karşı mücadelenin mutlak yapılması gerektiğini belirtti.
Sendikada yönetici olmak önemli
İGMetal sendikasından katılan Markus Stockjan’da genelde Almanya’daki işçilere yönelik saldırılar konulu bir sunum gerçekleştirdi. Sendikalı olmanın, hak alma mücadelesinin önemi hakkında konuşan Stockja, sınıf bilinçli işçilerin mutlaka sendika yönetimlerine girmeleri ve çalışma yürütmeleri gerektiğini söyledi. Yine İGMetal temsilcisi tüm engellere rağmen işçilerin ve ezilenlerin mücadele ederek kazanacaklarını söyledi.
Sunumların bitiminden sonra katılımcılara söz hakları verilerek, gelen sorular yanıtlarak, bu oturuma on verildi.
İşçi Direnişleri ve Deneyimler
Son oturum işçi direnişleri ve elde edilen deneyimler konuluydu. Türkiyedeki işçi hareketleri, sorunları ve deneyimlerle ilgili Deri-İş Eğitim uzmanı Eren Korkmaz ve Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm sunum yaptılar.
Kadın işçilerin örgütlenmesi ve sendikalarda kadınların konumu konularında ise somut örneklemeler ve ayrı sunumlar gerçekleştirildi. Devamındaki Serbest Kürsü bölümünde ise söz hakkı alan katılımcılar konuşmalarını yaptılar. Deri- İş Başkanı Musa Servi de kısa bir sunum yaparak var olan sorunların nasıl giderileceği ve çözüm yöntemleri üzerinde durdu.
Avrupa Kadınların Kurtuluş Hareketinden bir temsilci ise genelde Kadınların örgütlenme sorunlarına değinerek daha fazla örgütlenmek ve mücadele etmek gerektiğini söyledi.
Serbest Kürsüde ayrıca semtlerde çalışma, işçi örgütlenmesinde genç işçilerin ve kadınların örgütlenmesi gibi tebliğler sunuldu. Yine Uluslararası dayanışmanın önemi de vurgu yapılarak Sempozyum sonlandırıldı.