Home , Avrupa , ATİK İsviçre: „TURAN TALAY YOLDAŞ ÖLÜMSÜZDÜR“

ATİK İsviçre: „TURAN TALAY YOLDAŞ ÖLÜMSÜZDÜR“

TURAN TALAY YOLDAŞ ÖLÜMSÜZDÜR
Devrimci mücadelenin alçak gönüllü, mütavazi, bir o kadar da çalışkan ve disiplinli bir neferini bugün sonsuzluğa uğurladik. Turan yoldaş mücadele yaşamı boyunca yarattığı değerleri yüzündeki gülümsemeyle bizlere bırakarak aramızdan ayrıldı.

Avrupa’da O’nu ülkeden de tanıyan bir çok yoldaşı, tanıdığı dostları olmasina karsin, bir çoğumuz da onu İsviçre’ye geldikten tanıdık. Ama O’nu önceden ülkeden tanıyanlarda, burada sonradan tanıyan yoldaşları, dostları da verdiği mücadele ve ödediği ağır bedellere rağmen onun ağzından bir kez olsun pişmanlık ifade eden bir söz duymamıştır. Aksine geçmişini hep gururla anlatır, “keşke daha fazlasını yapabilseydik” derdi.

Elbette hepimiz gibi onun da yaşamı boyunca yaptığı hataları, eksiklikleri olmuştur. O sadece kahramanlıklarını, başarılarını değil, hatalarını, zaaflarını da saklamadan anlatırdı. Onda gerçeğin gözüne bakma cesareti vardı. “Bizim için kötü olanın gerçekler değil, gerçekleri keşfedememek” olduğunu biliyordu. Bu yüzden kimilerinin “eski kuşak”. “yaşlı kuşak” diye tanımladıkları yaş grubu içinde yer alsada O’nun en önemli özelliklerinden biride yeniliğe, yeni fikirlere açık olması, hastalığı boyunca dahi araştırmaya, tartışmaya, sorgulamaya ilgisini yitirmemesidir.

İsviçre’ye geldikten sonra uzun bir süre oturum alamamış, işçi statüsünde oturum aldıktan sonra da ilerlemiş yaşına rağmen emekli olana kadar çalışmak zorunda kalmıştır. O’nu ülkeden tanımayanlar o zamanlar ATİK’e bağlı faaliyet yürüten “Zürich Gençlik ve Kültür Evi”nden tanımaya başlamışlardır. Sonrasında ise açılan “KulturFabrik’in daimi üyesi olmuş, Yönetim ve Komisyonlarda görev üstlenmiştir.

Dernek toplantılarında, tartışmalarda kimse ilk sözü alarak açılışı yapmadığında hemen her zaman “bari ben başlayayım” deyip ilk sözü alırdı. Bazen konuşmasını gereğinden uzun tutsada hemen herkes tarafından ilgiyle dinlenirdi. Bilgisini, birikimini elinden geldiğince aktarmaya çalışırdı. Sık sık “Devrimci Dayanışma”nın ötesinde “Birleşik Devrimci Mücadele”nin gerekliliğine güçlü vurgular yapardı. Dernek faaliyetlerine, etkinliklerine, yürüşlere, gösterilere olanakları, sağlığı elverdiği ölçüde katılmaktan geri kalmazdı.

Genel olarak mütavazi, alçakgönüllü karekterine rağmen bazen özellikle de en yakınındakilere kızar gibi bağıırarak konuşsada, hemen hiç kimse bundan alınmaz, onun bunu isteyerek, kırmak için yapamadığını bilirdi. Bir de “Arı sevgisi”. “Arı” dan konu açılmaya görsün. Tut tutabilirsen Turan’ı.

Onun belki herkes tarafından bilinmeyen bir yanı da şudur: Maddi geçim durumu pek iyi olmamasına, kıt kanaat geçinmesine rağmen buradan ülkedeki yetim kalmış, yoldaşlarının çocuklarına elinden geldiğince maddi yardımda bulunmaya çalışmasıdır. Çocukların okul masraflarını, giyim kuşam ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapmaya çalışır. Bunları da herkese anlatmazdı.

Evet hayatımızdan, İsviçre’den düzene yenilmeyi kabullenmeyen bir de Turan Talay geçti. Son nefesine kadar dik durdu. Onu sevdik. Hep sevgiyle hatırlayacağız.

Yıldızlar Yoldaşı Olsun

ATİK İsviçre Komitesi