Home , Avrupa , ATİF ve YDG: „TTIP, CETA ve TİSA gibi Emperyalist Antlaşmalara Karşı Çık!“

ATİF ve YDG: „TTIP, CETA ve TİSA gibi Emperyalist Antlaşmalara Karşı Çık!“

stopttipbannerATİF/YDG |09-10-2015| AB ve ABD arasında yapılan onlarca kirli ittifaka bir yenisi daha eklenmek istenmektedir. Emperyal çıkarları gereği ABD ve AB arasında stratejik bir işbirliği vardır ve dünyada hüküm süren işgal ve talan politikasından iki tarafın ciddi derecede payları mevcuttur.

Transatlantik Serbest Dolaşım Ticareti (TTIP) kapsamında ABD tarafından AB‘ye bir antlaşma dayatılarak, kirli ticaret antlaşmalarına bir yenisi eklemek istenmektedir. Bugünlerde karar verilmesi gereken bu antlaşmaya karşı Avrupa’da ciddi bir sivil muhalefet gelişmiştir. Avrupa tarihinin en büyük sivil muhalefeti ile TTİP, CETA ve TİSA antlaşmalarına karşı çıkılmaktadır.

TTİP antlaşmasının başta işçi ve emekçiler olmak üzere geniş kesimler tarafından kabul edilmemesinin haklı sebepleri vardır. TTİP antlaşması gereğince, ABD tarafından AB’ye daha düşük seviyede bir yaşam standartları dayatılmaktadır. Elbette burada egemenlerin ve büyük sermaye kesimlerinin hayat standartları değil, halkın yaşam standartları ciddi bir şekilde etkilenecek, sağlıktan eğitime, bir çok sosyal haklardan yıkımlara gidilecektir. Her ekonomik krizden sonra budanan işçi ve emekçilerin sosyal hakları, TTİP vesilesiyle daha fazla budanacaktır.

TTİP, CETA ve TİSA antlaşmaları, emperyal bloklar arasında süren dalaşların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu antlaşmaları Çin-Rusya (Şangay Beşlisi) blokuna karşı daha effektif bir rekabet ortamını sağlamak ve bu rekabetten daha karlı çıkmak için ABD-AB-Kanada ve diğer devletilerin karşı hamleleri olarak algılamak gerekir. Bu antlaşmalar tamamen büyük sermaye kesimlerinin daha fazla kar elde etmeleri üzerine kurulmuştur. İşçi ve emekçilerin çıkarlarına terstir ve en temel insan haklarının dahi ihlali anlamına gelmektedir.

Yapılan ikili antlaşma detaylarının gizli olması, sermaye dolaşımının daha hızlı yapılması için bariyerlerin kaldırılması, tüm düzenlemelerin sermayenin çıkarlarına göre yeniden ele alınması, fracking gibi metodlarla doğanın katledilemesine hız verilmesi ve çevre koruma standartlarının geriletilmesi, tüketici haklarının budanması, tarım alanlarının büyük sermayelere peşkeş çekilmesi gibi sonuçlar bizleri beklemektedir. TTİP antlaşmasının uygulanması durumunda ABD’de uygulanan ve insan sağlığını doğrudan etkileyecek üretim koşulları, AB sahasında hüküm sürecektir. TTİP’le birlikte hem insan sağlığı daha da bozulacak, hemde sağlık hakları budanarak sağlıklı yaşam koşulları önemli oranda zarar görecektir.

TTİP antlaşması, Avrupa Birliği topraklarında yüzyıllardır işçi ve emekçilerin canı ve kanı pahasına kazandıkları demokratik haklarına yönelik politik arenada ortaya çıkan en ciddi saldırıdır. Büyük Konsernler TTİP antlaşmaları üzerinden ülke hukuk sistemlerini devre dışı bırakabilecek yetkilere sahip olacaklardır. Hiçbir büyük güç; gizlilik kanunu, işçileri işten çıkarmalara karşı koruma kanunu, bilgi erişim hakkı gibi hak ve kanunlar karşısında sorumlu olmayacak ve büyük yatırımcılar için özel hukuk sistemi yaratılacaktır. Burada ki amaç, büyük sermaye kesimlerinin daha hızlı bir biçimde daha büyük karlar edinmelerini sağlamak ve hiçbir kuruma hesap vermemelerini sağlamaktır.

TTİP antlaşmalarına onay veren Alman hükümeti, gelecekte yaşanacak tüm antidemokratik uygulamalardan ve hak gasplarından sorumlu olacaklardır. TTİP, CETA ve TİSA antlaşmaları gizli bir şekilde yürütülerek meclislerin devre dışı kalması, halkın bu süreçten tamamiyle uzak tutulması anlamına gelmektedir. Yapılacak antlaşmaların meclisler yoluyla geri püskürtmek böylece olanaksız hale gelmiştir. Zira bu antlaşmalar bizzat Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yürütülmekte, parlamento kısmi olarak bilgilendirilmektedir.

Bu türden antlaşmaları püskürtmenin tek yolu başta işçi ve emekçiler olmak üzere geniş kesimlerin sokak mücadelesinden geçmektedir. Grevler ve kitlesel eylemlerin bir çok antidemokratik ve emperyalist antlaşmanın önüne geçtiğine tarihimiz tanıktır. Avrupa’da ve Almanya’da yüzbinlerce işçi ve emekçi TTİP, CETA ve TİSA’ya kaşı harekete geçmekte ve Avrupa tarihinin en büyük sivil direnişlerinden birisi sergilenmektedir. Bu direniş bugün kendisini Berlin’de göstermekte yarın daha da büyüyerek tüm Avrupa sokaklarına yayılacaktır, çünkü geleceğimiz tehdit altında, haklarımız budanmakta, insani gereksinimleri temin etme olanakları giderek sınırlanmaktadır.

ATİF ve YDG olarak tüm yerli ve göçmen kesimlere çağrımız, her alanda ortak bir şekilde TTİP’e karşı örgütlenmek ve sokaklara çıkarak demokratik tepkilerimizi ortaya koymaktır.

TTİP, CETA ve TİSA’ya geçit yok!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

ATİF – Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu

YDG – Yeni Demokratik Gençlik

Bildiri İndir DE| TR

stopttip