Home , Avrupa , ATİF: Solingen’de Gerçekleşen Faşist Saldırıyı Öfkeyle Kınıyoruz!

ATİF: Solingen’de Gerçekleşen Faşist Saldırıyı Öfkeyle Kınıyoruz!

24 Ağustos 2024’te Solingen’de meydana gelen faşist bıçaklı saldırı, bir kez daha nefretin ve ayrımcılığın nasıl ölümcül sonuçlara yol açabileceğini acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Öncelikle, bu vahşi saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına en derin taziyelerimizi iletiyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz.

Bu saldırı münferit olay olarak değerlendirilmemelidir. Geçtiğimiz aylarda Mannheim’da da benzer bir faşist saldırı yaşanmıştı. Her iki saldırıda da faillerin suç dosyalarının kabarık olduğunun bilinmesine ve yine gizli servis tarafından takip edilmesine rağmen bu saldırıların gerçekleşmesi akıllarda soru işareti bırakmaktadır.

Önlenmeyen bu saldırılar öncelikle masum sivillerin katledilmesine, sonrasında tüm göçmen ve mültecilerin hedef gösterilmesine yol açmaktadır. Yine saldırının hemen akabinde, siyasilerin tüm göçmenleri hedef olarak algılanmasını sağlayacak açıklamaları, toplumdaki ayrışmayı derinleştireceği gibi aynı zamanda gelecek saldırılara da zemin hazırlamaktadır. Her zaman söylediğimiz gibi bir kez daha tekrarlamak istiyoruz: Siyasiler sorumlukluklarını hatırlayıp ayrımcı dilden vazgeçmeliler. Mültecileri dıştalayıcı söylemler yerine topluma kazandırıcı politikalar geliştirmeliler.

Bugün, mülteciliğin temel sebebi olan savaş politikalarından ve savaş bölgelerine silah temininden derhal vazgeçmelidirler. Bu ayrımcı dilin kazananı yalnızca ve yalnızca faşist AFD ve onun gibi oluşumlar olacağı unutulmamalıdır. CDU başkanı Friedrich Merz’in dedigi „problem olan biçak değil, aksine bu bıçakla gezebilen insandır“ tespitine katılmıyoruz. Bizler, asıl problem ne bıçak ne mülteciler. Asıl problem savunulan ve uygulanan savaş politikaları ve buna bağlı olarak savaşın desteklendiği bölgelerden kaçıp gelmek zorunda olan masum sivillerin arasına sızan bu katillerin tespit edilmesine rağmen engellemeyen sistemdir!

Bu saldırılar, toplumumuzda giderek artan ırkçılık ve mülteci düşmanlığının tehlikeli boyutlara ulaştığının bir göstergesidir. Bu tür saldırılar, sadece masum insanları hedef almakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal barışı ve bir arada yaşama irademizi de tehdit ediyor. Mülteciler, ülkelerindeki savaş, zulüm ve yoksulluk gibi zorlu koşullardan kaçıp, güvenli bir yaşam arayışı içinde olan insanlardır ve mültecilik bir insanlik hakkıdır. Mülteciler, Almanya’daki politik iklimin, ekonomik ve siyasal krizleri ve devamında siyasilerin ayrımcı ve hedef gösterici söylem ve politikaları sonucu, toplumun büyük bir kesimi tarafından hedef gösterilmekte ve haksızca suçlanmaktadırlar. Bu tür saldırıların ardından tüm mültecilere yönelik genel bir suçlama yapılması ve bu bağlamda mülteci yasalarının anti-demokratik bir şekilde kısıtlanması kabul edilemez. Irkçılık ve mülteci düşmanlığı, toplumu bölmeyi ve ayrımcılığı amaçlayan faşist ideolojilerin birer aracıdır.

Bu bağlamda, Solingen’de gerçekleşen bu tür saldırıların tekrarını önlemek için her tür faşist örgütlenmeler yasaklanmalı ve tümüyle ortadan kaldırılmalıdır. Alman Devletinin ve toplumun tüm kesimlerinin bu tür tehlikelere karşı daha duyarlı olması ve barışçıl bir eksende kararlı bir duruş sergilemesi zorunludur.

Bizler, eşit haklar içerisinde bir arada yaşamayı savunan tüm kesimlerin, bu tür nefret suçlarına ve ayrımcılığa karşı kararlı bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini savunuyoruz. Toplumsal barışı ve insan haklarını savunmak, hepimizin ortak görevi ve sorumluluğudur. Ancak bu anlayış ekseninde, birarada barış içerisinde yaşayabileceğimiz yeni bir toplumu birlikte inşaa edebiliriz.

 

Tüm faşist parti ve örgütlenmeler kapatılsın!

 

Irkçılığa ve mülteci düşmanlığına karşı tüm ayrıştırmaları boşa çıkararak birlikte mücadele edelim!