Anasayfa , Avrupa , AKP`li Belediye Baskanindan zirvalar; “HASIM OLMA, HISIM OL!”

AKP`li Belediye Baskanindan zirvalar; “HASIM OLMA, HISIM OL!”

YENİ KADIN | 04 – 07 – 2010 | Kadınların eşitlik haklarının iyileştirilmesi için uluslararası alanlarda imzalar atanlar, kadın haklarının nasıl iyileştirileceğinden ne anladıklarını, üst üste kırdıkları potlarla açığa çıkartıyorlar.

Şiddet üzerine kurulan, her tarafından kan damlayan TC faşizminin yetkilileri, terörü nasıl önleyebileceklerini nihayet çözdüler. Türkiye halkı bundan böyle rahat uyuyabilir. Çünkü yılların sorunu olan Kürt sorunu gelecek otuz yıl içinde çözülecek, hasımlık bitecek, hısımlık başlayacak! Artık şehit anaları olmayacak, oğullar yitirilmeyecek! Hey halkımız; otuz yılcık daha sabır! Sorun çözülüyor!

AKP’li Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, “Bu bölgede yaşayan insanımızın ekonomik zorluklar ve terör belasından dolayı karşılaştıkları mağduriyetleri biliyoruz. Maddi durumu güçlü vatandaşlarımızın, bu bölgede yaşayan bayanlarla ikinci ya da üçüncü evliliklerini yaparak hısımlık bağları oluşturmaları gerekir. Eşinden çocuğu olmayan vatandaşlarımız da, dini nikâhlı olarak bu bölgelerden kız alarak evlenebilirler. Bu şekilde oluşacak hısımlık bağları terörün bölgede destek bulmasını engelleyecektir. Böylece gelecek otuz yıl içinde bu sorun çözülür!” Diyerek döktürdüğü incilerle, egemenlerin kendi yarattıkları terörün çözümünü aklı sıra, kendine göre Kürt halkının kadının sırtından çözmeye yelteniyor. Bu mantıkla, şövenist düşüncelerini açığa çıkartırken, aynı zamanda kadını nasıl bir meta olarak gördüklerini, erkek egemen zihniyetlerini de açığa vurmakta sakınca görmüyorlar.

Kendisine muhalif olan devrimci kadınlara işkence hanelerde tecavüz ederek “hizaya getirmeye çalışan” bir devlet politikasının hâkim olduğu, her kadının “en az üç çocuk yapması gerektiğini” söyleyerek işsizliğe çözüm üreten bir başbakanın olduğu, “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin!” diyen savcılarının olduğu,  bir ülkenin yetkililerinden, doğrusu “Kürt sorununun çözümünde” de daha iyi bir yöntem beklenemezdi. Sadece Kürt olduğu için sanatçı Rojin’i dağa kaldırıp kendisine “seks kölesi” yapmayı düşleyen köşe yazarı da, aynı şövenist, erkek egemen ideolojiyi temsil etmiyor muydu? Yine o ülkenin halkını “linç kültürü” ile şekillendirmeye çalışanlar da aynı şövenist ideoloji ile halkı birbirine kırdırmaya çalışanlar değiller mi?

Ama unuttukları, hesaba katmadıkları bir şey var! O ülkenin ezilen sınıfının kadınları artık kendilerini “yönetenlerin” politikalarını iyi biliyorlar!  Ne diyordu şanlı TEKEL direnişinin işçileri? “DAVAMIZI, TÜRKÜN SABRI, KÜRDÜN İNADI, LAZIN COŞKUSUYLA KAZANACAĞIZ!” Evet, TEKEL işçilerinin halkın kardeşliğini anlatan bu güzel sloganında olduğu gibi, artık o ülkenin kadınları Kürt, Türk, Ermeni, Laz, Alevi, Sünnî ayırımının, kendilerini sömürenlerin, kadını metalaştıran ve hiçleştirenlerin politikası olduğunu iyi biliyorlar. Bu nedenle de şanlı direnişte 78 gün boyunca direnişin başını çekenler bu kadınlardı! Aynı şekilde, bu politikaların sahipleri, Kürt kadınlarına yapılan bu saldırıyı, o ülkenin bütün kadınlarına yönelik bir saldırı olarak kabul edilip, karşılarına dikilip hesap sorulacağını bilmeliler.

Kürt kadınlarına yönelik bu saldırı, TC devletinin kadın sorunu ve Kürt sorunun çözümüne yaklaşımındaki anlayışın bir uzantısıdır ve emperyalizmin saldırganlık savaş politikası, kadını metalaştırma politikasından bağımsız değildir! Bugün özgülünde Kürt kadınlarına yönelik geliştirilen bu saldırıyı aslında tüm emekçi kadınlara yönelik bir saldırı olarak kabul ediyoruz ve şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz!

YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!

YAŞASIN EMEKÇİ KADINLARIN ENTERNASYONAL DAYANIŞMASI!

SINIFSAL, ULUSAL SÖMÜRÜYE, CİNSEL BASKIYA HAYIR!

Temmuz 2010

ATIK-Yeni Kadın

Yeni_Kadin_aciklama – PDF