Home , ATİK , 2024’ü Geride Bırakırken, Yeni Bir Mücadele Yılına Merhaba!

2024’ü Geride Bırakırken, Yeni Bir Mücadele Yılına Merhaba!

Geride bıraktığımız yıl, emperyalizmin ve faşizmin saldırılarının yoğunlaştığı, insanlık için karanlık bir dönemin devamı olarak tarihe geçti. Filistin ve Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu’da halklar savaş, işgal ve katliamlarla yüz yüze kaldı. Suriye’de emperyalistlerin desteğini alarak iktidarı ele geçiren HTŞ ve türdaşlarındaki çeteler çeşitli inanç ve milliyetlerden halka yönelik saldırılarını yoğunlaştırmaktadır. Emperyalist sömürü ve yağma politikaları, yoksulluk ve göç krizini derinleştirerek dünya halklarını yeni bir emperyalist savaş tehlikesine her zamankinden daha fazla yaklaştırdı.

AB ülkelerinde gerçekleştirilen seçim süreçleri ile birlikte ırkçı ve faşist partilerin güçlendirilmesine tanık olduk. Egemenler açısından süreci yönetmek “göçmen düşmanlığını” büyütmekten geçmektedir. Savaş ve kriz politikalarını yönetmek için deyim yerindeyse “savaş iktidarları” kurmaktadırlar. Bu anlamıyla önümüzdeki süreçte başta yerli işçi sınıfı olmak üzere biz göçmen işçi emekçileri zor bir süreç beklemektedir. Anti-emperyalist bilincimizi taze tutmalı ve olabildiğince geniş birliktelikler oluşturarak mücadelemizi büyütmeliyiz. Geleceğimizi kazanmak için ayağa kalkmamız şarttır.

Avrupa burjuvazisi içerisinde klik çatışmaları artık daha görünür olmuştur. Bir yanda ırkçı-faşist oluşumlar ve onları destekleyen mali sermaye diğer yanda kendisine sosyal demokrat diyen oluşumlar ve onları destekleyen mali sermaye arasında yaşanan çatışmalar ve bunun karşısında sürekli baskıya uğrayan işçi sınıfı gerçekliği. Bu çatışma ortamında giderek militarist politikaları hâkim kılan Avrupa devletleri, emperyalist çıkarlarını toplumun çıkarıymış gibi göstererek kendi savaşını toplumun her kesimine pay etmeye çalışmaktadır.

Türkiye’de faşist AKP-MHP iktidarı, halk desteğini kaybettikçe baskı ve zorbalık politikalarını daha da yoğunlaştırdı. Kürt halkının demokratik iradesini gasp etmek için kayyım politikalarını devreye sokan iktidar, demokratik mücadele veren gazetecileri, devrimcileri ve sosyalistleri keyfi gözaltılar ve tutuklamalarla susturmaya çalıştı. Cezaevleri, halkın iradesine yönelik saldırıların merkezlerinden biri haline getirildi.

2024 yılı, ezilenlere yönelik katliamlar, baskılar, işkence ve sömürünün faşist Türk devletinin sistematik bir politikası haline geldiği bir yıl oldu. Ancak bu karanlık tablonun karşısında, dünyanın dört bir yanında ezilen halklar direniş ve mücadelelerini büyüterek, emperyalizme ve faşizme karşı umut olmaya devam etti. Halkların dayanışması ve mücadele gücü, emperyalistlerin korkulu rüyası olmaya sürüyor.

2025 yılı, bizlere daha zorlu ama daha kararlı bir mücadele sorumluluğu yüklüyor. ATİK ve tüm demokratik güçler olarak, yeni yılı daha aktif, daha örgütlü ve güncel politikalarla karşılamak zorundayız. Kapitalizmin krizine, emperyalist savaşlara, faşizmin baskı ve zorbalığına karşı sokaklarda, alanlarda ve her cephede mücadeleyi büyütmek, örgütlenmeyi genişletmek temel görevimizdir.

Tüm halkımızın yeni yılını kutluyor; 2025’in ezilenler için umut ve mücadelenin büyütüldüğü bir yıl olmasını diliyoruz!