Home , Köşe Yazıları , Patroit’ların Yerleştirileceği Yerler Açıklandı

Patroit’ların Yerleştirileceği Yerler Açıklandı

ENGIN GÖREN | 25-12-2012 | kose_yazisi1-289x3001-100x100NATO’lu emperyalist güçlerin Patroit  yerleştireceği yerlerin belli olduğunu burjuva basını dün (22 Aralık 2012) yazdı.  ABD’nin Gaziantep’e , Almanya’nın Kahramanmaraş’a,   ve Hollanda’nın da Adana’ya Patroit yerleştirecekleri yazıldı. Detaylı bilgiler açıklanmadığı için basında yer almıyor. Üç yer açıklanıyor. Bilindiği gibi 6 Patroit Füze Sistemi yerleştirme kararı vermişlerdi. Her bir sistem aynı anda 18-20 Füzeyi ateşleyebiliyor. Türk ordusu efendilerine Füze yerleştirebileceği 20 yer belirlemişti ve Bakanlar kurulu kararıyla efendilerine ilettiler. Efendilerinden adı geçen 3 ülkenin başkan ve hükümetleri siyasi kararını verdiler. Bu ülkelerin Orduları 10’ar kişiden oluşan 30 kişilik heyetlerini yolladılar. Keşiflerden bulundular, raporunu hazırladılar ve genel kurmayları kararını vererek, ABD’nin başkanı ve Senatosu, Almanya ve Hollanda’nın Parlamentoları  kendi hükümet ve ordularının kararlarını onayladılar.
Alman Parlamentosunda konu ele alınırken, “Oturumda Almanya Federal Ordusu (Bundeswehr) Patriot füzelerinin yerleştirileceği yer olarak Kahramanmaraş’ı seçti.”diyordu. (13 Aralık 2012 http://www.hurriyet.com.tr/planet/22143146.asp ) Diğerlerinden de benzeri durum olduğu açıktır. Ancak bu belirlenen 3 İl’in hangi alanına yerleştirileceği belirtilmiyor. Ve yine bu belirtilen İl’lere birer Füze Sistemi mi yoksa ikişer sistemi mi yerleştirileceği açıklanmıyor. Adı açıklanmayan yerlerin başka İl’ler olma  ihtimali de vardır.
Türkiye’deki Alman askerlerinin komutanlığını üstlenecek olan Albay Marcus Ellermann, 18 Aralık 2012 de yaptığı brifingteki açıklamasında, “2-9 Ocak tarihleri arasında 2 Patriot sisteminin Almanya’dan gemiye yükleneceğini ve 1 Şubat gibi Türkiye’de konuşlandırılmasının planlandığını” belirtiyor. Ellermann, Patriotların komutasının, konuşlandırıldıktan sonra NATO’ya devredileceğini belirtiyor. Toplantıda, Patriot sisteminin nasıl çalıştığı konusunda uygulama da bulunuyor. Brifingte verilen bilgiye göre Patriot hava savunma siteminde radar, komuta aracı ateşleme merkezi ile roket rampasının bulunduğunu ve Patriotların aynı anda havada 50 hedefi gözetleyip etkisiz hale getirebildiğini, Patriotlerin dost ve düşman tanımı yapabildiğini,  ayrıca modern uydu sistemine de sahip olduğunu belirtiyor. Türkiye’ye gönderilen Patriotların bir tanesinin pac 2 diğerinin ise pac 3 olduğu ifade ediyor. (http://dunya.milliyet.com.tr/ayni-anda-50-hedefi-gozetleyip-etkisiz-hale-getiriyor-/dunya/dunyadetay/18.12.2012/1643524/default.htm )
TC. Dışişleri Bakanlığı’nın güvenlik uzmanlarından emekli Büyükelçi Yusuf Buluç, “Patriotlar, Türkiye halkı için değil, Türkiye’deki tesisleri korumak için yerleştiriliyor. Aksi halde, bölge halkına da gaz maskesi dağıtılırdı”(Çünkü kendisine yönelik olası tehlike hisseden İsrail halkına gaz maskesi dağıtmıştı) diyerek, bizlerin başından beri söylediklerimizi doğrular tarzda bir itirafta bulunuyor.  “Hangi tesisler?” diye sorusuna ise, “Malatya Kürecik’teki NATO radarları, İncirlik’teki üs ve Diyarbakır’da, Suriye’ye karşı olası bir eylemde kullanılabilecek olan hava üssünün korunmasï içindir“ diyordu.  (14 Aralık 2012 http://www.hurriyet.com.tr/planet/22158613.asp) Bu bir yönüdür…
Patroit Füze Sisteminin, “Suriye’de gelebilecek Scud füze tehditlerine karşı” veya “Suriye’nin kimyasal füzelerine karşı” olmadığı açıktır. Suriye bir bahanedir. Amaç ve hesaplarını gizleyen bir araçtır. Amaç, bölgeyi denetimdir. Enerji yatakları ve yollarının güvenliğini sağlama için rakip emperyalistlere bir üstünlük sağlamadır.
Amaç İsrail’i korumadır. İsrail’in bölgeye yönelik saldırılarına karşı gelişebilecek karşı saldırı tehlikesini caydırıp- durdurmak ve etkisizleştirerek İsrail’i rahatlatmaktır.
İran’a karşı saldırı hesaplarına yönelik bir hazırlıktır. Suriye’nin “iş’ini” gördükten sonra, sırada İran’ın olduğunu kendileri yıllar önce söyledi ve gizlemiyorlardır. İran’da bunu  görüyor. ABD ve batılı emperyalistler Suriye’yi kendilerine göre yeniden biçimlendirirken beraberinde Lübnan’ı da biçimlendireceklerdir. İran bu durumu da görüyor ve farkındadır. Bu nedenle İran, Suriye yönetiminin düşürülmemesine çalışacaktır. Bu sürede, gerek her vesileyle İran’a saldıracağını açıklayan, bunun için can atan ve bunun için efendisi ABD’yi sıkıştıran İsrail’in İran’a yönelik bir saldırısı durumunda İran’ın da İsrail’e füzelerle yanıt verme durumu, gerekse Suriye’de  bir aşamadan sonra  (İran) sıranın kendisine gelmesini beklemeden ve imkanı varken “önleyici” bir hamle olarak İsrail’e yönelik olası bir füze saldırısında bulunması halinde Türkiye’ye yerleştirilen bu Patroitlerin İran Füzelerini karşılayarak İsrail’in güvenliğini sağlaması hesaplandığı ortaya çıkıyor.
İran bu nedenle, bu Füze Kalkanı Radarı bize yöneliktir, bu Patroit Füzeleri bize yöneliktir; bize yönelik bir durum gözlediğimizde biz de buralardaki hedefleri vururuz diyor. Bu yönlü hazırlıklar yapıyor.
Öte yandan Rusya da bir çok sefer uyarılarda bulundu. Tehlikenin kendi sınırlarına doğru geldiğini biliyor. Bu nedenle  İskender-E füzelerini Karadeniz kıyısında bulunan Krasnodar bölgesine yerleştirdi. İskender füzelerini Belarus’a da yerleştireceğini daha önceleri açıklamıştı. Tatbikatlar yaptılar. İki gün önce (21 Aralık 2012 de) yine bir füze tatbikatı daha yaptılar.  Rus basınının yazdığına göre, Rusya silahlı kuvvetleri, Astrahan bölgesindeki Kapustin Yar poligonunda güney sınırlarına yerleştirmeyi planladığı S-400 Triumf hava savunma füze sistemlerini denedi. “bir dizi S-400 Triumf füzesinin alçak irtifa, ses hızı ötesi ve balistik füze türünden üç değişik hedefi istisnasız vurduğu” ifade ediliyor. Haberde, S-400 füzelerinin 21 Aralık’ta denenmiş olmasıyla ilgili bir espri de yapılarak, „Bu dünyanın sonu değil. Rusya sadece yeni silahlarını denedi“ deniliyordu. (http://www.hurriyet.com.tr/planet/22213914.asp)
Emperyalist sistemin ve uşaklarının aralarındaki çelişkileri keskinleşmektedir. Bu çelişkiler karşılıklı askeri hazırlıklar ve  tehditlere doğru tırmanıyor. Afrika’dan Kafkaslara ve Güney Asya’ya kadar emperyalist çelişkiler ve askeri hakimiyet ve tehditler keskinleşiyor. Türkiye’nin hakim sınıfları ve iktidarın başındaki AKP efendisi ABD ve batılı emperyalistlerin piyonu ve tetikçi rolüyle bu saldırganlık hazırlıklarından rol alıyor. Bölge halklarının ve Türkiye halkının başına çorap örmeye devam ediyor. Efendilerinin çıkarları için çeşitli milliyetlerdeki halkı uçuruma doğru sürüklüyor. Çeşitli milliyetlerdeki Türkiye halkının geriliğinde cesaret alarak ve zürriyetine güvenerek savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyor.  Heveslerini kursaklarında bırakalım! Tepkimizi yükseltelim! İşçi ve emekçi halkların vereceği tek bir savaş var, o da “kendi” egemen sınıflarını yıkma savaşıdır! Silahlarını “kendi” egemen sınıflarına doğrultmaktır! Kahrolsun bölgesel ve emperyalist savaşlar! Kahrolsun bu haksız savaşlar!
24 Aralık 2012 / E.Gören