ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ATiK |25-12-2012 | Faşist Türk devleti kurulduğu günden günümüze kadar, iktidarda kalmak için tarihini kanla yazamaya devam ediyor. Tarihini tek millet, tek dil, tek din ve tek mezhep üzerine kurmuş olan Türk devleti; diğer ulus ve azınlıklara, ayrı inanç ve dinler ile mazlum halklara yönelik onlarca katliam gerçekleştirmiştir. Bunun en son örneklerinde biride bir yıl önce, Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 34 masum insanı savaş uçakları ile havadan bombalayarak katledilmesidir.
29 Aralık 2011’de Uludere’ye bağlı Roboski köyünde geçimini sağlamak için gittikleri yerde köylerine geri dönerken F-16 savaş uçaklarının yoğun bombardımanına maruz kalan 34 genç insan hunharca katledilmiştir. Yaşları 15 ile 20 arasındaki bu insanların yanmış cesetleri köylüler tarafından katliam yerinde alınarak yoğun bir katılım ile toprağa verilmiştir. Tam bir yıl arada geçmesine rağmen meclis tarafında oluşturulan komisyon araştırmalarını sonuçlandırmadığı gibi, hiçbir devlet yetkilisi hakkında her hangi bir soruşturma başlatılmamıştır.
Bugüne kadar faili beli fakat aydınlatılmayan veya dava açılmayan Dersim katliamı, Maraş katliamı, Çorum olayları, binlerce köy yakma ve boşaltmalar, faili meçhul cinayetler, cezaevi katliamları, Sivas katliamı ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar gibi, Roboski’de yapılan bu katliamda kanlı listede yerine almıştır. Tarih sayfalarını katliamlarla ve kanla oluşturulan Türk devleti, insanlığa karşı işlediği bu suçlar orta yerde dururken, AKP hükümetinin başbakanı Erdoğan insan hakları ve demokrasiden bahsetmesi insanlık adına utanç vericidir.
Bugün 34. yılına girilen Maraş katliamı da Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki kara sayfalara yazılan katliamlardan birisidir. 19 Aralık’tan 26 Aralık 1978’e tarihinde Alevilere karşı işlenen bu katliam da resmi kayıtlara göre 150 Alevi öldürülürken, yüzlercesi yaralanmış, yüzlercesinin de evleri ve işyerleri tahrip edilmiştir. Resmi olmayan rakamlara göre 500 yakın insan katledilmiştir. Maraş’taki alevi ve devrimcilere yönelik bir hafta boyu devam ettirilen katliamın bilançosu ağır olmuştur. Devlet tarafından planlanarak yapılan bu katliam sonrasında Maraş’ın Alevi nüfusunun büyük bir bölümü göç ettirilmiştir. Bu katliamın başını çekenler devlet tarafında ödüllendirilirken, katliamı kınamak için sokağa çıkan devrimci demokrat kurumlar ile alevi kurum temsilcileri cop ve gaz bombaları ile şiddete maruz bıraktırılarak susturulmak istenmektedirler.
34 Yıl önce Maraş katliamının gerçek sorumlusu olan Türk devleti işlediği insanlık suçlarının üstü nasıl örtülmüşse, bugün yıldönümüne yaklaştığımız Roboski katliamının üstü de örtülmek istenmektedir. Tıpkı 19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine yönelik Hayata Dönüş adı altında yapılan kanlı operasyon sonucu katledilen onlarca devrimcinin sorumlusu devlet değilmiş ‘devrimci tutsaklarmış’ gibi.
Dün olduğu gibi bugünde Türk devletinin Devrimcilere, Kürtlerle, Alevilerle ve azınlıklara yönelik baskıyı, şiddeti, katliamı ve yok sayma politikası artarak devam etmektedir, faşist sistem var olduğu sürece de devam edecektir. Bu katliamların ortada kaldırmanın yegane yolu, faşizmin bertaraf edilmesinden geçmektedir. Bu durumun gerçekleşmesi için; her türlü sömürüye, baskıya, katliama ve imhaya maruz kalarak yok sayılan halk, Türkiye devrimcileri ile birlikte mücadeleye sarılarak hareket etmeleri gerekmektedir. ATİK olarak; birinci yılına girdiğimiz Roboski katliamı şahsında Aralık ayında yaşanan tüm katliamları nefretle kınıyoruz. Katliama maruz kalan mazlum halkların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.
ROBOSKİ, MARAŞ, 19 ARALIK CEZAEVİ KATLİAMINI NEFRETLE KINIYORUZ!
