ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
FÜSUN ERDOĞAN
Hafta sonu sosyal medyada önce bir fotoğraf, ardından da bir video paylaşıldı. Görüntüler Şırnak’ta katledilen 24 yaşındaki Hacı Osman Birlik’e aitti. Birlik’in otopsisine giren avukatın anlattıklarını burada tekrar etmeyeceğim. Ancak, Birlik’e yapılanlar, insan olanın yüreğine kocaman bir kor düşürecek, zalimlerin zulmüne isyan ettirecek görüntülerdi. İnsanlığın ve sözün bittiği o görüntüleri izlerken, „bir insana böyle bir zulüm nasıl yapılır“ sorusuna eşlik etti lanetim!
Ekin Wan’ın işkence edilmiş çıplak bedenini gördüğümde de aynı duyguları yaşamıştım!.. Katillere öfke, isyan, lanet okurken… İşkence edilmiş beden, kendi bedenimmiş gibi acı duydum, yerde yatan canı büyük bir sevgi ve şefkatle kucaklayıp, yaralarına derman olmak istedim!.. Gırtlağım yırtılıncaya kadar „Artık yeter, yeter, yeter“ diye bağırmak istedim… Duymak istemeyen kulakları sağır, görmek istemeyen gözleri kör etmek istedim…
Bir insana böyle bir zulmü keyifle yapanların insanlığını çoktan yitirdikleri kesin! Ancak yaptıkları zulmü, bu şekilde yaygınlaştırmakla neyi hedefledikleri sorusu, ister istemez insanın dilinden dökülüyor.
Günlerdir, haftalardır Varto’dan, Silvan’a, Lice’ye, Dersim’e, Cizre’ye, Sur’a, Dersim’e, Nusaybin’e, Kürdistan’da devlet terörü durmak bilmiyor. Estirdikleri terörün, katliamların ardından bildiğiniz gibi „güvenlikli bölge“ ilanları geldi. Sonra da, birçok köyde, il ve ilçede „sandık taşıma“ yöntemini dayattılar. Bu yolla 7 Haziran seçimlerinde yapamadıklarını yapacaklardı! Hem halkın sandıklara gitmesini önleyeceklerdi, hem de HDP’ye verilen oyları çalacaklardı. Yani Kürt halkının bükemedikleri çelik iradesini, bu yolla ele geçirmeyi planlamışlardı.
Ancak Cumartesi günü YSK „sandık taşıma“ yöntemine/oyununa hayır dedi… YSK’nın bu kararıyla birlikte Kuzey Kürdistan’da baskı ve zulümde sınır tanımayan katil devlet, 1990’lı yılları aratmayacak düzeyde, işkence ve katliamlarını arttırdı. Aynı gün Şırnak’ta Hacı Lokman Birlik’in katledildikten sonra zırhlı aracın arkasına bağlayarak sürüklendiği fotoğrafı, Pazar günü de, videosu yayınlandı!
Aslında Birlik’e yapılan zulmün, işkencenin fotoğrafı da, videosu da, Erdoğan ve AKP’sinin seçimleri kazanmak, iktidarlarını korumak uğruna yapmayacakları hiçbir zulmün, katliamın, işkencenin olmadığını sadece Kürt halkına değil, tüm dünyaya gösterdi.
Varsın İçişleri Bakanlığı Hacı Lokman Birlik’in katledildikten sonra zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenmesine ilişkin yayınlanan fotoğrafla ilgili soruşturma başlattıklarını açıklasın.
Bakanlık, Ekin Wan’ın işkence edilerek katledildikten sonra çekilen fotoğrafı için değil de, „fotoğrafı sosyal medyada yayınlayanlarla“ ilgili soruşturma başlatmıştı!
Aynı Bakan Birlik’in insanlık onurunun zırhlı araca bağlanarak yerlerde sürüklendiği o fotoğrafın yayınlandığı saatlerde; polisiyle, askeriyle, özel timiyle, „Kaçaksaray’a“ bağlı katil sürüleriyle Kürt halkına karşı yürüttükleri topyekün kirli savaşlarını övmekle meşguldü!
Bakan Altınok, açıklamasında Amed’in Silvan ve Mardin’in Nusaybin ilçelerinde halka karşı uyguladıkları devlet terörünü, baskı ve zulümlerini; „Terör bu memleketi rahatsız ettiği müddetçe biz o rahatsızlığı giderebilmek için ne lazımsa yapacağız“ demekle kalmadı…
Bir de hocası katil Erdoğan’dan aldığı dersle, Kürt halkının üzerine saldıkları katil sürülerini överek; „Arkadaşlarımız çok güzel işler çıkardılar. Devlet otoritesi ve kamu düzenine karşı ne yapılıyorsa arkadaşlarımız onun karşılığını vereceklerdir. Silvan’da da, Nusaybin’de de yapıyor. Gayet iyi gidiyor“ dedi…
Şimdi bu katil Bakan Altınok, Hacı Lokman Birlik’in zırhlı aracın arkasında sürüklenen fotoğrafı hakkında soruşturma açsa ne olur ki?! Eminim yakında Erdoğan o aşağılık işkenceci katilleri Kaçak sarayında ağırlayarak kutlar. Bakanı da, o insanlık dışı işkenceyi yapanları alınlarından öper ve terfi ettirir!..
Birlik’in ölü bedenine işkence yapan insanlıktan çıkmış bu aşağılık yaratıklar, yayınladıkları fotoğraf ve videoyla sadece Kürt halkına değil, aynı zamanda Kürt halkının yanında olanlara da, iktidar uğruna yapmayacakları zulüm ve işkence olmadığını söylüyorlar. Toplumda korkuyu egemen kılmaya çalışıyorlar.
Ancak Kürt halkının bütün bu baskı ve zulmü 1990’lar boyunca JİTEM’in infazlarıyla yaşadıklarını… Kürt halkının ödediği bedellerle korku duvarını çoktan aştığını unutuyorlar.
Tarih ve insanlık JİTEM’in vakti zamanında yayınladığı katliam fotoğraflarını da, yaptıklarını da, Ekin Wan’ın fotoğrafını da, Hacı Osman Birlik’in zırhlı aracın arkasında sürüklendiği fotoğrafı da, videoyu da… Haftalardır Kuzey Kürdistan’da devletin uyguladığı baskı ve zulmü de, devlet terörünü de asla unutmayacak! Unutturmayacaktır!
Erdoğan ve AKP’si başta olmak üzere, bütün katiller, Kürt halkına yaptıkları bu zulümlerin hesabını birgün mutlaka verecekler! Tıpkı tarihteki bütün diktatörler, bütün katiller gibi!… Zalimler, zulümleriyle birlikte tarihin en kirli sayfalarına gömülecekler!… (özgür Politika)
