Home , Avrupa , „Yüreğimiz Tutsak Ama Bilincimiz Özgür“

„Yüreğimiz Tutsak Ama Bilincimiz Özgür“

Zürih |06.07.2018| Bir yanımız içerde şimdi, yüreğimiz tutsak ama bilincimiz özgür. Yunanistan’ın bütün bilinen sokaklarında Partizan flamaları, Özgürlük isteyen pankartları dolaşıyor. Durmadan, yılmadan usanmadan bıktırırcasına iki isme ve bu isimlerin temsil ettiği değerlere özgürlük istiyor bu çocuklar. Kimdir bu iki isim Turgut Kaya ve Hıdır Gönek, iki Partizan yürek. Kardeş Yunan halkı için Egenin bir bıçak gibi suyla kestiği Anadolu’nun öte yakasındalar. Turgut Trapezos`tan (Trabzon). Denizci kavmin çocukları Pontus Rumları vermiş bu ismi Trabzon’a. Neden mi? Denizden bakınca derelerin oluşturduğu vadilerle çevrelenmiş dağlar bir masaya (Trepezi) benzerde ondan.

Tanrı Zeus`un denize karşı kurduğu bir şölen sofrasıdır Trabzon. Bu masadan başınızı kaldırınca az ilerdeki Kafkas Dağları’nı görürsünüz. O dağlar ki; Tanrılardan ateşi çalıp insanlara veren Prometeus un kayalıklarına zincirlendiği dağlar. Prometeus Tanrılardan ateşi çalmakla, Zeus’un şölen masasına güçlü bir tekme vurmuştu. Artık hiç birşey eskisi gibi olmazdı ve tarihin sonsuz akışında zulme isyan mevsimi başladı. Çünkü Tanrılardan çalınan ateş artık insandaydı. İnsan bu ateşi sımsıkı kavrayıp dünyanın dört bir köşesine taşıdı. Zulmün şölen masalarını devirdi. Bu ateş sınıf mücadelesidir ve tarih sınıf mücadeleleri tarihidir. İşte bizim çocukların, Partizan flamalarının ve özgürlük pankartlarının yürüdüğü yol bu yoldur. Bütün suçları isyan ateşine sahip çıkmak, tarihi ileriye taşımak.

Atina’da iki Partizan’ın başlattığı ‘Partizanlara Özgürlük!’ Kampanyası onlara, yüzlere binlere ulaştı. Selanik’e sıçradı. Kardeş Yunan, Kürt ve Türk halklarının komünist, devrimci ve demokratlarının sahiplenici tavrıyla büyüdü, büyüyor. Bugün de (6 Temmuz) bu kampanya Gümülcine’de Hıdır Gönek`in mahkemesinde sürecek. Başta İsviçre’den olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen dostları ve yoldaşları Hıdır`ın mahkemesine katılacak.

Ve bir kez daha devrilecek tiranların şölen masası. Ogün yakılan ateşe diyeceğiz ki; `Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta…`

Yaşasın Devrimci Dayanışma!

Zürich Kültür-Fabrik Emekçisi