Anasayfa , APP , YENİ KADIN İSVİÇRE-GELECEĞİMİZ İÇİN GREVDEYİZ

YENİ KADIN İSVİÇRE-GELECEĞİMİZ İÇİN GREVDEYİZ

GEÇMİŞİMİZDEN ÖĞRENEREK GELECEĞİMİZİ İNŞA EDİYORUZ; GELECEĞİMİZ İÇİN GREVDEYİZ

Daha iyi çalışma koşulları, daha iyi ücret ve insanca yaşam için başlayan kadınların mücadelesi, süreç içinde oy hakkı, yüksek eğitim hakkı, toplumsal yaşamda cinsiyet eşitliği, erkek şiddeti vb bir dizi mücadele gündemleriyle çeşitlendi, zenginleşti. Gerek cinsiyetlerine yönelik devlet ve erkek şiddetine karşı, gerekse de işçi sınıfına, emekçilere yani halka yönelik her türlü hak gaspına, saldırıya karşı kadınlar her dönem mücadelede barikatların en önlerinde oldular.

Mücadeleye Devam;

İsviçre’de kadınlar 7 Şubat 1971’de oy hakkını elde ederek toplumsal eşitlik temelinde önemli bir kazanım elde etseler de, Anayasa’ya “Kadın erkek eşittir ve eşit işe eşit ücret” ifadesi, 14 Haziran 1981’de kayıt düşer. Ancak uygulamada gereği gibi yaşama geçirilmediğinden “eşit işe eşit ücret” başta olmak üzere, kazanılan hakların tüm boyutları ile yaşama uygulanabilmesi için, 14 Haziran 1991’de “Kadın isterse, hayat durur” şiarı ile, 700 bin kadın ülke genelinde yaşamın bütün alanlarında greve çıkarak hayatı durdurdular. Bu büyük grevden sonra, 01 Temmuz 1991’de “Eşit Haklar Yasası” yürülüğe girdi. Esas olarak “kadın erkek eşitliğinin yasalarla güvence altına alınması ve bir cinsin ayrımcılığa uğratılmasının yasaklanması” anlamına gelen bu yasa, 1919’a gelindiğinde hala pratik yaşamda bütünlüklü olarak karşılığını bulamamıştı. 28 yıl aradan sonra 14 Haziran 1919’dan itibaren “eşit işe eşit ücret” başta olmak üzere, kazanılan hakların tüm boyutları ile yaşama uygulanması talebini, sürecin güncel talepleriyle de bütünleştirerek üç yıldır 14 Haziran’da İsviçre genelinde bir günlüğüne yaşamı durduruyor kadınlar. Birbuçuk yıldır süren Corona 19 pandemisinin gölgesinde cinsiyet eşitsizliği, yoksulluk, şiddet, kadın katliamları çok daha fazla arttı. Bu nedenle bu yıl grev için nedenlerimiz çok daha güçlü…

Patriarkaya baş kaldırıp, “korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” diye isyan eden biz kadınlar ve LGBTİ+ topluluklar şiddete, cinsiyetçiliğe, homofobiye ve transfobiye, emperyalist savaşlara, ırkçılığa, doğa katliamına, sömürüye karşı bu yıl daha büyük bir öfke ve mücadele azmiyle her yerde yaşamı bir günlüğüne durduruyoruz. Bir kez daha emeğimize, kimliğimize, hayatlarımıza sahip çıkarken, doğa ve insan düşmanı emperyalist politikaları protesto edip, taleplerimizi  haykırıyoruz.

“Geleceğimiz İçin Grevdeyiz! ÇÜNKÜ;”

  • Emeğimize sahip çıkıyoruz; Ücret Eşitsizliğini Kabul Etmiyoruz!
  • AVS 21’e ve Emeklilik Yaşının 65’e Yükseltilmesine İtiraz Ediyoruz!
  • Toplumsal Yaşamın Bütün Alanlarında Cinsiyet Ayrımcılığını Red Ediyoruz!
  • Kadınlara ve LGBTİ+ Topluluklarına Yönelik, Her Türden Şiddet ve Katliamları Durduracağız!
  • Irkçılığı ve Yeni Güvenlik Yasalarını Red Ediyoruz!
  • Bedenimiz, Hayatımız, Kimliğimiz ve Emeğimiz BİZİMDİR!
  • İstanbul Sözleşmesi İmzacı Bütün Ülkelerde Uygulansın!

İSTİYORUZ

Yeni Kadın olarak; bizler de İsviçre’de bu grevin ve direnişin bir parçası olduğumuzu beyan ederken, Avrupa’nın diğer coğrafyalarında faaliyet gösteren Yeni Kadın aktivistleri olarak ise; bu grevi selamlıyor, taleplerinin taleplerimiz olduğunu beyan ediyoruz.

Unutmayalım ki; Mücadele Kadınları Birleştirir, Kadınlar Dünyayı Değiştirir!..