ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
07 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arzu ettiği sonucun elde edilememesi ve AKP’nin iktidardan düşmesi ile, ülke kan gölüne çevrildi. Seçimlerden birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan yaptığı açıklamada, “barış süreci AKP’ye oy olarak geri dönmemiş, HDP’nin işine yaramıştır!” diyerek aslında yaşanacakların ilk sinyallerini vermişti.
Tüm dünyanın gözü önünde suç işlemeye devem ediyorlar!
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP şürekasının sürdürdükleri hukuk dışı yöntemler, politikalar, yaptıkları açıklamalar ile milliyetçi/ şövenist duygular kabartılmakta, yaşanan katliamlar meşrulaştırılmaktadır. 20 Temmuz’dan bu yana HDP binalarına, sokakta Kürtçe konuşan insanlara, Kürtlere ait işyerlerine, T. Kürdistan’ına yolcu taşıyan otobüslere, mevsimlik işçi veya inşaat işçisi olarak Kürt emekçilerin yoğun çalıştıkları işyerlerine saldırılarak, Çorum, Maraş, Sivas vb. katliamların tekrar edilmesinin alt zemini hazırlanmaya çalışılmaktadır. Ülkenin içine sürüklendiği bu kaos ortamından nasıl çıkılabileceğinin, akan kanın nasıl durdurulabileceğinin yollarının acilen aranması gereken bir süreçte, TV ekranlarında boy gösteren iktidar sahipleri hala 400 milletvekilinin hesabını yapmaktadırlar.
9 gün boyunca Cizre’de sokağa çıkma yasağı vardı. Savaş koşullarında dahi temel ihtiyaçların sağlanması en insani hak iken, Cizre’de bırakalım temel ihtiyaçların sağlanmasını, asker – polis kurşunuyla katledilen cenazeler dahi kaldırılamamakta. Halk cenazelerinin kokmasını, bozulmasını engelleyebilmek için derin dondurucularda saklayarak, üzerlerine buz koyarak korumaya çalışıyor. 9 gün süren sokağa çıkma yasağı sürecinde minarelere ve çatılara konumlanan keskin nişancılar ve polis tarafından açılan ateş sonucu, içlerinde 35 günlük bebekten, 18 yaşına kadar çok sayıda çocuğun, yaşlının, hamile kadınların da olduğu katledilen insan sayısı en az 22 civarında olup, yaralıların sayısı ise bilinmemektedir ve yaralılar sağlık imkânlarına ulaşamamıştır. Tüm bu gerçekliklerin karşısında Cuhurbaşkanı Erdoğan; “yaşanan olaylarda sadece bir sivil yaşamını yitirmiştir” derken, Başbakan Davutoğlu ise; “tek bir sivil bile zarar görmedi” diyebilmektedir. Sormak gerekmezmi; 35 günlük, 6 aylıkbebekler, 8, 10, 12 yaşındaki çocuklar HPG Komutanımıydılar?
Kadın Dayanışmasını Büyütelim, Cizre’nin sesi olalım!
Bu sistemde zaten zor olan kadın yaşamı, bugünlerde Cizre’de katlanılmaz hale getirirlmiştir. İnsanı insan olmaktan utandıran koşullara ve tüm yokluklara rağmen kadınlar, çocuklarının ve tüm yakınlarının yaşamlarını sürdürebilmek için verdikleri yaşam mücadelesinin yanı sıra, zulme – vahşete karşı direnişi de birlikte büyütmektedirler. İlaç olmadığı için çocuğunun yaralarını en ilkel yöntemlerle tedavi etmeye çalışan, katledilen bebeğini derin dorundurucuda günlerce izlemek zorunda kalan, yaşlısının -çocuğunun en zorunlu gıda ihtiyaçlarını bile sağlamaya çalışmak için binbir çaba harcayan ve tüm bunların yanısıra barış için direnişi büyütmeye, barış çığlıklarını dünyaya duyurmaya çalışan kadınların sesleri olmak, demokrat – devrimci kadınlar olarak hem insani hem de politik sorumluluğumuzdur. Yeni Kadın olarak; Cizre’ye, kadına, geleceğimiz olan çocuklarımıza, yaşama, özgürlüğe sahip çıkıyoruz. Faşist TC devletinin, Cizre’de vb. her yerde gerçekleştirdiği halkın özgür iradesini ezme, korkutma / sindirme boyun eğdirme saldırılarının önüne geçmenin tek yolu, bu zulme /vahşete karşı ortak duruşu ve direnişi büyütmektir. Bu anlamda tüm demokrat – devrimci kadın kurum ve örgütlerini birlikte hareket etmeye, Cizreli kadınların ve Cizre halkının sesi olmaya çağrıyoruz.
ANALARIN ÖFKESİ KATİLLERİ BOĞACAK!
YAŞASIN DEVRİMCİ KADIN DAYANIŞMASI!
KAHROLSUN FAŞİZM, EMPERYALİZM VE HER TÜRDEN GERİCİLİK!
YAŞASIN DEVRİMCİ DAYANIŞMA!
Yeni Kadın
