Bu zamana kadar her kadın katliamında ve kadına yönelik yapılan saldırılarda birçok açıklama yaparak, eylemler örgütleyerek ve yapılan eylemlere destek vererek kadın dayanışmasını ördük. Kuşkusuz erkek egemen sistemini yerle bir edene kadar da bu yönde mücadelemiz devam edecektir. Kadın düşmanlığını haykırmaktan, teşhir etmekten, bize dar edilen sokaklara çıkmaktan, eylemlere katılmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz! Vermiş olduğumuz mücadelenin çetinliğini ve doğru yolda olduğumuzu dün Sarıgazi’de evinde infaz edilen ve mücadelemize ışık tutanlar kervanına katılan Dilan Kortak isimli kadın arkadaşımızdan bir kez daha öğrendik…
Sana söz Dilan, mola vermeden, dinlenmeden özgürlük mücadelemize devam edeceğiz…
Amed, Suruç, Ankara katliamlarında, ev baskınlarında ve TC’nin DAİŞ işbirliğiyle T. Kürdistanı’nda uyguladığı sokağa çıkma yasaklı katliamlarında birçok kadın arkadaşımızı ölümsüzlüğe uğurladık. Toplumsal olayları bastırmak ve korku devleti yaratmak için top ekun saldırıya geçen egemenler, her gün birçok insanı katlediyor. Katledilenlerin arasında en çok kadınların olması ise bize hiç şaşırtıcı gelmiyor. Hatırlayacak olursak Gezi İsyanı’nda başbakanın, bakanların ve devlet yetkililerinin konuşmalarının başında “Annelerimize, kadınlarımıza sesleniyoruz” cümleleri geliyordu. Çünkü bir direnişin ya da başkaldırının arkasında ezilenin de ezileni kadının olacağını erkek-devlet daha iyi biliyor! Nitekim Gezi İsyanı’nda baş kaldıran ve barikatların arkasını terk etmeyen kadınlar bugün öz savunmayı tartışıyor ve uyguluyor.
Arin Mirkan, Kader Ortakaya gibi ezilen halkların sesi oluyor. Nevin Yıldırım, Çilem Doğan, Reyhaneh Jabbari gibi tacize ve tecavüze karşı öz savunmaya geçiyor… Ekin Wan gibi, bedenlerini özgürlük yolunda barikat başlarına siper ediyorlar. T. Kürdistanı’nda kadın özgürlüğü ve bir ulusun özgürlüğü için YPJ’leşiyorlar. Dilek Doğan ve son olarak da Dilan Kortak gibi devletin korkularını büyütüp kadın mücadelesine ışık tutuyorlar. Hiç kuşkusuz kadın özgürlük mücadelesinde uğradığımız her saldırı, verdiğimiz her kayıp bizi daha çok mücadele etmeye zorluyor. Doğallığında umutla ve dirençle yitirdiklerimizin rehberliğinde devam ediyoruz yolumuza. Tam da Dilan’ın infaz edilmeden önce sosyal medya hesabından verdiği mesaj gibi: “Faşizmin tüm ülkelerdeki karşıtları: kanlı zulümle, terörle, açlık ve savaşla birleşmiş faşizm, paramparça edilip yere serilmeden aramızdan hiç kimse dinlenme ve mola verme hakkına sahip değildir …” Katledilen tüm kadınlardan aldığımız mesaj gibi Dilan’ın verdiği mesajı da aldık. Sana söz Dilan, mola vermeden, dinlenmeden özgürlük mücadelemize devam edeceğiz…
Yeni Demokrat Kadın