TÜRKİYE|23,10.2017|Kandıra 1 Nolu F Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bulunan seçilmişler, PKK Lideri Abdullah Öcalan için hükümetin ve CPT’nin harekete geçmesi gerektiğini belirterek, halkı ve sivil toplum kuruluşlarını da konuya ilişkin duyarlılığa çağırdı.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kadın Kapalı Hapishanesi`nde bulunan seçilmişler, 904 gündür PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin Adalet Bakanlığı’na mektup yolladı. Aralarında DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Dersim Belediye Eşbaşkanı Nurhayat Altun, HDP milletvekilleri Çağlar, Demirel, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un da bulunduğu seçilmişler, son günlerde Abdullah Öcalan ile ilgili çıkan haberlere dair endişelerini dile getirdi.
Kadın seçilmişlerin mektubunda şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Abdullah Öcalan Demokratik Özerklik, Demokratik Cumhuriyet, Demokratik Ortadoğu konfederasyonu önermeleriyle tüm Ortadoğu halklarının eşitliği ve özgürlüğü için emek ve çaba harcamış, 2013-2015 yılları arasında Türkiye hükümeti ile sürdürdüğü diyalog döneminde, Kürt sorununun özgürlükler temelinde çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesine dair yürüttüğü çalışmalar sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye halklarından destek görmüştür. Toplum, diyalog sürecinin barışa evrilmesi konusunda beklenti içerisinde iken ne yazık ki AKP iktidarı Dolmabahçe Mutabakatı ile müzakereye evrilecek süreci tek taraflı bitirerek Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit uygulamalarını ‘Mutlak tecrite’ dönüştürmüştür. Türkiye’yi de sonu belli olmayan bir şiddet sarmalının içine sürüklemiş, OHAL ile yönetilen faşizan rejim inşa sürecine geçmiştir.
‘Bir an önce harekete geçilmeli’
Bugün tecrit altında tutulan Sayın Öcalan’ın sağlığı, güvenliği, özgürlüğü Türkiye halklarının sağlığı, güvenliği ve özgürlüğü ile doğrudan ilişkisi vardır. Bundan dolayı özel hukukla, hukuksuz ve sürekli işkence sistemi olan tecrit uygulamaları yaşanan siyasal ortamı kaotik hale getirmektedir.
İmralı’da gelişen her gelişme başta Kürt halkı olmak üzere tüm Türkiye halklarını ilgilendirmektedir. En son Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliğine ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan açıklama endişeleri gidermekten uzaktır. Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının güvenceye alınması başta Türkiye hükümeti ve CPT olmak üzere hem ulusal hem de uluslararası kurumların sorumluluğundadır. Bunun için derhal İmralı işkence sistemine son verilmeli, ailesi, avukatları, siyasi heyetler ile görüşmesi sağlanarak kamuoyunun endişeleri gidermelidir. Kandıra 1 Nolu F tipi Hapishanesi`nde bulunan kadınlar olarak hükümeti ve CPT’yi sorumluluğa davet ediyor, Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması için demokrasi güçlerini, sivil toplum kuruluşlarını ve kamuoyuna duyarlılığa çağırıyoruz.” (jinnews)
ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
