KAMUOYUNA;
Türkiye’de 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan saatlerde İstanbul ve Ankara’da kendisini „Yurtta Sulh Konseyi“ olarak adlandıran TSK içindeki cunta oluşumu askeri darbe girişimi gerçekleştirmiştir. “Ülke yönetimine bütünüyle el konuldu“ açıklaması yapıldı. 12 Mart Askeri muhtırası ve 12 Eylül askeri faşist Cuntasını yaşayan kuşaklar bilir ki; Askeri faşist Cuntalar, egemen sınıf klik çatışmalarından kaynaklansa da, esasen, halk muhalefetini ezmeyi ve özgürlükler için yürütülen demokrasi ve devrim mücadelelerini daha pervazsız biçimde sindirmeyi amaçlar.
Egemen sınıflar arasındaki bugünkü dalaşın özünde, ezilen halk yığınlarına, Kürt ulusuna ve tüm toplumsal muhalefet güçlerine kimin devlet mekanizmasını kullanarak baskı uygulayacağı ve kimin siyasal sistemin dümenine oturacağı yatmaktadır.
Bu darbe girişimi, faşist baskı ve sindirme politikasının önünü daha fazla açacak olanaklar sunduğu gibi, egemen sınıfların daha büyük bir siyasi kriz içine girmesine neden olacak sonuçları da doğurmuştur. Ancak Türk egemen sınıfları TC tarihinde sokaklara çıkmış bir cunta girişimiyle tarihlerinde ilk kez karşılaşmıştır. Bu anlamda bunun yaratacağı sonuçlar noktasında da deneyimsizdir. Bu eksende egemen sınıfların alacakları pozisyon ne olursa olsun Faşist diktatörlüğün tüm gövdesiyle ve ruhuyla ezilenlerin karşısında olduğu açık bir gerçektir.
Nitekim Başbakan Binali Yıldırım,Genelkurmaybaşkanı, İçişleri ve Adalet Bakanlarının bugün basına yönelik ortak yaptıkları açıklamada; “demokrasi bayramı” lakırdılarıyla darbeyi bastırdıklarını ifade ederken imha ettikleri Kürt şehirlerini, katlettikleri tutukladıkları devrimci-yurtseverleri unutmuşa benziyor. Önümüzdeki süreçte halk muhalefetinin daha fazla “darbecilikle” suçlanarak baskı altına alınmaya çalışılacağı görülmektedir. “Devlete karşı işlenmiş suçlar” kapsamına özgürlük, devrim ve demokrasi mücadelesi yürütenler sokularak daha ağır uygulamalara ve cezalara maruz bırakılma hesapları yapılacaktır.
7 Haziran seçim sonuçlarına yönelik darbe yaparak, tek başına iktidar olabilmek için her türlü hile ve oyunu çeviren AKP ve Tayyip Erdoğan’ın bu darbe girişimi karşısında, demokrasiyi savunduğu, demokrat olduğu savsatasına da aldanılmamalıdır. Daha dün her türlü muhalefete karşı aynı askerin tankı, topu, jeti bizzat bu faşist tarafından kullanıldığı unutulmamalıdır