Home , Köşe Yazıları , Türkiye, AKP Politikasının Belasını Çok Çekecektir

Türkiye, AKP Politikasının Belasını Çok Çekecektir

faik_bulut_turkiye_akp_politikasinin_belasini_cok_cekecektir_h93959FAiK BULUT-14-09-2014-  6 Eylül Cumartesi günü Hamburg’da ATiF tarafından düzenlenen Yılmaz Güney’i Anma Gecesi’nde, Yazar ve Ortadoğu uzmanı Faik Bulut kayda değer bir konuşma yaptı. Yazar ve Ortadoğu uzmanı Faik Bulut’un Irak ve Süriye’deki son gelişmeleri ve gündemi değerlendiren konuşmasını Mustafa Akpolat sizler için derledi. 


Günümüzdeki siyasal gelişmelere ilişkin Faik Bulut’un o konuşması:

„ABD’nin Şam eski Büyükelçisi Robert Stephen Ford, bir arkadaşımıza, ‚Bu bölgede insanlar birbirini kırsın, savaş ne kadar uzun sürerse sürsün, yeterki bu savaşla oyalanalım. Bizim çıkarımız savaşın devam etmesindedir. Bir tarafın diğer bir tarafı yenmesinden bir çıkarımız yok.“ demişti. Suriye’deki savaşın özeti budur. ABD’de Irak’ta zaten çekilmişti, Suriye’de de başaramamıştı, Türkiye’de başaramadı ve sonunda IŞİD diye bir örgütün çıkması gerekiyordu.

IŞİD HAVADAN MI ÇIKTI ? TABİİ Kİ HAYIR!


Amerika’nın Irak’ı işgal etmesiyle birlikte, El-Kaide’nın oraya bir direniş örgütü olarak girmesi, kendine göre, bir islam devleri kurması hedefiyle, özellikle de Sünni’lerin yoğun olduğu El Ambar, Musul Tikrit ve Selahattin’i içine alan bölgede Amerika’ya karşı bir islam direniş hareketi oluşturmuştu, Bu direniş hareketi, Sünni aşiretleri ve hatta direnişten yana olan Iraklı Yurtseverleri etrafına topladı.Ve İslam devleri kurma amacıyla insanların anasından emdiği sütü burnundan getirdi. Bu böyle olunca, Amerikalılar yeni bir taktiğe başvurdular, Bu sefer Arap aşiretlerini yeniden kendilerine koruyucu yapmak ve El-Kaide’nin altını boşaltmak için General Petraeus 
bir girişimde bulundu. El-Kaide tarafından baskı gören ezilen Arap aşiretlerini yanına çekerek, direniş grupları adı altında örgütleyerek El-Kaide’yi bir yıl içerisinde çökerttiler.

IŞİD’İN BAŞINDAKİ BAGDADİ’NİN ABD’Lİ SENATÖR İLE BİRLİKTE FOTOĞRAFI VARDIR


IŞİD’in başındaki Bağdati’yi Amerika uzunca bir süre gözaltına aldı. Ve nasıl olduysa bu kişiyi birkaç ay sonra Amerikalılarla özel bir anlaşma yaparak dışarı çıkardılar. Bu kişinin, Amerika’nın en çok işgalden, savaştan yana olan, bir zamanlar Başkan Obama’ya karşı Cumhuriyetçilerin başkan adayı Senatör John Mc Cain ile birlikte fotoğrafı vardır.

Biliyorsunuz daha sonra Suriye’de olaylar çıktığında, IŞİD bu tarafa, Suriye’ye doğru yayılmaya başladı.Suriye’ye doğru yayılmaya başlarken iki planları vardı. Birincisi, gerek Suudi Arabistan, gerekse de ABD elinde bulundurduğu El Kaide unsurlarını Suriye’ye giderek savaşmak şartıyla serbest bıraktı. Daha da önemlisi, IŞİD’in ikinci adamı ve akıl hocası, danışmanı, Saddam’ın istihbarat teşkiatının eski başkanıdır. Üçüncü şey, Sünni silahlı grupların 2 bölümü vardır, 1920 devrimcileridirler, (Bunların temsilcisi ise, Müslüman Kardeşler’inde içinde olduğu daha sonrada Irak Meclisi’nde bunların temsilciliğini yapan kişi olan, Cumhurbaşkanı yardımcısıyken Türkiye’ye sığınan ve hakkında idam kararı bulunan Tarık Haşimi’dır) ikincisi ise Nakşibendi silahlı gruplarıdırlar.(Saddam’ın eski isthbarat elemanları ve subaylarıdır)


IŞİD İN İÇİNDEKİ YABANCI İSTİHBARAT ELEMANLARI 

Diğer taraftan Irak Başbakanı Nuri Maliki, koalisyon hükümetinin başkanı olurken demokrasi paketi yaptı ama bu paketi hayata geçireceği yerDe, bir Şii mezhepçiliği yaparak, Kerkük’de,olsun, petrol meselesinde olsun, önce Türkmenleri dıştaladı, sonra Sünnileri ezmeye başladı. Irak ordusunu yeniden teşkil ediyorum derken esasında Şii milislerini Irak Ordusu’na aldı. Bu durumda Sünniler kendilerini ötekileştirilmiş, dıştalanmış, ezilmiş hissetmeye başladılar. İşte IŞİD’te tam da burada devreye girdi. Ezilmiş Sünni kitleye hitap etti ve Aşiretler IŞİD’in yanında yer aldılar. Aşiretler İşid’in yanında yer alırken, İşid’in sadece bunlardan ibaret olduğunu düşünmeyin. Şu an İşid’in içinde Iran, Rus, Amererika, Ürdün, Suudi ve Türkiye istihbaratı elemanları var. Hatta çokca Türk subay ve istihbarat, özel hareket polisi olduğu ve İşid’i ettiği de söyleniyor. (Elimizde kanıt olmamasına rağmen, Özellikle Tikrit çevresinde Türk subay ve istihbarat elemanlarının olduğu söyleniyor)

SUUDİ ARABİSTAN BU TÜR ÖRGÜTLERI HEP DESTEKLEDİ

Suudı yönetimi, başından beri gerek Irak hükümetini kendilerinden yana dengelemek ve sünni eğemenliğini sağlamak için, gerekse de Suriye rejimini yenmek ve etkin olmak için bu örgütleri her türlü şekilde destekledi. Suudi yönetimi hatta, Putin’in, Suriye’yi desteklemesi nedeniyle, Putin’e, Kafkasya’daki İslami örgütleri Rusya’da eylem yapıp yapmayacağının, Putin’in Suriye politkasınin belirleyeceği türünden santaj yapmaya başladı.

Diğer tarafta Türkiye sadece sınırları açmadı, istihbarat yardımı yaptı, gizli ve açık silah yardımı yaptı, sınır boylarında çeşitli kamplar açtı. İşid denilen islami gruplar bunların eserleridir. Bu olayın bir sadece bir parçasıdır.
IŞİD’E BATILILAR DESTEK VERDİ

Diğer taraftan batılılar çok destek verdi, hatta batılılar El-Kaide’den yaka silkelerken, islami cephe denilen 16 örgütün birleştiği, kötünün iyisi anlayışıyla, islami cepheye destek vermeye başladı.Türkiye’de bu İslami Cepheyi destekledi. Ne zaman ki Mısır’da denge değişti, Türkiye, Suudiler va Katar bir birine girmeye başladılar. Niçin?; Çünkü, Türkiye, Süriye’deki Müslüman kardeşleri desteklemekle birlikte, diğer örgütlere de göz kırpıyordu. Katar Müslüman kardeşleri destekliyor, Suudiler Müslüman Kardeşlere karşıydı çünkü, Vaahabileri destekliyordu. Bundan dolayı İşid’i sadece bir örgüt olarak görmemek gerekiyor. İşid, hani ispanya’da (deym yerindeyse ) Şenlik olsun diye Boğayı kalabalığın içine salarlar, önüne gelene saldırı, kırar döker ya, bunun benzeri, aynı zamadan İşid boşluktan ortaya çıkan ve bir çok istihbarat örgütlerininde içinde yer aldığı bir Örgüt. Diğer yandan, Ulus devlerler çökerken, boşluğu altan ancak bunlar doldurabiliyor.

İşid’in son saldırısına gelince, İşid Aşiretlerle anlaşmalar yaptıktan sonra, (Arab ve Sünni Aşiretlerin yüzbine varan gücü var, bunlara Türkiye’de destek veriyor. Diğer yandan Türkiye, Irak’taki sorunu Sünnilik ve Türklük üzerinden götürmeye çalıştı) İşid, Irak’taki zayıf noktaları gördü, Sünni mezepçilikle sırtına Suudi Arabistan’a, Katar’a vererek geliştirebileceğini, ikinci zayıf halka, Irak’ta kürt bölgelerinde en zayif halka olan Hiristiyan azınliğa yönelik katliamla halkta büyük bir panik yarattı (Hatırlarsanız Türkiye sınırındaki Suriye’nin Kesep ilçesinde de aynı yöntemi uyguladı) Bu gediği yaratarak toplumda kargaşayı da yaratırsınız.

EZİDİLER BÖLGENİN EN AÇIK TOPLUMUDUR

Irak’ta 73 katiamdan geçen bir halk olan Ezidiler de aynı politikanın hedefi oldu. Ezidi toplumu Kürdistan’da toplumun en açık toplumuydu ve Irak’ta en zayıf halkaydı. Ezidi Kürtler, Sunni Kürt örgütleri tarafından da dıştalandı. Bir Özgür Kürdistan kurma düşüncesi olanlar (Özelliklede KPD’yi kastediyorum) Kürt ama Ezidi olan kesimide ezmek politikası hakimdi. İşid bunu da gördü. Ondan dolayı bu bölgeye yüklendi.

PEŞMERGE SİZİ SAVUNACAĞIZ DİYEREK, SİLAHLARI TOPLADI

Diğer tarafta hatırlarsanız 1992-93-95’te bütün Kürdistan halkı silahlanmıştı ve ayaklanmıştı (Serhildan değil, Raferin diyorlardı) Şengal’de ve o bölgelerde çok kaldığim için biliyorum, herkesin elinde , 2-3 tane silahı vardı. Kürdistan toplumu devletleşmeye başladıktan sonra silah tekelini eline almaya başladı. Bütün devletler böyledir, devletleşirken önce silah tekellerini ellerine alırlar. Bu da halkın elindeki silahları toplayarak halkı silahsızlandırmaktır. Ve nitekimde öyle yaparak, “biz sizi koruruz“ diyerek, Ezidi halkının elindeki silahlar toplandı ve silahsızlandırıldılar.

PEŞMERGE HANTALLAŞTI, NÖBETTE UYUMAYA BAŞLADI

Üçüncü nokta; Peşmerge artık eski peşmerge değildi, devletleşen bir yapı savunmada kaldı, peşmerge gerilla hareketliliğini bıraktı, hantallaştı. Peşmerge, kışlada, nöbette uyumaya başladı. Daha 2-3 ay önce Erbil’deydim, 70-80 bin peşmerge gücü var. Geri kalanı milis ve yedek güçtür. (Aslından Kürt peşmergelerinin sayısı 190 bin cıvarındadır) Kışlada bir kaç saat nöbetten sonra başka bir işte çalışan Peşmerge bir savunma yapabilir mi? Peşmerge olduğundan dolayı 300-500 dolar maaşı olan, yedek bir işte çalışan esnaf veya serbest meslekte çalışan insanlardan asker olur mu? Halktan Sİlahlarıda topladınız, özellikle de Ezidiler’de. Şengal ve çevresinde 14’e yakın köy var ve toplam 500 bin Ezidi yaşar. Ve bu bölgede toplam 700 peşmerge var. Bunların bir kısmı da geri hizmette veya Kontrol noktalarında görevli Peşmergeler oluyor. Bu durumda bir savunma beklenemez.
PKK, SİZE SALDIRACAKLAR DİYE UYARDI

Başka bir konuya değineceğim, Kürdistan’daki yönetim ve partiler, İşid’in sadece intihar eylemleri yapacağını düşünüyorlardı ve ona karşı önlem almaya çalışıyorlardı, Fiili bir saldırı beklemediler ve IŞİD’i doğru şekilde okumadılar, tanımadılar. Siyasi analizi yapmadan IŞİD’i tanıyamazsınız. Askeri bir hareket bile siyasi analizler gerektirir. Neden PKK Kandil’den 1 seneden bu yana 4 defa dikkat edin, size saldıracaklar diye uyarıyor? Siyasi körlük, askeri körlüğünüze de neden olur. IŞİD deli dana misali, serseri mayın gibi nereye saldıracağı belli olmaz bunun analizini yapamadılar.


PETROL SATARAK BAĞIMSIZ BİR DEVLET KURACAĞIM DİYENLER YANILIYOR

AKP ile ideolojik kardeşlik, ister istemez İşid’e karşı uyanıklığı da köreltti. AKP ile ideolojik kardeşliğiniz olunca ve AKP hükümeti’nin bazı unsurlarının da İşid içinde olduğunu da düşünürsek, size gidin İşid’i vurun demezler. Bu konuda işid ile ilgili istihbaratı da vermez. Bu ideolojik bir körlüktü. AKP’nin bir kopyası olursunuz ve İşid’e karşı mücadele edemezsiniz, Buda işin bir yanı. İşin ikinci yanı daha önemlidir; sadece petrol satarak bağımsız bir devlet kuracağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz arkadaşlar. Öyle 4 tane petrol kuyusu ile Kürdista’nı kuracağız, bağımsızlık ilan edeceğiz derseniz, benim diyeceğim tek şey, Yedirmezler.
BAĞIMSIZ DEVLET OLMA KONUSUNDA TÜRKİYE YE GÜVENDİLER 

Diğer bir konu,hele hele AKP’ye güvenerek, Türkiye bizi destekleyecek bizde bağımsız bir devlet olacağız dediğiniz zaman (kürtçe) Ölme eşeğim ölme… hikayesi . Kötü bir şey daha; KPD’nin hakim olduğu sınırlarda sadece karakollar kurmuşlardı, o aynı zamanda Kürdistan’ında sınırını gösteriyordu. Kürdistan’ın sınırı Musul’u kapsamıyordu. Demekki oraya kadar saldırı bekliyorlardı, daha içeriye saldırı beklemiyorlardı. En kötüsü

nedir biliyor musunuz? Bir taraftan AKP teşvik etti, bir taraftanda arap aşiretleriyle KPD’nin arası da belli oranda iyidir. KPD’liler Arap aşiretleriyle yaptıkları 3 toplantıda, İşid’in Kürtistan’a saldırmayacağı yönünde söz veriyorlardı. Bir siyasi yönetim iyi bir analız yapmazsa işte bugünkü duruma düşer.
ABD İŞGAL YOLUYLA KURAMADIĞI HAKİMİYETİ NATO İLE KURMAK  İSTİYOR
Sonuca gelecek olursak, IŞİD çok sürmeyecektir, bir süre serseri mayın gibi her tarafa saldıracaktır. Ancak IŞİD, bugünün yarının örgütüdür, dengeler değişince oda değişecektir. ABD’nin planı, yerine Arap aşiretlerini yeniden korucu yaparak kendi tarafına çekerek, İşi’i yok etmek veya boğmak. Daha da önemlisi, Amerika’nın yapmak istediği, işgal yoluyla kuramadığı hakimiyetini, orada herkesi kendisine muhtaç hale getirerek, Nato’nun ve diğer gönüllü 10 ülkenin de desteğini alarak hakimietini kurmaktır.

TÜRKİYE AKP’NİN POLİTİKASININ BELASINI ÇOK ÇEKECEKTİR

Diğer bir konu, bir Bağdat Paktı kurulmak üzere, yani orada Irak’ı kurtarayım derken, 1950’lerdeki gibi gerici bağnaz bir pakt kurulmak üzere. Diğer taraftan Türkiye şaşkınlık içerisindedir, (Bakın Türkiye bu son Nato toplantısında İşid’e terörist diyemedi) “Benim rehinelerim var“ gerekçesiyle yalpalayıp duruyor, Türkiye, AKP’nin bu politkasının belasını çok çekecektir. AKP, İşid’i terör listesine alsa da, almasa da artık İşid Türkiye’ye sıçramıştır, Türkiye’nin her yerinden istedikleri gibi rahat hareket ederek açıktan gezebilmekteler.“


Faik Bulut, sözlerine, herkesin enternasyonalist görevlerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu belirterek, her nerede olunursa olunsun, devrimciler mazlumun yanında yer almalılar şeklinde son verdi.