ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ÖFKEMİZ ACIMIZDAN DAHA BÜYÜK; SUSMAYACAĞIZ, YILMAYACAĞIZ, İSYANDAYIZ
Baykuşların sevdiği karanlık günlerden geçiyor Türkiye… Bu karanlık günlerde özgürlük ve barış güvercinlerimizi onar/yüzer baykuş ustalığı ile hunharca katlediyorlar. Bir katliamın acısını henüz onaramadan, yeni bir katliamda kaybettiklerimizin acısı ile dağlanıyor yüreklerimiz.
7 Haziran seçimlerinde istediğini elde edemeyeceğini anlayan R.T. Erdoğan ve AKP; seçim öncesi Amed’de startını verdiği savaş politikasını, seçimde tek parti iktidarını kaybetmenin verdiği korku ve öfke içinde Suruç ile büyüttü. Suruç’ta kaybettiğimiz 32 güzel yüreğin acısını dindirmeye fırsat bulamadan, OHAL halindeki T. Kürdistanı’nda katledilen insanlık buzdolaplarında donduruldu, panzerlerin arkasında yerlerde sürüklendi, kadın gerillanın çıplak bedeni sokak ortasında teşhir edildi. Her türlü zulme rağmen inanç ve umut dolu yürekler “Savaşa Hayır; İnadına Emek, Demokrasi Ve Barış;” diye haykırmak için 10 Ekim’de Ankara’da toplandı. Baykuşlar ise, “İnadına Karanlık, İnadına Savaş” için yine işbaşındaydı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB sendikalarının çağrısıyla ve devrimci demokrat kurumların desteğiyle binlerce insanın Ankara Garı önünde toplanmaya başladığı sırada gerçekleşen iki patlama sonucu, insanlık bu kez de Ankara‘da paramparça oldu… Her yer bir kez daha kan gölüne döndü. Ortaya çıkan tablo, TC tarihinin en büyük katliamının yaşandığını gösteriyordu… Yaşamını yitirenlerin sayısı henüz netleşmiş olmamakla birlikte 100’ü bulmuşken, çeşitli hastahanelerde 50’nin üzerinde ağır, yüzlerce yaralı mevcut.. Amed’te, Suruç’ta bombalardan tesadüfen sağ kurtulanların yaşadıkları travmalara, Ankara katliamı ile yenileri eklendi.
Devlet dersinde yitirdiğimiz çocuklarımız ise, katliamların en masum yüzleri.. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu hergün kadınlara, “en az üç /beş çocuk doğurmalısınız” derken, kendilerine biat etmeyen çocuklarımız katlediliyorlar. Sadece 2015 yılında (son 9.5 ay), 35 civarında çocuğumuz devlet dersinde katledildi. Bu çocuk kırımına en son, Ankara’da 9 yaşındaki Veysel Atılgan, Adana’da 3.5 yaşındaki Tevriz Dora dahil oldu.
Adıyaman, Urfa, Antep, Hatay vb birçok yerdeki onlarca silahlı tecavüzcü/ katliamcı barbar DAİŞ çetelerine, bilinen hücre evlerine, halkı açıktan tehdit etmelerine sessiz kalan devlet yetkilileri, “21 kişilik DAİŞ canlı bomba listesinin ellerinde olduğunu, ama eyleme dönüşmediği için yasa gereği tutuklayamadıklarını” söylemekteler. Ama aynı yetkililer; yaşanan katliamlara, anti demokratik uygulamalara karşı tepkilerini göstermek için sokağa çıkan halka, devrimcilere, demokrasi bileşenlerine, emekçilere gaz bombası, tazyikli su, gözaltılar ve tutuklamalarla yanıt vermekte. HDP binaları basılıp tahrip edilirken sessiz kalan devlet, HDP’yi terörize ederek 1 Kasım seçimlerinde baraj altına çekmeye çalışmakta, aktivistlerini sudan bahanelerle tutuklamakta. Halkın arasına ektiği nifak tohumları ile şovenizmi körükleyerek katliamların zeminini hazırlayıp, halk ve demokrasi güçleri üzerinde korku dağları yaratıp, susturup, sindirmeye çalışmakta.
Katilleri herkes tanıyor! Bu katliam da diğerleri gibi devlet tarafından gerçekleştirilmiştir. TV ekranlarında boy gösterip, bu saldırıyı kınadıklarını, acılarının büyük olduğunu söyleyip sözde “Ulusal yas” ilan etmek onları kurtaramayacaktır! Nitekim katliam sonrası, Türkiyenin her yerinde halk, tereddüt etmeksizin tepkisini faşist devlete yöneltip, sokaklarda, meydanlarda, barikatlarda, fabrikalarda, üniversitelerde bu gerçeği haykırdılar/haykırıyorlar.
Yeni Kadın olarak; bu hunharca katliamda yaşamlarını yitirip güneşe yolculadığımız, kansız gökyüzüne bakabilme umudunu büyütenlerin yakınlarına sabır ve metanet temenni ederken, yitirdiklerimizin sevdalarına sahip çıkacağımıza ve bu sevdayı büyüteceğimize bir kez daha söz veriyoruz.
Halkımıza yaşatılan bu katliamı bir kez daha lanetlerken, başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı sesimizi yükseltmeye, sokağa çağrıyoruz. Emek, barış ve demokrasi için gittikleri mitingte katledilen, yaralanan gençlerimizi, kardeşlerimizi, analarımızı, onların ideallerini sahiplenmeye, Kürt Ulusu ile dayanışmayı büyütmeye ve gelecekteki saldırıların yegâne panzehiri olan örgüt bilincini büyütmeye çağırıyoruz.
Korkmuyoruz! Yılmıyoruz! Öfkemiz Büyük; İsyanlardayız !
Anaların Öfkesi Katilleri Boğacak!
Yaşasın Devrimci Kadın Dayanışması
Kahrolsun Faşizm, Emperyalizm Ve Her Türden Gericilik!
