Home , Avrupa , NATO ‘güvenlik’ zirvesine karşı eylem çağrısı

NATO ‘güvenlik’ zirvesine karşı eylem çağrısı

Meeting of NATO and Partner Chiefs of Defence - Opening of the 159th MC/CS SessionMÜNiH | 29-01-2013 | NATO 2 Şubat’da Almanya’nın Münih kentinde ‘güvenlik’ zirvesi gerçekleştiryior. Almanya’daki ATTAC Münih, Almanya Komünist Partisi, Barışı Destekleme Şebekesi, Pax Christi Münih, PDS Münih, Bayern Münih Genç İşçiler örgütü, Nazizm Mağdurları Derneği, Anti-faşist federasyon ve  Demokratik Göçmen Örgütlerinden ATiF-AGiF ve YEK-KOM, NATO’nun 2 Şubat  2013’te Almanya’nın Münih kentinde düzenleyeceği Güvenlik Konferansı’na karşı eylem çağrısı ve açıklamalar  yaptı.
NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin temsilcileri, askeri ve savaş strateji uzmanları ile silahlanma lobi üyeleri 2 Şubat günü Almanya’nın Münih kentindeki Bayerischer Hof otelde güvenlik zirvesi topluyor.
ATTAC Münih, Almanya Komünist Partisi, Barışı Destekleme Şebekesi, Pax Christi Münih, PDS Münih, Bayern Münih Genç İşçiler örgütü, Nazizm Madurları Derneği, Anti-faşist federasyon bu toplantıya karşı eylem çağrısında bulundu.
“Biz kendi güvenliğimizi politikaclara ve askeri strateji uzmanlarının ellerine teslim etmek istemiyoruz” denilen çağrıda şunlar belirtildi: “Onlar için mesele ABD ve AB devletlerinin ekonomik egemenlik çıkarlarını güvence altına almaktan ibaret. Yaptıkları silah ihracatıyla bu devletler yaşanan uluslararası katliamı feci şekilde arttırmaktadır.”
Onların kendi tasarladıkları dünya düzeninin oyun kuralları hakkında fikir danışırken, kendilerinin ise sokağa çıkacağı ve bu gelişmleri protesto edileceği vurgulanan açıklamada, “Savaşlar bombalar düştüğü zaman başlamaz” diye devam etti.
Bugün dünyada bir milyar insanın açlıkla boğuştuğu da vurgulanan açıklamada Jean Ziegler’den, “Her 5 saniyede bir çocuk yetersiz beslenmeden veya hafif bir hastalıktan dolayı ölmektedir. Bu çocuklar ölmemekte, öldürülmektedirler“ altıntısı da yapıldı. Onları öldürenin ise cesetler üzerinden kar elde eden bir dünya düzeni olduğu da vurgulanan açıklama, “Bu gezegenin doğal yaşam kaynaklarını sistematik bir şekilde talan eden ekonomik düzendir; yağmuru içinde taşıyan bulutlar gibi savaşı içinde taşıyan kapitalist sistemdir.
Tıpkı işkence, adam kaçırma, sivillerin kitleler halinde imhası gibi, yoksulluk ve kötü iklim koşullarından dolayı mülteci olmuş insanlara karşı örülen duvarlar, ya da Alman silah ithalatının kurbanları da savaşın doğal sonuçlarındandır. Bu savaşların kurbanları her zaman için insanlardır ve doğadır “ denildi.