Home , Haberler , Madenci Taşerona Karşı Sokakta

Madenci Taşerona Karşı Sokakta

madenciZONGULDAK |28-01-2013 | Zonguldak’ta binlerce işçi, madencilik sektöründe taşeron sisteme ve iş cinayetlerine karşı dün „Emeğe Saygı“ mitingi yaptı.
Kozlu’da son olarak sekiz taşeron işçinin hayatını kaybetmesinin ardından maden işçileri seslerini duyurmak için alanlara çıktı.
19 yıl aradan sonra büyük bir mitinge ev sahipliği yapan Zonguldak’ta İstasyon Caddesi’nde toplanan binlerce kişi Madenci Anıtı Alanı’na yürüdü.
Genel Maden İşçileri Sendikası’nın (GMİS) düzenlediği „Emeğe Saygı“ mitingine yaklaşık 15 bin kişi katıldı. Katılımcılar arasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel de vardı.
Yürüyüşte „Emeğin Başkenti Şanlı Zonguldak, „Madencinin feneri sönmeyecek“, „Madende taşrona hayır“ sloganları atıldı.
„Taşerond demek gelecek güvencesi olmamak demek“

Mitingde konuşan Genel Maden-İş Genel Başkanı Eyüp Alabaş, maden sektöründe taşeron çalıştırılamayacağını bunun sonucu olarak iş cinayetleri yaşandığına dikkat çekti.
„İş cinayeti diyoruz. Çünkü biz, daha 2004’te, ‚Yeraltında taşeron olmaz‘ demiştik. TTK’nın işçi açıklarının giderilmesini ve bu işlerin de eskiden olduğu gibi TTK tarafından yapılmasını istedik. İşçi almadılar. Taşeron şirketin madenlere girmesini engelledik. Ama devlet çalışmalarını sağladı. Sonra 17 Mayıs 2010 faciasını yaşadık. Bu kez de eylem yaparak uyardık. Taşeron işçilerinin kuruma devredilmesini istedik. Ama ilgililer devam ettirdiler. Taşeron şirketin yeterli iş güvenliği önlemlerini almadığı raporlara yansımasına rağmen devam edildi ve 7 Ocak 2013’ü yaşadık.“ dedi.
Alabaş, son 10 yılda taşeron işçi sayısının dört kat artarak 1.5 milyonu geçtiğine dikkat çekerek taşeron sistemin sıkıntılarını anlattı:
„Türkiye Cumhuriyeti’ni Taşeron Cumhuriyeti yapmaya çalışıyorlar. Taşeron demek, 12-14 saat çalışmak demek. Mesai kavramı yok, maaş düzeni yok, iş güvencesi yok, kıdem tazminatı yok, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yok, can güvenliği yok, sigorta primleri düzensiz, sendika yok, toplu sözleşme yok. Daha da önemlisi gelecek güvencesi yok. Yani tam bir vahşi düzen var. Tıpkı, 200 yıl öncesinin vahşi kapitalizmini yaşatıyorlar.“
İşçilere, işçi konfederasyonları ve siyasi partiler, meslek odaları ile sivil toplum örgütleri de destek verdi. (NV) BIA NET