Home , Haberler , Kürt halkı seçeneksiz değil, inisiyatifi halk alır

Kürt halkı seçeneksiz değil, inisiyatifi halk alır

ANKARA | 05 – 12 – 2012 | BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, 1994 yılında yaşanan olayları hatırlatarak, „Bir daha Kürtleri bu parlamentodan kovarsanız,  Kürtler bir daha bu parlamentoya gelip gelmemeyi düşünürler. 1994 tekerrür etmez“ dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kışanak, ilk olarak Dünya Engelliler Günü için „Asıl engel, onların fiziki engelleri değil bizim yasalarımız ve yaklaşımımızdır“ dedi. Hükümetin 2011 yılının hesabı verilmeden 2013 yılı bütçesini hazırladığına dikkat çeken Kışanak, „Hesabını vermediğiniz tek kuruşu toplayamazsınız. Burası kraliyet değil“ diyerek şöyle devam etti:
„Daha geçmiş yılın harcamalarının hesabı verilmeden 2013’ün bütçesi yapılmaya çalışılıyor. Böyle bir şey olamaz. Harcamaların hesabını vermeden yeni harcamalar planlayamazsınız. Bunun AKP hükümetinin yönetim zihniyeti olduğunu görebiliyoruz. 2010 yılında Sayıştay Kanunu’nda değişiklik yaptılar ve kamu kurumlarının denetimini sadece onlara verdiler ve denetim yetkisini sınırlamak istediler. Buradan yurttaşlara sesleniyorum; aldığınız her şeyde vergi var. Herkesten vergiyi alıyorlar ama bunu nasıl harcadıklarının hesabını vermiyorlar. Burası kraliyet değil. Aldığınız paraları nereye ve nasıl harcadığınızın hesabını bu halka vermek zorundasınız. Bu günkü bütçe şaibe altındadır.

„VERGİ DEĞİL, HARAÇTIR“

AKP hükümetinin bununla da yetinmeyerek askeri harcamaları gizlediğini söyleyen Kışanak, „AKP hükümetinin savaş tüccarları ile yaptığı alışverişin ne nedenin ne de ne kadar yapıldığını paylaşamıyorlar. Herkes bilir ama halk bilemez. Ekmeğinizdeki sofradan bölüp aldıkları verginin ve aldıkları silahın hesabını kimse soramıyor. Hesabı verilmeden alınan para vergi değil haraçtır. Bunu uygulayan yönetimlere de demokrasi denilemez“ dedi.

Kışanak, AKP hükümeti döneminde sermayenin vergi yükünün azaldığını bunun yanı sıra emekçinin ve yoksulun ise vergi yükünün arttığını belirtti. Kışanak, Türkiye’de verginin büyük bir kısmının yoksul halktan alındığını söyledi. Kışanak, anayasa tartışmaları sırasında da asgari ücretin vergi dışı bırakılması önerisini sunduklarını hatırlatarak, yapılacak kesintinin de emekçinin cebine konulması gerektiğini ifade etti.

„TÜRKİYE’Yİ PATRİOTLAR KORUMAZ“

Hükümetin dış politikasını eleştiren Kışanak, AKP hükümetinin Suriye’de nasıl bir politika yürüttüğünün hesabını vermediğini belirtti. Kışanak, „Kamuoyunda bu yanlış tartışılıyor. Savaştan kaçanlar Hatay’a gelmiş gibi gösteriliyor. Hatay gitti şimdi aynı senaryo Ceylanpınar’da başladı. Savaş 1,5 yıldır sürüyorken Serekaniye’de kimsenin burnu kanamamıştı. Ancak Türkiye’nin teşvik ettiği çeteler sayesinde Serekaniye’de sivil insanlar yaşamını yitirmeye başladı. Çözüm mü arıyorsun, iç savaş mı yapmaya çalışıyorsun? AKP hükümeti bu sorunun cevabını vermek zorunda. Patriotları tartışmak Suriye’yi tartışmak anlamına gelmiyor. Putin de bunu söyledi“ diye konuştu.

Suriye’de herkesin özgürce yaşadığı bir ortamın sağlanmasını kendilerinin de istediğini vurgulayan Kışanak, „Rejimin avukatlığını kimse üstlenmesini tabi ki. Bu rejim otoriterdir değişsin ama içeride çeteleri örgütleyerek böyle bir değişimi organize edemezsiniz. Değişim istiyorsanız özgürlük isteyen halkaların yanında olacaksınız. Alevilerin ve Kürtlerin de yanında olacaksınız. Ama Türkiye, Kürtleri dışlamak için kırk takla atıyor. Türkiye’yi Patriot korumaz, barışa ve özgürlüklere saygılı bir politika korur“ dedi.

„ÜNİVERSİTELERE BASKI ARTTI“
Kışanak, AKP döneminde üniversitedeki baskıların arttığını savundu. Son dönemlerde üniversitelerde ülkücülerin yaptığı saldırılara değinen Kışanak, şöyle devam etti:
„Darbe sürecinde yaşananlar ile karşı karşıyayız. Polisi bu konuda etkin kullanan, öğrencilerin demokratik katılımlarını kapatmaya çalışan yaklaşım ile karşı karşıyayız. AKP hükümeti döneminde üniversitelerde baskı arttı. Şimdi AKP’nin tek tipine uymayanları üniversiteden atmanın yollarını arıyorlar. Puşi taktığı için tutuklanan, yumurta attığı için ceza alana, anadilde eğitim talep ettiği için okulundan atılan öğrenciler var. Şimdi de kampüslerde faşist saldırılar polis gözetiminde yapılıyor. Yapılanlar gençliği teslim almak ve tek tipleştirmek amacını taşıyor. Yarın tıp öğrencilerinin Ankara Adliyesi’nde yapılacak olan duruşmasına katılarak yanlarında olacağız.“

„94’E BENZEMEZ“
Dokunulmazlıkla ilgili grup kararı alınamayacağının ve bunun Anayasa’da açıkça aykırı olduğunun altını çizen Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın bugün grubu toplayarak „fırçasını çekip, fetvasını verdiğini“ öne sürerek „Zaten bu sürecin tamamı, Başbakan’ın talimatları doğrultusunda gelişmiştir“ dedi. Kışanak, şunları söyledi:
„Başbakan ‚bunlar dokunulmazlık zırhına bürünerek olmadık işler yapıyorlar, yasaları hiçe sayıyorlar‘ diyor. Anlıyoruz, bizim Meclis’teki varlığımızdan rahatsızsınız ama biz bir yolunu bulur sizi bir şekilde rahatsız etmeye devam ederiz. Siz ve sizin temsilcisi olduğunuz 12 Eylül zihniyeti, zaten ‚Kürtler ve talepleri bu Meclis’e gelmesin‘ diye yüzde 10 barajı koydunuz, bugüne kadar da sıkı sıkıya arkasında duruyorsunuz. Kürtlerin temsiliyet imkanına kavuşmasını engellemek için zaten 12 Eylül faşist darbesiyle kan kardeşisiniz, kankasısınız. O nedenle biz dokunulmazlık zırhına güvenerek mücadele etmiyoruz. Kürtlerin kimlik hakları, ana dilin önündeki engellerin kaldırılması, Kürt halkının özerk yönetimlerde kendisini yönetime katma hakkı taleplerimizden ne yaparsanız yapın vazgeçmeyeceğiz. Sizin bütün derdiniz, Kürtlerin bu taleplerden vazgeçmesini sağlayacak bir otorite ve baskı kurmak. ‚Bu Meclis’i PKK’den temizleyeceğiz‘ laflarını çok söyleyenler oldu. Bir onların tarihine baksın, kendi geleceğini orada görebilir.

„KÜRTLER TALEPLERİNDEN VAZGEÇMEYECEK“

Kürtlerin taleplerinden vazgeçmesi isteniyor. Ancak Kürtler taleplerinden asla vazgeçmeyecekler. Başbakan bu beyhude bir iştir. Bunu biz değil tarih söylüyor. Şimdi bir başka konu da 94’e benzemez tartışması. Evet benzemez. Bir daha Kürtleri bu parlamentodan kovarsanız, Kürtler bir daha bu parlamentoya gelip gelmemeyi düşünürler. Bunları bir hakikat bir gerçek içinde bulunduğumuz durum anlaşılsın diye söylüyoruz. Ne Türkiye 94’lerin Türkiyesi’dir, ne Kürtler 94’ün Kürdü’dür. Eğer Başbakan, 94’teki tablonun sadece yaka paça kısmını ayıklarız, kibarca bunu göndeririz diye düşünüyorsa, yanılıyor. Açıkça, 94 tekerrür etmez. Herkes bunu çok iyi biliyor.“

Hükümet yetkililerinin „Yargı yolunu açıyoruz, tutuklanmayacaklar“ ifadelerini kullandığını da hatırlatan Kışanak, „Sanki bugün 8 milletvekili cezaevinde tutuklu değil. Bu laf o kadar boş ki. 8 milletvekilinin Meclis’e gelmesini engelleyen bir irade var. Bunun boş olduğunun bir başka kanıtı, Başbakan’ın MİT Müsteşarı’na bu yargıya güvenerek ‚git hesabını ver‘ diyememesidir. Bu açıkça siyasi bir operasyondur. Siyasi operasyona karşı biz de siyasi tutum almasını biliriz. Bizim üzerimizden bir polemik sürdürmeye kalkışmasınlar“ dedi.