ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
TÜRKİYE | 31 – 05 – 2009 | KESK’e yönelik yapılan ve 34 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan operasyon ve baskı sürecine karşı eylem planı açıklandı. KESK’in açıkladığı eylem planında 20 Haziran’da Ankara’da Başbakanlığına kitlesel bir yürüyüş yapılacak. ATİK başkanı Musa Demir ise saldırıları kınadığını ve gözaltındakilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini açıkladı.
Yöneticiler alındı
28 Mayıs günü, saat sabah 04.00 sularında İzmir, Ankara ve Manisa’da KESK’e yönelik yapılan operasyonlarda KESK Kadın sekreteri Songül Morsümbül, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Gülçin İsbert, KESK eski Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, Eğitim Sen eski Kadın Sekreteri Elif Akgül Ateş ve birçok şube yöneticisi gözaltına alınmıştı. 29 Mayıs’ta ise 6 kişi serbest bırakıldı, 31 Mayıs’ta da 28 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.
KESK ise yaptığı açıklamada operasyonların sistematik saldırıların bir parçası olduğunu açıkladı. Ayrıca saldırnın 1 Mayıs’tan kısa süre sonra yapılmasının tesadüf olmadığını söyledi.
Eylem Planı
KESK’e Dokunma adı altında başlatılan kampanya’daki eylem ve etkinlikler ise şöyle sıralandı:
1- 29 Mayıs 2009 Cuma günü saat 12.30’da kurum temsilcileri ile KESK Genel Merkezinde bir basın toplantısı gerçekleştirilecektir. Bu toplantıya KESK’e bağlı sendikaların genel başkanları ve MYK üyeleri, yine Ankara’dan isteyen üyelerimiz katılabilecektir.
Konfederasyonumuzun fiili ve meşru mücadele ruhuna uygun faaliyetlerin örgütlenmesi saldırıları püskürtmenin ve mücadeleyi yükseltmenin en önemli yoludur.
Bu temelde;
2- 29 Mayıs ve 30 Mayıs 2009 Cuma ve Cumartesi günlerinde tüm illerde kitlesel alan etkinlikleri ( meşaleli yürüyüş, oturma eylemi, yürüyüşler vb) gerçekleştirilecektir.
3- 30 Mayıs 2009 Cumartesi günü Ankara’da saat: 17.00 – 20.00 arasında “KESK ile Dayanışma Kürsüsü” kurulacaktır. Bu etkinliğe Ankara’daki tüm üyelerimizin kitlesel katılımının sağlanması önemlidir. Bu etkinliğimizi ziyaret edecek ve KESK ile dayanışma gösterecek kurumlar söz hakkı kullanabilecektir.
4- 29 Mayıs 2009 tarihi Cuma gününden itibaren Konfederasyonumuzun koordinasyonu çerçevesinde sendika genel merkez yöneticilerimiz, İzmir şube yöneticilerimiz ve avukatlarımız katılımı ile gözaltı sürecinin izlenmesine yönelik bir komisyon kurulacaktır.
5- Gözaltına alınan sendika yöneticilerimizin ve üyelerimizin mahkemeye çıkarılacağı gün ve saatlerde İzmir Adliyesi önünde sendika genel merkez yöneticilerimizle birlikte kitlesel bekleme gerçekleştirilecektir. Bu etkinliğe İzmir kitlesinin ve tüm demokrasi ve emek güçlerinin en geniş katılımının sağlanması önemlidir.
6- 1 Haziran 2009 Pazartesi günü itibariyle “KESK’e Dokunma” şiarı ile tüm illerde, büyük iş yerlerinin önünde, işyerlerindeki emekçilerin de katılımını sağlanarak basın açıklamaları yapılacaktır.
7- Konfederasyonumuz öncülüğünde, İzmir Şubeler Platformu ile de görüşülerek, İzmir’de kitlesel ve bölgesel bir eylemliliğin gerçekleştirilmesi için gerekli çalışma başlatılacaktır.
8- TİS’e ilişkin eylem ve etkinlik programımız çerçevesinde; 20 Haziran 2009 tarihinde Ankara’da Başbakanlığa yapacağımız yürüyüşümüzün çerçevesi genişletilecek, Ankara kitlesinin yoğun katılımının yanı sıra bölgesel bir eylemliliğe dönüştürülecektir.
1000 kişi mahkeme önünde toplandı
KESK’e Dokunma adı altında başlatılan kampanya planı doğrultusunda bugün İzmir adliyesi önünde toplanan 1000 kişi ‘kitlesel bekleme’ gerçekleştirdi. Toplanan kitle sendika yöneticilerinin ve üyelerin bırakılmasını talep etti ve baskıları kınadı. Protestoda açıklama yapan Emirali Şimşek ise PKK ile KESK’in bağlantısının olduğu iddiasını yalanlayarak, Kürt sorunun barışçıl bir şekilde çözülmesini savunduklarını söyledi.
ATİK saldırıları kınadı
ATİK Başkanı Musa Demir ise yaptığı açıklamayla KESK’e yönelik yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarını ve gözaltındakilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Musa Demir, 1 Mayıs’ta KESK’in Taksim Meydanına girme noktasındaki çabaları ve Kürt sorununa ilişkin yaklaşımlarının sonucunda devletin bu operasyonları gerçekleştirerek, sindirme ve yıpratma politikalarını sürdürdüğünü, buna karşı verilen mücadeleyi ve KESK’i desteklediklerini açıkladı.
Geçmişte, anadilde eğitim hakkını tüzüğünde savunduğu için KESK’e bağlı Eğitim-Sen’e de benzeri politikaların uygulandığını hatırlatan Demir: ‘Devlet, bir taraftan Kürt Sorununda açılım yaptığını söylese de, bu noktadaki imha ve inkar politikasını sürdürdüğünü her defasında kanıtlıyor. Kendi pasif ve Türkleşmiş Kürdünü yaratmaya çalışıyor, gerçek Kürt kimliğini yok etmeye çalışıyor’ dedi.
Son olarak Demir, KESK’e yapılan saldırıların, demokrasi mücadelesi yürütenlere yönelik yapılan baskıların her zaman karşısında olacaklarını ve verilen mücadeleyi desteklediklerini söyledi.
