Home , Avrupa , GÜNCELLENDİ: Dersim Festivalinde binler onuruna sahip çıktı

GÜNCELLENDİ: Dersim Festivalinde binler onuruna sahip çıktı

MAİNZ | 04 – 06 – 2011 | Dersim Kültür ve Dayanışma Festivalinin 2. gününde binlerce insan Dersim’in tarihsel değerlerine ve onuruna sahip çıkmak için biraraya geldi. Yoğun polis güvenliğinin olduğu festivalin ikinci günü Gece Tertip Komitesinin açılış konuşmasıyla başlatıldı.

Tertip Komitesi: tarihsel değerlere sahip çıkılmalı

Bu sene üçüncüsü düzenlenen Dersim Kültür ve Dayanışma Festivalinde açılış konuşması yapan Gece Tertip Komitesi, kızılbaş Alevi geleneğinin önemli merkezlerinde Dersim’in tarihsel değerlerine sahip çıkılması gerektiğini belirtti. 1938 katliamından önce Dersim’in 138 kez işgal edildiğini söyleyen Komite, Kemalizmin halkı soykırım, sürgün ve işgal politikalarıyla yok etmek istediğinin altını çizdi. İsimlerinin değiştirilmesi, doğasının barajlarla yok edilmeye çalışılması, imamın ordusuyla assimile edilmeye çalışılan Dersim’in onur kalesi olduğunu söyleyen Komite, AKP ve CHP’nın kaleyi yıkma yönelimine karşı herkesi sahip çıkmaya çağırdı.

Yoğun ‘güvenlik’

Festval alanı girişlerinde 50 civarında polis minibüslerinin bulunması, arabaların aranması ve kamerayla kayıt yapılması ise dikkat çekti. Roj TV’nin canlı yayın yaptığı festivalde ayrıca Partizan, MLKP, Roj TV, Komkar gibi kurumların yanısıra çeşitli yerel derneklerde stantlarıyla katılım sağladılar.

Tertip Komitesi konuşmasından sonra sahne alan Ali Rıza ve Grup Sürgün ise türküleriyle katılımcıları hareketlendirerek, festivale coşku kattı. Katılımcılar alanda uzun süre halaylar çektiler.

Ünlü: ayrıştırma politikalarına karşı duralım

Ardından D-tipinde kalan Alican Ünlünün gönderdiği bir mesaj okundu. Amed cezavinden selamlarını gönderen Ünlü, Dersim’in, Munzur’un tarihinin yok edilmek istendiğine, onunurun ayaklar altına alındığından bahsetti. Ünlü mesajında, katliamlarla, sürgünlerle, İslam’ın yaygınlaştırılmasıyla, devletin Kürt Alevilerine imha ve inkar politikalarına devam ettiğini, Dersim’in özgünlüklerini yok etmeye çalıştığını belirtti. Ünlü, Bağımsız milletvekili adayı Ferhat Tunç’a destek isteyerek mesajını sonlandırdı.

Ver.di temsilcisi destek vereceğini söyledi

Sonrasında sahneye çıkan Ver.di sendikası temsilcisi ise konuşmasına Dersim kültürüne kendine bağlı hissettiğini söyleyerek başladı. “Kolay olmayan hayatınızın bilinciyle sizinle dayanışmak için geldim” diye temsilci, Dersim’in tarihinde soykırım, baskı ve zorla göç olduğunu belirtti. Eğitim gibi çeşitli projelerle, tüm demokratik yöntemleri kullanarak Dersim halkını destekleyeceğini söyleyen sendika temsilcisi, Uluslararası dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiğini, Alevilerin assimilasyonunun durdurulması ve hakların verilmesi gerektiğininin altını çizdi.

Sorunların çözümünde tek yolun diyalog olduğunu söyleyen temsilci, “kültürel, siyasal ve dini farklılıklara, demokratik sistem içerisinde saygı duymayı mutlaka öğrenmeliyiz, farklı ulusların biraraya geldiği Mainz buna örnek teşkil etmeli”  diyerek konuşmasını “gelecek için vizyonum barış, barış, barış” sözleriyle sonlandırdı.

Ardından sahne alan, Zaza müziğinin gelişmesinde katkıları olan, 15 albüm çalışmasıyla Ozan Serdar türkü ve marşlarıyla katılımcılara seslendi. Ayrıca bir de konuşma yapan Ozan Serdar, Dersim’inin özgünlüklerinden, halkın birlik olmasından, bölgeden İbrahim’lerin, Deniz’lerin, Mahir’lerin gelenekleriyle örtüşmesinden ve imha, inkar, assimilasyon politikalarından bahsederek, sahneden indi.

Demokratik Alevi Federasyonu adına mesaj gönderen Ali Köylüce ise, katliamların, assimilasyonun, Alevi Kızılbaşlığının merkezi Dersim’in, Selçuklu seferlerinden buğüne kadar direndiğini ve yenilmediğini belirtti. Köylüce, tüm Dersim’lileri Bağımsız milletvekili adayı Ferhat Tunç’u desteklemeye çağırdı.

Seçim Denetleme Komisyonu T. Kürdistan’ında olacak

Offenbach’tan Koma Beritan’ın folklör ekibinin sahne almasından sonra 12 Haziran seçimlerinin denetlemek için bölgeye gidecek komisyon adına dr. Nick Brauns bir konuşma yaptı. Komisyonun çeşitli sosyalist kurumlar, insan hakları aktivistleri ve parti temsilcilerinden oluştuğunu anlatan Brauns, ırkçı TC devletinin bugüne kadar Kürtlerin sandığa gitmesini engellemeye, ordunun baskıyla manipülasyon yaratmaya çalıştığından bahsetti. Seçimlerin demokratik şekilde geçmesi için T. Kürdistan’ında bulunacaklarını söyleyen Brauns, ayrıca Kürt halkının onurunu satmadığını, isyanda olduğunu ve AKP’ye kanmadığını söyledi.

Yoğun alkış ve sloganlarla konuşması kesilen Brauns, binlerce Kürt aktivistinin tutuklandığı, 60’ın üzerinde gazetecinin hapishanelerde tutulduğu, sosyalist bir öğretmen öldürüldüğü bir ülkeden demokrasiden bahsedilemeyeğini söyledi. Brauns, Emek, Özgürlük ve Demokrasi bloğunun emekçiler, sosyalistler ve Kürtler için bir manifesto olduğunu, bloğun Suphi’nin, İbrahim’in, Deniz’in, Mazlum’un ve Zilan’ın devamcısı olduğunun altını çizdi.

Demokratik bir festivalin yoğun polis ablukasında yapılmasına da dikkat çeken Brauns, Alman devletinin de TC gibi Kürtleri baskı altında tutmaya çalıştığını belirterek, Mazlumun, Zilanın ve Aponun resimlerinin sorun yapılmasını, Kürtlerin ifade özgürlüğünün kısıtlanması olarak değerlendirdi. Alman devletinin Türkiye’ye yaptığ silah satışlarının da derhal durdurulmasını isteyen Brauns, konuşmasını “demokrasi, özgürlük ve barış için birlik olalım” ifadeleriyle bitirdi.

Festival MKM üyesi sanatçı Ayfer Düzdaşın türkü ve halaylarından sonra ADHK adına yapılan konuşmayla devam etti. ADHK temsilcisi Dersim katliamından bahsederek, ırkçı faşist TC devletinin politikalarından en çok nasibini alan bölgelerden birisinin Dersim olduğunu belirtti. Onurlu dirençin yok edilmek istendiğini söyleyen temsilci, bugün de saldırıların devam ettiğinin. Dinine, kültürüne karşı, uyuşturucu, bağımlı maddeleri yaygınlaştırılmasına karşı, cemaat ve tarikat örgütlerine karşı mücadeleyi yükseltmek gerektiğini söyleyen temsilci, Dersim’lileri mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.

Festivalin ilerleyen bölümlerinde ATİK adına bir temsilci konuşma yaptı. Temsilci konuşmasında Dersim’in direnme geleneğinden bahsederek, günümüzde de kuşatma altında olduğundu, TC devletinin baraj projeleriyle doğadan ve tarihten koparmayı hedeflediğini belirtti. Mazlum Dersim halkının güçlerini birleştirerek saldırılara karşı koymasının önemine değinen ATİK temsilcisi, seçimlerde de AKP, CHP ve MHP gibi faşist partilere değil, devrimci, yurtsever, bağımsız adayların desteklenmesi gerektiğini söylerken, kemalist faşist düzen partisi CHP’nin de geçmiş katliamlara tavır almadığını ve yeni yüzlerle faşizan yüzünün makyaj edilmeye çalışıldığının altını çizdi.

Daha sonra sahne alan ZeleMele halaylar ve türküleriyle katılımcıları coşturdu ve yoğun ilgi topladı. Aynı zamanda Aynur Doğan ve Metin-Kemal Kahraman’ın sahne performanslarını katılımcılar yoğun yağmura rağmen büyük beğeniyle izledi, türküleri birlikte söyledi.

Festivale 5000’e yakın insan katıldı.