Anasayfa , Avrupa , Kaypakkaya, Katledilişinin 40.Yılında Hamburg'da Anıldı

Kaypakkaya, Katledilişinin 40.Yılında Hamburg'da Anıldı

HAMBURG | 27-01-2013 | kaypakkaya_katlinin_40yilinda_hamburgda_anildi_h88288Avrupa’nın çeşitli kentlerinde devam eden İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 40.yılı Anma toplantısı, Hamburg’da   kalabalık bir kitlenin katılımıyla yapıldı. Konuşmacıların daha çok ideolojik sorunlara yer verdiği Panel’de, Kaypakkaya’nın 70’li yılların tabuları olan, Kemalizm ve Kürt sorunu gibi ortaya koyduğu eserlerle döneminde diğer devrimci önderlerden farklı bir yerde durduğu belirtildi. Konuşmacılar, Kürt sorununda ortaya konan “Demokratik Özerlik Projesi” nin sorunu köklü çözmesinin mümkün olmadığını açıkladılar.

İbrahim Kaypakkaya‘nın Diyarbakır cezaevinde katledilişinin 40.yılı vesilesiyle düzenlenen Panel’de “Türkiye Devriminde Kaypakkaya’nın Rolü ve Önemi” konusu tartışıldı. TKP/ML tarafindan düzenlenen Panel’e konuşmacı olarak   MKP ve TiKB   temsilcileri de katıldılar.

Bir dakikalik saygı duruşuyla başlayan etkinlik, devrim şehitleri için hazırlanan sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Panel’de söz hakkını alan temsilci, sözlerine devrim şehitlerinin ve son olarak Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez‘in anıları önünde saygıyla eğildiğini belirterek başladı.
Kaypakkaya‘nın 71.devrimci çıkışının önderlerinden Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’dan ayrışan yönlerine dikkat çekti. Kaypakkaya‘nın o dönemin tabuları olan, Kemalizm, Kürt Ulusal sorunu gibi yazdığı eserlerle diğer devrimci önderlerden farklı bir yerde durduğunu belirtti.  “O, Kürt meselesinde yanlızca “Yaşasın Kürt ve Türk Halklarının Kardeşliği” sloganını savunmanın yeterli olmadığını, Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Tayın Hakkının koşulsuz şartsız kabul edilmesi gerektiğini savunarak, Türkiye Devrimci Hareketinde bir ilke imza attı” denildi.

Türkiye’deki son siyasal gelişmelere de değinen temsilci, Kürtlerin yürüttüğü amansız bir mücadelenin olduğunu da belirterek, bu mücadelenin hem Türk devletini ve hem de emperyalistleri sıkıştıran bir düzeyi yakaladığına vurgu yaptı. Türk devletinin yeni barış çağrılarılarıyla bu mücadeleyi tasfiye gibi bir hedefe kilitlendiğine de değinen temsilci, barış çağrılarının sorunu çözmeye yönelik olmadığına dikkat çekti.