ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
ALMANYA|12.06.218|Katil zanlısı H.Tandoğan üçüncü kez hakim karşısındaydı. Geçen yıl Ağustos ayında kaçırılarak katledilen Saray Güven’in Darmstadt Yerel Mahkemesi’nde üçüncü duruşması yapıldı.
Katil zanlısı H.Tandoğan’ın da getirildiği mahkemede Saray Güven’in ablası Leyla A. da müdahil ve tanık olarak yine mahkemedeydi. Kızları Helin ve Dilan’ın katılmadığı duruşmada bilirkişi raporları okundu, kriminal labaratuvar görevlisinin ipuçları ve delillere dair ifadesi alındı.
Saat 9.00’da başlayan mahkemenin en uzun süren bölümü delil ve ipuçlarının kriminal labaratuvar görevlisinin sunduğu ifade bölümü oldu.
Saray Güven’in kaçırılmasında kullanılan arabada kan izlerine rastlandığı ama köpeklerle arabanın etrafında yapılan incelemelerde, kriminal polise ait köpeğin, bagajda ölü bir beden taşındığında, buna göre yetiştirildiği için hissettiğini ve arabanın altına girip uzandığını ama bu teftiş sırasında köpeğin böyle bir tavır sergilemediğini, dolayısıyla Saray’ın bagajda taşınmamış olabileceğini ya da köpekte bir sorun olabileceğini belirten görevli, ayrıca Saray’ın karın bölgesinde iki ayrı sperm çeşidi bulunduğunu ama spermaların ölü bir bedende hangi sürelerde canlı kalabildiğini Saray’ın cansız bedenine geç ulaşıldığı için zaman süresini tespit etmekte zorlandıklarını da belirtti.
Yapılan incelemelerde katil zanlısına birisinin kadın olduğunu düşündükleri üç kişinin de yardımcı olduğunu belirten görevli, Saray’ın avuçlarında, boğazında ve midesinde şaşırtıcı çoklukta kurtçuklar olduğu için otopsi incelemelerinde zorluklar yaşadıklarını da vurgulayarak, boğazındaki kesiğin hangi araçla yapıldığını da tam tespit edemediklerini ifade etti. Kollarda ve omuzda da sert müdahaleler sonucu oluşmuş morluklar olduğunu da tespit ettiklerini belirten görevli tanık vücudun başka bölgelerinde kurtçukların olmamasının nedenini şaşırtıcı bir durum ama henüz çözemediklerini de ekledi.
Saray’ın kaçırıldığı ve tecavüze uğradığı yerlerin aynı olmadığını, tecavüz edilip öldürüldükten sonra bulunduğu yere, yardım da aldığı kişilerle birlikte bırakıldığına tekrar vurgu yapıldı.
21 Haziran’a kadar belirsiz olan labaratuvar incelemelerinin netleştirilmesi ve kendilerine iletilmesi gerektiğini söyleyen mahkeme heyeti, çağrılan diğer tanıkların duruşmaya gelmemesi ve Leyla A. nın da kendini iyi hissetmediği için ifade vermemesinin ardından saat 13.00’te sonlandırıldı.
Haziran’ın 22’sinde yine aynı saatte duruşmaya devam edilecek.
Üçüncü duruşmada katil zanlısını ve Saray’ı da tanıyan Eyüp Ciziri ve Erdal Aytaç’da tanık olarak dinlendiler.
Eyüp Ciziri katil zanlısını 10 yıl önce, Kürt derneğinin başkanı olduğu dönemde tanıdığını belirterek, ‚Derneğe gelip giden kadınlara karşı olumsuz yaklaşımlar içinde olduğundan, yalan ve hilelerle, maddi durumunu da kullanarak istediği gibi kullanabileceği gözle baktığı şikayetleri geldiğinde, kendisiyle özel olarak konuşarak, derneğe girme yasağı koyduğumuzu, bir daha uğramaması gerektiğini kendisine söyledim‘ şeklinde ifadede bulundu. Saray’la da zaman zaman görüştüklerini ama Tandoğan’la bir daha görüşmediklerini ifade etti.
Erdal Aytaç da, ’10 yıldan sonra tam zamanını hatırlamıyorum ama Saray’la yine iletişime geçmiştik. Telefon numarasını bir düğünde almıştım. Wattsapp üzerinden yazıştığımızı hatırlamıyorum, olabilir de ama messenger üzerinden bir kaç kez yazıştık‘ ifadesinde bulundu.
Yeni Kadın : ‚Erk’ek adalet’e en yalın örnek mahkeme heyeti başkanı hakim Dr. Ulrıch’ti
Genel olarak duruşmanın seyri bugün daha da gergindi. Saray’ın katilinin adli bir vaka gibi boğuntuya getirmek istendiği duruşma için tesis edilen salondan da belliydi. 20 sandalyeli salonda, bu sayıdan fazla gelenler yer yok diye içeriye alınmadılar. Hakim ise katil zanlısının avukatlarına her hangi bir müdahale ya da ters tepki vermezken, Leyla A.nın avukatlarından Nuray Akay’a sert uyarı ve müdahalede bulunmaktan geri durmadı.
Duruşma bitip salondan çıkılırken kadınların ‚Katil, tecavüzcü, hesap vereceksin‘ tepkilerinin yanı sıra bir kişi de yakın mesafeden katil zanlısına tepki verince, Tandoğan’ın avukatı Davut Yıldız elleriyle yakasına yapışarak şiddet uyguladı. Duruşma hakimi ve savcının sadece izlemekle yetindiği duruşma bitimindeki gerginlik salon dışına da taşındı. Duruşmayı takip eden kadınlı erkekli kitlenin verdiği tepkiler üzerine, Tandoğan ‚ın avukatları polis refakatinde yeniden duruşma salonuna dönmek zorunda kaldılar.
Cuma günü yine aynı saatte başlayacak olan duruşma, tanıkların dinlenmesi ve eksik inceleme ve ipuçlarının mahkemeye sunulmasıyla devam edecek.
Bir kez daha görülen o ki, kadın kırımlarına yönelik davamızın mahkeme salonlarında kazanılmayacağı, sokakların örgütlü gücü ve kadınların adaletiyle, erk’ek değil gerçek adaletin kadınların kendi elleriyle sağlanabileceğidir.
