Home , Dünya , Kansere karşı zafer yakın

Kansere karşı zafer yakın

88eae994798e8e8be46a7c4cbd99bccbLONDRA | 04 – 07 – 2014 | 2012 yılında dünyada 8.2 milyon insan kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Sanayi devrimi öncesinde nadir bir hastalık olan kanser modern yaşamın gelişmesiyle birlikte dünyada ölüme yol açan hastalıklar sıralamasında ikinci sıraya yükseldi. Modern tıptaki tüm gelişmelere rağmen bugüne kadar kansere karşı etkin tedavi yöntemleri geliştirilemedi.

Ancak dünyanın dört bir yanındaki üniversite, araştırma enstitüleri ve laboratuvarlardan son dönemlerde kanser araştırmaları konusunda son derece cesaretlendirici haberler geliyor. Yeni gelişmeleri “artık kansere çare bulundu” şeklinde yorumlayan bilim insanları dahi var.

Kanser hücrelerinin bağışıklık sistemini by pass ederek vücut içinde yaşamalarına olanak veren karmaşık bir sistemleri bulunuyor. Bağışıklık sistemi kanserli hücreleri normal dokulardan ayıramadığı için fark edilmeden gelişme imkanı bulunuyor. Bu şekilde kanser fark edilebilir olduğunda birçok türü açısından artık tamamen tedavi edilemeyecek bir noktaya geliyor.

Kanser tedavilerinde uygulanan ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin tümü normal dokudan kanserli dokuyu ayırarak, kanser hücrelerini öldürmek üzerine kurulu. 1990larda tartışılmaya başlanan ve kanser hücrelerinin vücudun bağışıklık sistemini by-pass eden mekanizmasının çözülmesi yöntemi çeyrek asır sonra denenmeye başlandı. Bu şekilde bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini normal dokulardan ayırarak yok etmesi sağlanıyor.

Tıp dünyasında uzun bir dönemden sonra yaşanan en dramatik buluş olabilecek immuno-onkoloji büyük bir heyecan yaratmış durumda.

BAĞIŞIKLI SİSTEMİ ARTIK ANAHTAR

Kanser tedavisi araştırmalarının marjinal bir yöntemi olarak nitelendirilen immunoterapi artık hastalığın tedavi edilmesi ya da kronik bir hastalık olarak kontrol altında tutulmasının anahtarı konumunda.

Yale Üniversitesinden David Hafler’e göre immunoterapi kanser tedavisi konusunda bir dönüm noktası. Hafler dünyada kanser hastaları üzerinde yürütülen deneysel tedavilerden elde edilen sonuçların “şoke edici” olduğunu belirtiyor.

Şu anda immunoterapi yöntemiyle kansere karşı kullanılan ve onay alan tek ilaç Bristol-Myers Squibb şirketi tarafından üretilen Yervoy. Prostat kanserine karşı kullanımına izin verilen Yervoy’un birçok yan etkisi bulunmasına rağmen dördüncü derece prostat kanseri hastalarının önemli bir kısmında tümörlerin ciddi bir şekilde küçülmesini sağlıyor. Hatta bazı hastalarda tümörün tamamen kaybolduğu da rapor edilmiş durumda.

Yervoy’un küçük hücreli akciğer kanseri ve melanomalara karşı etkinliği konusunda ise klinik araştırmalar sürüyor.

Yervoy’un kısmı etkinliği tüm ilaç şirketlerini bu alana yönlendirmiş durumda. AstraZeneca önümüzdeki günlerde bugüne kadar üretilmiş en gelişmiş immunoterapi ilacıyla klinik deneyler başlatacağını duyurdu.

İsviçreli Roche firması ise yayınladığı son araştırmada dördüncü derece mesane kanseri hastası olan 30 kişi üzerinde yürütülen deneylerde hastalardan 13’ünün tümörlerinin küçüldüğünü ve iki hastada ise tümörlerin tamamen kaybolduğunu duyurdu.

Klinik deneye başkanlık eden Londra’daki Barts Hastanesinden doktor Thomas Powles, mesane kanseri konusunda bugüne kadar yapılan araştırmalarda bu kadar etkinlik gösteren başka bir ilaca rastlamadığını söyledi.

Merck şirketi ise baş ve boyun kanserlerinde 56 hastadan 11’inde ciddi iyileşmeler görüldüğünü duyurdu.

AKCİĞER KANSERİNDE BÜYÜK UMUT

Ancak immunoterapinin en büyük heyecanı yarattığı alan ise akciğer kanseri. Dünyada her sene 1.5 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan hastalık konusunda Roche, Merck ve Bristol-Myers Squibb çok yakın bir gelecekte kapsamlı klinik deneyler başlatacak.

Özellikle Merck şirketi bu konuda bir adım önde. Merck’in yaptığı açıklamaya göre MK-3475 adlı ilaç 35 hastadan 28’inde tümörleri küçülttü. BMS’nin nivolumab adlı ilacı ise 20 hastadan 10’unda iyileşme gösterdi.

AstraZeneca ise bu konuda pek geride değil. MEDI4736 olarak bilinen ilaç ilk denemelerde son derece olumlu sonuçlar verirken sadece 18 ay içinde dördüncü derece klinik deney izni aldı.

Londra Imperial College’den profesör Justin Stebbin eğer immunoterapi gören kişilerde uzun dönem kanser izine rastlanmazsa bu durumun kanser tedavisini kökten değiştireceğini söylüyor.

KAN KANSERİNDE DEVRİM

Kansere tedavi yöntemleri sadece bununla sınırlı değil. Novartis ise kansere bir aşı bulma konusunda çalışmalar yürütüyor. Bu tedavi ile kişiden alınan kandaki t-hücreleri yeniden programlanıyor ve vücuda enjekte ediliyor.

Novartis’in ileri derecede kan kanseri hastalarında yaptığı deney sonucunda hastaların yüzde 80’inde tümörler tamamen yok oldu.

Büyük ilaç şirketlerinin immunoterapi konusunda yaptıkları ilerlemeler boşun değil tabii ki. İmmunoterapinin kanser tedavisindeki etkin yöntem haline gelmesi durumunda her yol yaklaşık 35 milyar dolarlık bir pazar oluşacak. Şu andaki tahminlere göre immunoterapi her yıl görülen kanser vakalarının yüzde 60’ında uygulanabilecek.

İYİMSERLİK HAKLI ÇIKTI

Londra’daki Barts Hastanesinden doktor Thomas Powles, onkoloji konusunda sürekli umut dağıtıldığını ve birçok insanın boş yere heyecanlandırıldığını hatırlattı ancak son gelişmeleri kanser tedavisi konusundaki iyimserliği haklı çıkardığını düşündüğünü söyledi.