Anasayfa , Köşe Yazıları , İnternet Magandaları

İnternet Magandaları

MUSTAFA ELVEREN | 30 – 03 – 2010 | “internetteki bir haber sitesine yazılan kısa yorumlara baktığınız zaman, medeniyet kaybını ve linç ruhunun yaygınlığını görürsünüz” (Tanıl Bora)

Artık internet birçoğumuzun ikinci adresi oldu. İçinde bulunduğumuz bu sanal alemde bazen öyle kişiliklerle karşılaşıyoruz ki; kurnaz, dedikoducu, her telden oynayan, çıkarı için yalan-yanlış bilgiler veren ve en çok da herkesi tehdit eden maganda tipli mahluklarla karşılaşmak her zaman mümkündür. Eğer çok dikkatli davranmazsanız, bu garip mahluklara elinizi uzatmaya çalışırken kolunuzu kaptırabilirsiniz.

Gerçekten de çok GARİP bir kültürle karşı karşıyayız. Öyle bir kişilik yapısı yaratılmış ki; bu kişiler demokrat-solcu, Atatürkçü-devrimci, milliyetçi-vatansever, muhafazakar-dinci, bir mezhebin veya cemaatın müridi,  bazen de ırkçılık maskesi altında küfürbaz bir maganda, ya da çek-senet tahsilatçısı gibi bir çete üyesi olarak karşımıza çıkabiliyor.

“Atatürk, vatan, millet, bayrak, ezan,…” gibi ulusal söylemlerin arkasına sığınıp, her cümlesinin başına “bölücü, yıkıcı, hain, kansız,..” sözcükleri yerleştiren bu mahlukların saldırılarıyla her an karşılaşabilirsiniz. Yani internet üzerinde kendini gizleyerek ucuz kabadayılık yapan çok sayıda kişilerle istemeden de olsa karşılaşmak mümkündür.

Tehdit, şantaj, iftira, siyaset, ticaret, tarikat, seks pazarlamacısı gibi ne ararsan var. Yani her türlü pisliğe bulaşmış kişiliklerle karşılaşmak olasıdır. En çok da ulusal sözcükleri kod olarak kullanan ve bilgiçlik taslayan,  kabadayıca yorumlar yazan sözde “Yorumcu”lar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Gerçek ismini ve adresini gizleyerek, sahte adres ve kod isimlerle İnternet üzerinden çeşitli sitelerdeki haber ve makaleler için yorum yazan çok  sayıda sözüm onlara “yorumcu” bulunmaktadır. Hal böyle olunca; internet ortamı sahte kabadayılarla dolup taşmaktadır. Nasıl olsa atış serbest, ağzına geleni yazıyor. Bazıları öyle ileriye gidiyorlar ki, insan istemeden de olsa onları okuduklarında tiksiniyor.

İşin bir de E-Posta yönü var ki, “evlere şenlik”. Tehdit, küfür ve iftira atma  bolluğundan geçilmiyor. Tehdit boyutunu benim gibi bir çoğu belki önemsemiyordur. Fakat, küfür ve hakaretler mide bulandırıcıdır. Bu tür sahte kabadayılara cevap yazmamak en doğrusudur. Buna rağmen istemeden de olsa bazen cevap verme hatasına düşüyoruz. Yine de merakta kalmamak için ve her ihtimale karşı IP numaralarını kaydetmek gerekir.

Bu arada mail gruplarına da değinmek istiyorum. Bir kısım kişiler yahoo, Hotmail, Gmail ve benzeri büyük mail şirketlerinde bilinen ve tanınan bölgesel isimleri kimi ücretsiz kimi de 15-20 dolar gibi cüzi bir ücret karşılığında kiralıyorlar. Daha sonra, internet üzerinden e-posta adresleri toplamaya başlıyorlar. “Sizi guruba ekledik…” diye size bir e-posta gönderiyorlar.  Bir süre sonra, beğenmediği bir mesajınızı size iade eder ve “seni gruptan atarım ha..!” tehdidinden bulunurlar. Aynı şekilde Radyo üzerinden CHAT siteleri de benzer bir görünüm vermektedirler.

Özellikle Atatürkçü ve ulusalcı olduğunu söyleyen bazı aydınların, ülkemizde meydana gelen bir çok siyasi olayı yüzeysel ve tek taraflı olarak değerlendirdiklerini sıkça görmekteyiz. Dolayısıyla, internetteki sahte kabadayılar da bu durumdan vazife çıkarıyorlar. İlgimi çeken bir nokta ise, bu tür mesaj ve yorumları yazanların önemli bir bölümü Atatürk-vatan-millet-bayrak gibi Türkiye’nin ulusal değerlerini kullanıyor olmalarıdır. Bir kısım ağabeyleri yazar-çizer takımını taklit ederek yazıp, çiziyorlar. O nedenle, “Dağa kaldırma” kültürü hızla yayılmaktadır.

Öyle evde oturup, internette ucuz kahramanlık ve Atatürkçülük yapılmaz. Kendi gölgesinden bile çekinen, ismini ve adresini gizleyecek kadar korkak olan kişilerin aydın olması mümkün değildir. Olsa olsa Atatürk’ün gölgesine sığınarak boş kabadayılık yapmaktır.

NOT: İster kod isimleriyle, isterse gerçek kimlikleriyle internet üzerinden dürüstçe düşüncelerini ifade edenleri tenzih ederim.