Home , Avrupa , İbrahim Kaypakkaya NRW’ de yapılan yürüyüş ve etkinlerle anıldı.

İbrahim Kaypakkaya NRW’ de yapılan yürüyüş ve etkinlerle anıldı.

18mayisanmanrwESSEN | 20 – 05 – 2013 |Faşist TC tarafından katledilen Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 40. Yılı vesilesiyle yürütülen kampanya kapsamında Avrupa’nın birçok bölgesinde olduğu gibi NRW eyaletinde de yürüyüş ve sunumlarla anıldı.

Yapılan yürüyüş partizan  ve  Sınıf Teorisi tarafından ortak bir şekilde örgütlendi.

18 Mayıs Cumartesi saat 10.00 da yapılan yürüyüşte kortejin en önünde Kaypakkaya’nın 40. Yıldönümüne dair, hazırlanan ortak pankart, arkasında Proletarya Partisi imzalı ve İbrahim’in resiminin bulunduğu büyük pankart, Partizan bayrakları ve İbrahim dövüzleriyle birlikte tüm partizan taraftarları yürüyüşte yerlerini aldılar. partizan Kortejinin hemen arkasında kendi pankartlarıyla  Sınıf Teorisi  ve Kızıl Bayrak  yer aldı. Yapılan yürüyüşte Alman emekçileriyle birlikte 1500 kişiyi aşkın katılım sağlandı.

Ayrıca yürüyüş güzergahı olarak seçilen yerin çarşı içersinde olmasından dolayı yoğun bir kitleye İbrahim’i anlattık. Yoğun olarak hazırlanan almanca bildiriler dağıtıldı. Aynı zamanda sözlü olarakta A/P yapıldı. Yeniden toplanma alanına gelindiğinde bize tanınan 10 dakikalık ortak kürsü konuşmasında Partizan ve Sınıf Teorisi adına selamlama yapıldıktan sonra almanca yapılan konuşma metninde kısaca Kaypakkaya’nın hayatı ve mücadelesi anlatıldı. Kaypakkaya’yı ortaya çıkaran ve döneme dair iç ve dış koşullara değinildi. Bunlar; özelllikle ülkemizde gelişen 15-16 Haziran büyük işçi direnişi, köylülerin toprak işgalleri, 68 gençlik hareketleri ve ülkemizde gelişen anti-emperyalist mücadele ile birlikte, Kaypakkaya’nın da bizzat bu gelişmeler içersinde yer alıp önderlik ederek, ülke özgülündeki gelişmelere dair kendi fikirlerini ortaya koyarak, yerini belirlemiştir.

18mayisanmanrw3Yine bu dönem içersinde dış koşulların yarattığı etki gücü; 1917 Ekim devriminin dünya halklarının üzerindeki etkisi, BPKD’nin yarattığı muazzam etki, Vietnamın’ın Emperyalizme karşı yürütmüş olduğu çetin savaş, Küba devriminin Latin Amerika ülkelerine kurtuluş umudu olması ve tüm bu gelişmelerle birlikte İ.Kaypakkaya bunları inceleyip sentezleyerek, Türkiye’de Marksizm Leninizm ve Maoizmin tohumlarını atarak ülke topraklarında devrimin yolunu belirlemiştir denilerek Kaypakkaya’nın ülkeye özgün diğer noktalardaki düşünceleri anlatılarak, sloganlarla coşkulu bir şekilde konuşma bitirildi.

Yapılan bu yürüyüş ve mitingin ardından toplu bir şekilde MLPD’nin örgütlediği 2 gün boyunca sürecek olan gençlik ve kültür festival alanına gidildi.

Daha önceden yapılan görüşmeler neticesinde büyük sahnede yeniden 1.5 saat almanca olarak İ.Kaypakkaya’nın yaşamı ve mücadelesi anlatıldı.

Yapılan sunumda;

Özellikle Kaypakkaya’nın ülkemiz özgülünde yaptığı tahlil ve analizleriyle, zamandaşlarından her daim bir adım önde durarak doğru bir zeminde hareket etmiş ve ülkemizde dönemin modası olan Kemalizm’in ipliğini pazara çıkararak itibarını yok etmiştir. Yine Kürt ulusuna karşı suskunluğun sürdüğü bu dönemde “Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Hakkını” savunarak, şövenizm ve milliyetçiliğe karşı tabuları yıkarak tavrını ortaya koymuştur. Yine bununla birlikte devletin niteliği, ülkemizde faşizmin aldığı biçim noktasında ortaya koyduğu görüş ve analizleriyle Türkiye devrimin güzergahını netleştirmiştir denilerek sunum bitirildi. Ardından dinleyicilere verilen söz hakkında ilk konuşmayı MLPD aldı. MLPD temsilcisi yaptığı konuşmada, Kaypakkaya’nın işkencehanede direnişte iken, aynı zamandan O’nun için burada protesto gösterilerinde bizzat kendisininde gençlik döneminde yer aldığını ve Kaypakkaya’yı o dönemlerden tanıyarak bu güne kadar geldiğini belirtti. Kaypakkaya’nın uluslararası alanda büyük etki yarattığını belirterek konuşmasını sonlandırdı. Yine birçok dinleyici yaptıkları konuşmalarda Kaypakkaya’ya dönük düşünce, sevgi ve sempatilerini dile getirerek konuşma bölümü sonlandırıldı.

Son olarak Partizan temsilcisinin yaptığı selamlama ve teşekkür konuşmasıyla birlikte coşkulu bir şekilde bize ayrılan bölüm bitirildi.

Ardından devam eden Festivalin akşam saatlerinde sahne alan grup Şiar, 18 Mayıs’ın önemine ve anlamına değinerek kuruluş yılı olan  ’97 den günümüze dek İbrahim Kaypakkaya’nın düşüncelerine ve mücadelesine bağlı kaldıklarını ve bundan sonrada bu doğrultuda Türkülerini, Ezgilerini ve Marşlarını söylemeye devam edeceklerini dile getirdi.

Grup Şiar’ın söylediği Türküler ve Marşlarla coşan kalabalık beraberce söylenen ezgilerin ve halayların ardından gece geç saatlerde dağıldı.

ATİK  de bir Enformasyon standı açarak, 2 gün boyunca devam eden ve değişik demokratik kurum ve kuruluşların, organize ettikleri Tartışma ve Paneller katıldı. Aynı zamanda devam eden Festivalde YDG’de bir Tartışma Forumu organize etti.

du12

YDG: Ant-Emperyalist, Enternasyonalist  Gençlik Hareketi Mücadelenin Olmazsa Olmazıdır

Buluşma kampında MLPD çadırında gerçekleşen tartışma forumunun konusu ‘Anti-emperyalist, enternasyonalist gençlik hareketinin önemi’ üzerineydi.

YDG MYK temsilcisi tarafından yapılan sunumla başlanan tartışma forumunda, emperyalizmin genel karakteri ve etkileri üzerinde duruldu. Forumun ilk bölümünde emperyalist politikaların yansımaları konusun açıklık getirildi. Emperyalist politikaların, sözmürge ve yarı sömürge ülkelerda sava şeklinde yansıdığını ancak emperyalist ülkelerde hak gaspları şeklinde ceryan edildiğine dikkat çekildi. Gençliğin en temel sorunu olan eğitim plitikasında ki yansımaları Bologna projesi eksenin açıklandı.

Forum içinde söz alan katılımcıların, gençliğin temel sorunlarını nasıl yaşadıklarını anlattılar. Forumda, genliğin örgütlenmemesi, bireyseliğe mahkum edilmesi üzerine sistemin çabaları olduğu dile getirildi. Yanı sıra Alman askerizeyisinin gençlik üzerindeki çalışmalarında vurgu yapıldı.

İkinci bölümde konuşan katılımcılar, gençliğin örgütlenmesinin doğru temelde yapılması gerektiğine dikkat çekildi. YDG MYK temsilcisinin Avrupa’da genel anlamda gençlik hareketlerinin sosyal demokrat veya anarşizmden etkilendiğine dikkat çekerek, bu hareketlenmelerde emperyalizm karşıtlığının olmadığını ve enternasyonalist bilincin sekteye uğradığının altını çizdi. Gelişen ırkçılığa ve faşizme karşı en temel silahın anti-emperyalist ve enternasyonalist bir çizginin uygulanması gerektğini dile getirdi.

Birbuçuk saat süren ve almanca gerçekleşen tartışma forumu, düşüncelerin dile getirilmesi ve son konuşmanın yapılmasının ardından son buldu.