HABER MERKEZİ|09.07.2025| Almanya’nın en büyük demir çelik şirketi olan Thyssenkrupp Stahl (TKSE) yönetim kurulu mevcut toplu sözleşmeyi iptal ederek, yeniden yapılandırma toplu sözleşmesine gitme kararı aldığını açıkladı. IG Matal sendikası temsilcileri, 3 Temmuz tarihinde yazılı bir açıklama yaparak TKSE yönetim kurulunun planlarını işçilere duyurdu. Yapılan açıklamaya göre TKSE yönetim kurulu işçilerden yılda 200 milyon Euro tasarruf etmeyi planlamaktadır. Bu da işçilerin toplu sözleşmeyle elde ettikleri haklarına yönelik yeniden kapsamlı bir saldırı anlamına gelmektedir.
Yeniden Yapılandırma Neleri Kapsamaktadır:
Yeniden yapılandırma işçilerin ödeneklerinde birçok kalemi kapsamaktadır. Haftalık çalıma saatlerinin malı karşılık olmadın yükseltilmesi, Noel ve izin ikramiyelerinin kaldırılması, Stajyer alınımının azaltılması, ücretlere sıfır zam uygulaması, Jübile ödemelerinin kaldırılması gibi birçok başlık altında yapılanacak bu kısıtlamalarla birlikte, daha önce kamuoyuna duyurulan ücretlerin yüzde 10 düşürülmesi planının uygulanması anlamına gelmektedir.
Yapılan açıklamada öne çıkan kısıtlamalar:
Haftalık çalışma süresinin 33 saate indirilmesi: TKSE’de işçilerin uzun soluklu mücadelesi sonucunda elde ettikleri önemli haklarından birisi olan, tüm ücret karşılığında haftalık çalışma süresinin 34 saate düşürülmesiydi. Yeni hazırlanan tasarruf paketine göre haftalık çalışma saati ücretsiz olarak 33 saate düşürülmek istenmektedir. Bu bir taraftan işçilerden hafta da bir saat ücret kesintisine gitmek ve aynı işi haftada bir saat daha az bir süreyle yapmaktır. Bir taraftan daha az ücret alırken, diğer taraftan işin bitirilmesi için daha fazla emek sarf etmesi anlamına gelmektedir.
Ücret artışlarında sıfır saz: IG Metal sendikası ile demir çelik sanayisi arasında Eylül ayında işçilerin ücret artışı için toplu sözleşme görüşmeleri başlaması beklenmektedir. Bu toplu sözleşme aynı zamanda TKSE işçilerini de bağlamaktadır. Fakat yapılan açıklamaya göre, yönetim kurulu bu dönem toplu sözleşmede 0 zam önerisi yapmaktadır. Şirketin kurtarılması adı altında, işçilerin bu dönem ücretlerinde zam yapılmayacağını açıklamıştır. Bu da artan enflasyon ve ücretlerin yükselmesi karşısında eriyen işçi ücretlerinde daha fazla erimesi demektir. Sıfır zam politikası Alman tekellerinin sıkça başvurdukları bir yöntemdir. Ücretlerde 0 zam uygulaması, bir işçinin emekliliği de dahil tüm hayatını etkilemektedir.
İzin ve Noel ikramiyelerinin kaldırılması: Yeni paketin en önemli noktalarından birisi de her yıl bir seferlik olarak ödenen izin ve Noel ikramiyesini kapsayan ödemelerin kaldırılması planlanmaktadır. Bu da işçi ve emekçilerin gelirlerini önemli derecede etkileyecek bir yaptırım olacaktır.
Jübile ödemelerin sonlandırılması: Belirli yılları dolduran işçilere bir seferlik, teşekkür maiyetinde jübile olarak bir ödeme yapılmaktadır. Bu ödemeyle işçinin yıllarca verdiği emeği küçükte olsa ödüllendirmekti. Yeni pakette buda sonlandırılmak istenmektedir.
Toplu sözleşme kapsamına girmeyen işçiler için daha kısa çalışma süreleri: Toplu sözleşme kapsamının dışında, çeşitli iş dallarında belirli sayıda işçilere ek ödemeler yapılmaktaydı. Yeni paketle birlikte bu da kesintiye uğrayacaktır.
Çağrı hizmeti ücreti sınırlandırılıyor: TKSE’de çalışan işçilerin bazı bölümlerde iş saati dışında da herhangi bir gelişme olduğunda işe çağrılması anlamına gelen ve bu sürecin ücretlendirilmesine ilişkin toplu sözleşmeden doğan haklar söz konusuydu. Yeni süreçte bu ücretin yarısı ödenecek.
Daha az stajyer yetiştirme ve stajyerlerin işe alınma garantisinin kaldırılması: Her yıl demir çelik sanayisinde çeşitli meslek dallarında gençleri meslek yapmaları olanakları söz konusuydu. Yeni yapılandırmada bu olanaklar, yani stajyer yetiştirme azaltılacaktır. Ayrıca uzun yıllardır TKSE’de stajyer olarak yetişen gençlerin ezici çoğunluğu iş alınıyorlardı. Yeni dönemde mesleğini bitiren stajyer gençlerin işe alınma garantisi verilmeyecektir. Buda gençlerin gelecekleriyle oynamaktır.
TKSE yönetim kurulunun yeni planında yukarıda saydıklarımız bunların ön çıkan bazı aşlıklarıdır. Bu paketin içinde daha faklı başlıklarda söz konusudur. Ayrıca geçen yıl yapılan açıklamalara göre bazı bölümlerin kapatılması ve işten çıkarmalar söz konusu olacaktır. Buna göre 2027 yılına kadar toplam 11 bin işçi işten çıkartılacaktır. Bununla birlikte demir üretiminde azalmaya gidilecektir. Var olan demir üretim ocakları kapatılacak ve yerine su enerjisiyle üretim yapacak yeni bir ocak yapılacaktır. Eski ocakların kapatılması demek, binlerce işçinin işsiz kalması anlamına gelmektedir.
Thyssenkrupp Stahl Duisburg şehri için en önemli çalışma sahasıdır. Buradaki bu kısıtlamalar ve işten çıkarmalar, aynı zamanda tedarikçilerle birlikte büyük sayıda işsizler ordusunu da birlikte getirecektir. Buda Duisburg ve çevre şehirlerde yaşayan kitleler içinde yoksullaşma ve gelecek kaygısının derinleşmesini birlikte getirecektir.
Özellikle buna ek olarak, yıllardır sendikaların sosyal diyalog siyasetlerinden kaynaklı, işçi ve emekçilerin mücadele yeteneklerini yitirmesini birlikte getirmiştir. Bundan dolayı da yapılan eylem çağrılarına duyarlılıkta bir zayıflılık söz konusudur. Bunun esas nedeni, sendikal önderliğin işbirlikçi tutumundan dolayı yaşanan güvensizliktir. Çünkü yıllarca işçilerin taleplerine kulak tıkayan, işverenin yaptırımlarına boyun eğen, mücadele etmeyen, daha çok masa başında pazarlıklarla sorunları çözmeye çalışan iş birlikçi bir sendikal tutum söz konusudur.
TKSE çalışanları, tedarikçi şirketlerde çalışanlar ve tüm Duisburg kitlesinin ortak mücadelesi, yapılacak kısıtlanmaları engelleyebilir. Bunun için toplumsal muhalefetin dinamikleri, bu süreçte işçi ve emekçilerle ortak mücadele alanları yaratması elzemdir. Mücadeleyi sadece sendikal önderliklerde beklemek yerine, ortak mücadele alanları yaratılarak, sokağın etkisiyle bu saldırıya karşı göğüs germek, tüm kesimler için gelecekte çok önemli olacaktır.