TÜRKİYE | 09 – 01 – 2011 | Sendikamızın ucuz emek cenneti haline getirilen Çorlu’da işçilerin ekonomik, sosyal ve anayasal haklarını koruma ve geliştirme temelinde örgütlenme çalışmaları devam etmektedir. Bunun son örneği ise Grup Suni Deri’de yaşanmaktadır. Aralık ayının başında 102 çalışanın 62’sinin üye olduğu sendikamız işyerinde çoğunluğu almış ve bakanlığa yetki başvurusunda bulunmuştur.
Ancak işveren işçilerin anayasal ve meşru haklarını kullanmalarına saygı göstermemiş, iş koluna itiraz etmiş ve işçileri sendikadan istifaya zorlamış, istifayı kabul etmeyen işçilerin 15’ini işten çıkartarak anayasal suç işlemiştir. İşten çıkarılan işçiler fabrika önünde 10 Aralık’tan bu yana direnişlerini sürdürmektedir.
12 saatlik iki vardiya halinde işçilerin çalıştığı, esnek ve kuralsız çalışmanın dayatıldığı, hafta sonu-hafta içi ayrımının yapılmadığı, maaşların düzenli ödenmediği, mesailerin ve ikramiyelerin zamanında ve tam karşılığıyla verilmediği, işçilere yönelik baskı, hakaret gibi ayrımcı uygulamaların kural halini geldiği Grup Suni Deri’de işçiler bu kötü şartlara dur demişler ve sendikamızda birleşerek haklarını koruma kararını vermişlerdir.
İşçilerin üye olmasının ardından henüz sendika yetkiyi almamasına rağmen çalışma saatleri 12 saatten 8 saate düşürülmüş, yemeklerin kalitesi düzeltilmiş, hafta sonu izinleri düzenli hale gelmiş, ücretler zamanında yatırılmıştır. İşçilerin düzensiz olan servis saatleri düzenli hale getirilmiştir.
Ancak çalışan işçiler üzerinde işverenin ve yönetimin baskıları farklı biçimlerde sürmeye devam etmektedir. İşçiler tek tek yönetime çağrılmakta, sendikadan istifa etmeleri istenmekte, istifa karşılığı ücretlere zam önerilmektedir. Üyeliğinden vazgeçmeyen işçilere ise baskı, hakaret ve tehditler savrulmaktadır. İşçiler arasında memleket, milliyet ayrımlarını körüklemeye çalışmaktadır.
İşveren çalışan işçilerin direnişteki işçilerle dayanışmasını engellemek için de çeşitli önlemler almaktadır. Artık işçilerin fabrikada cep telefonlarını kullanmaları yasaklanmıştır. Öncesinde bahçede sigara içen işçilerin sigara içmeye bahçeye çıkmasına izin verilmemektedir. Servisler artık işçiyi fabrika içinde bırakmakta, iş girişlerinde bahçe girişindeki güvenlik kulübesinde değil fabrika içinde kart basmaları sağlanmaktadır. Bununla beraber yeni işçi arayışına girmekte ve daha öncesinde işten kovduğu işçileri dahi daha yüksek ücretle çalışmaya çağırmaktadır.
Ancak işverenin tüm bu saldırgan tutumlarına karşın direnişimiz büyük bir kararlılıkla sürmektedir. Çalışan ve direnişteki üyelerimiz sendikalarının meşruluğunu savunmakta, istifa baskılarını reddetmektedir. İşyerinde işverenin işçiye ve sendikaya saygısızlığı nedeniyle çalışma barışı bozulmuş, işyerinde huzur kalmamıştır. Bu şartlar altında işçiyi çalışmaya mecbur bırakan, 15 işçinin çalışmaması ve bu nedenle kalifiye işçi eksikliğinden kaynaklı istediği üretimi elde edememesi sebebiyle de üyelerimize yoğun baskı uygulamaktadır..
Bizler anayasal ve meşru hakkımız olan işçilerin sendikada örgütlenme özgürlüğünü, toplu pazarlık hakkını kullanma hakkını savunmaya devam edeceğiz. Sendikamız işçilerin ekonomik, sosyal, demokratik ve hukuki hakları için mücadelesini yeni eylem ve kampanyalarla büyütecektir. Tüm emek yanlısı kamuoyunun desteğini bekliyoruz.
Deri-İş