Home , Haberler , Önder Babat Kültür Merkezi Müzik Topluluğu "Geceyi Kuşatanlar" albümü çıkardı

Önder Babat Kültür Merkezi Müzik Topluluğu "Geceyi Kuşatanlar" albümü çıkardı

TÜRKİYE | 09 – 01 – 2011 | 2004’te sokak ortasında başına aldığı kurşunla öldürülen üniversitesi öğrencisi Önder Babat’ın yolundan yürüyen Önder Babat Kültür Merkezi Müzik Topluluğu, „Adalılar“ ismini aldı, „Geceyi Kuşatanlar“ albümleriyle Mahir Çayan’ın „tertemiz adasının“ sesi oldular…

„… Satılmışlığın, kahpeliğin, riyakarlığın, adiliğin ve her çeşit aşağılık ve her çeşit yabancılaşmanın karışımı olan, karanlık denizi’nin ortasında, güneşi batmayan bir ada…“

Kızıldere’de 1972’de öldürülen devrimci lider Mahir Çayan, hapisaneden kaçmadan önce Selimiye askeri cezaevindeki hücresinde yazdığı „Adalılar“ şiirinde böyle diyordu. Çayan’ın bu özlemini müziklerine taşıyan „Adalılar“ müzik grubu, ilk albümleri nihayet dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

3 Mart 2004’te sokak ortasında başından vurularak öldürülen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Önder Babat‚ın adını yaşatmak için kurulan Önder Babat Kültür Merkezi’nin müzik topluluğunun „Adalılar“ adıyla çıkarttıkları ilk albümleri „Geceyi Kuşatanlar“, Denizlere, Mahirlere, İbolara bir saygı duruşu niteliğinde…

Önder Babat Müzik Topluluğu adıyla dört yıl önce çalışmalarına başlayan Adalılar, dokuz kişiden oluşuyor. Kültür merkezinde konuştuğumuz grubun solisti Kader Eren „Adalılar“ı şöyle anlatıyor:

„Adalılar ismini Mahir Çayan’ın aynı adlı şiirinden alıyor. Çayan, katledilen yoldaşı Cevahir için yazdığı şiirinde, ‚… Satılmışlığın, kahpeliğin, riyakarlığın, adiliğin ve her çeşit aşağılık ve her çeşit yabancılaşmanın karışımı olan, karanlık denizi’nin ortasında, güneşi batmayan bir ada…‘ diyor.“

„Adalı olmak bir gelenektir. Herkesin düşlerinde yarattığı bir adası vardır. Özgürlüğün, sevdanın alabildiğine yaşandığı… Kapitalizmin çürümüşlüğünün giremediği bir ada…“

„Ayrıca 1990’lı yıllarda Adalılar adıyla sanatta özgün bir yeri olan bir müzik grubu daha vardı. Biz aynı zamanda onların da devamıyız.  Adalılar’ın o yıllardaki üretimlerini kendi değerlerimiz olarak sahipleniyoruz.“

„Bizi yenemezsiniz“

Tek dertlerinin müzik yapmak olmadığını söyleyen Eren, şöyle konuşuyor:

„Politik bir duruşumuz var, insanlara anlatmak istediklerimiz var. Üretimlerimiz de bu yolda yürüyor. Bu ülkenin insanlarının yaşadığı sorunları anlatan, emekten yana, müzikten sınıfsal bir karakteri olduğuna inanıp, şarkılarımızı buna göre şekillendiriyoruz.“

Albümde „Gel Yarınlara“, „Filistin“, „Madenci“, „O Sönmez“, „Yolcular“, „Mine Bademci“, „Kızıldere“, „Önder Babat Marşı“, „Adalılar“, „Sevdamızın Öyküsü“, „Güneşkök“ ve „Geceyi Kuşatanlar“ adıyla geleneğe ait dört, sekiz de yeni beste bulunuyor.

„Bizi Yenemezsiniz“ isimli 19 Aralık katliamını konu alan bir beste çalışmaları da bulunan Adalılar, Ocak’ta konser vermeyi planlıyor.

Sertaç Şanlı, Kader Eren ve Derman Şahin‚in solistliğini yaptığı grupta, yan flütte Duygu Kaçmaz, bağlamada Ümit Yıldız, gitarda ve davulda Eren Günel, klavyede Haydar Üner, kemanda Özgür Kement ve piyanoda Haydar Günel bulunuyor.

Eski Adalılardan biri olan Hakan Yeşilyurt‚un „Gel Yarınlara“da, Ali Nafile’nin de „Filistin“ parçalarında emeğinin geçtiği albümde, İlkay Akkaya da Önder Babat Marşı’na sesiyle destek verdi.

Serhad Raşa’nın eğitiminden geçen Adalılar, ilk albümlerine şu notu düştüler:

„Bazen coşkulu bir marş haykırmak gibidir yaşamak, bazen acılı bir ağıdı boğazımızdan yutkuna yutkuna çıkarmaktır.

Maden işçilerinin kazma seslerini, bütün emekçilerin sesleriyle harmanlamak, bundan senfonik bir koro yaratmaktır. Demir parmaklıklar ardındaki tutsakları düşünüp paslanmakta olan demiri değil…“

Aranjörlüğünü Edip Emre’nin yaptığı, yönetmenliğini Raşa’nın üstlendiği İdil Müzik’ten çıkan albümün son sözü „Bu albümü halkımıza sunuyoruz. Bu türküleri asıl yaratan bizler değil onlardır.“

Adalılar’ı dinlemek için tıklayınız.

Önder Babat Kültür Merkezi bir sanat fabrikası gibi

„Onu öldürerek bizi yenebileceklerini zannettiler. Ama biz inadına onun adını yaşatmaya çalıştık“ diyor Eren.

Babat’ın ölümünden bir yıl sonra açtıkları merkezin tiyatro topluluğu „Ana“ oyunuyla şu ana kadar 10 bin izleyiciye ulaştı.

Merkeze katkı sunan herkes, yaz aylarında da Artvin’de, Ordu’da fındık ve çay toplayarak çiftçiye yardım ediyorlar. Merkezin sinema atölyesi geçen yaz bu çalışmayı konu alan „Çayda Sürgün, Suda Vurgun“ adlı bir belgesel de çıkardı.

Önder Babat Kültür Merkezinde devam eden kurslar ve ücretsiz atölyeler şöyle;

Sinema, Resim, Felsefe, Bağlama, Çok Sesli Koro ve Politik Tiyatro Atölyesi, Çocuk Tiyatrosu, Çocuk Korosu, Şan Eğitimi, Piyano, Gitar, Ney kursları…

Ayrıntılı bilgi için www.onderbabat.org adresinden ya da 0212 252 35 96 no’lu telefondan ulaşabilirsiniz.

Önder Babat nasıl öldürüldü?

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Önder Babat, Taksim İmam Adnan Sokak’ta, okuru olduğu Devrimci Hareket dergisi binasından 3 Mart 2004 Çarşamba akşamı üç arkadaşı ile birlikte çıktıktan sonra yürürken, kimliği belirsiz kişi veya kişilerin, nereden ve hangi amaçla açtıkları belli olmayan bir ateş sonucu, 9 mm.lik bir merminin kafasına isabet etmesi üzerine yaşamını yitirdi. (Bianet)