Home , Avrupa , GÖZLEM | Saray Güven’in katil zanlısı Hayrettin Tandoğan dördüncü kez hakim karşısındaydı

GÖZLEM | Saray Güven’in katil zanlısı Hayrettin Tandoğan dördüncü kez hakim karşısındaydı

DARMSTADT | 16.06.2018 | Saray Güven’in katil zanlısı Hayrettin Tandoğan dördüncü kez hakim karşısındaydı.

Saray Güven ‚in katledilmesi davasının 15 Haziran duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam edildi. Katil zanlısı Tandoğan’ı gözaltına alan başkomiser de ilk gözlemlerini ve gelişmeleri aktardı. „Zanlıyı Collmar’da arabanın içinde uyurken bulduk. Gözaltına alacağımızı ve haklarının ne olduğunu anlattık. Buna dair belgeyi okuyup imzalaması gerektiğini söylediğimizde uzun olduğunu, okumayacağını söyleyip imzaladı. Maktulü öldürdüğü için gözaltına alındığını söylediğimizde şaşkın bir yüz ifadesiyle ‚Eşimi mi öldürmüşüm?‘ dedi ve yavaşça yere yığıldı. Ağzının kıyısından köpük akıyordu.Bu durumda şaşırtmak için bayılma numarası yapanlara da tanık oluyoruz ama hastanedeki doktorlar da epilepsi geçirdiğini teyit ettiler.‘ diye konuştu.

Katil zanlısının Facebook, e-posta ve whatsapp paylaşım ve yazışmalarının dökümlerini aktaran diğer tanık da elde ettikleri bulguları açıkladı.
E-posta ve şifresinin de kayıtlı olduğu telefondan ‚ayşe-fatma‘ rumuzuyla açılan hesap üzerinden resimler gönderildiğini belirten tanık, whatsapp üzerinden katil zanlısı ve Saray’ın kaybolmadan kısa süre öncesine kadarki mesajlarından bölümleri de aktardı. Katil zanlısının kendi gönderdiği mesajları sildiğini ama Saray Güven’in mesajlarına dokunmadığını, üstelik bunların kopilerini de hafızaya kaydettiğini tespit ettiklerini belirtti. 19-20 Ağustos tarihlerinde ise 400’e yakın Saray’a dair telefonda ekran resmi çektiğini ve bunların da tespit edildiğini söyledi. Katil zanlısı kendi mesajlarını sildiği için geri dönüşümlü olarak yazışmalara ulaşamadıklarını söyledi.

Saray’ın ve katil zanlısının telefonlarının Saray Güven’in cansız bedeninin bulunduğu yerden 6,8 km uzaklıkta kapatıldığının da tespit edildiğini söyleyen tanık, en son yer belirtme durumunun Rodgau/Ditzenbach yakınlarını gösterdiğini belirtti. „Buda Saray Güven’in başka bir yerde öldürüldüğünü, sonra bulunduğu yere bırakıldığını gösteriyor. ‚ diye de görüşünü belirtti.

Wiesbaden’den Diplom biyolog Fr.Dom’da dinlenen tanıklar arasındaydı. Kendilerine iletilen delillerin laboratuvar incelemelerinde arabanın temizlendiği ama kapı kolunda küçük de olsa kan lekesi tespit edildiği, incelemelerde kime ait olduğunu netleştiremediklerini, Saray Güven’in şalında de kendisinin, Tandoğan’ın ve biri kadın olmak üzere iki kişinin daha DNA izlerine rastlandığını belirtti. Arabanın arka koltuğunda tespit edilen spermanın ise Tandoğan’a ait olduğunun kesin olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti Saray Güven’in ablasının avukatı N.Akay tarafından verilen, duruşmaların ‚Kapalı celse yapılması‘ talebini reddetti. Ardından Saray Güven’in ablası L. A.’nın tanık ifadesi alındı.

Kimlik bilgilerinin ardından açıklamalarda bulunan L.A. Tandoğan’la akraba olmadığını belirtti.

Saray‘ ın kaçırılmasından bir bir buçuk ay önce zanlıyı tanıdığını belirten L.A.; zanlının kızının sorunlu olduğunu, yanlış bir yaşam içine girmesini istemediğini, DAEŞ sempatizanı biri ile kaldığını, kızının kendisini evine bile almadığını belirterek Saray’dan ve L.A.’dan yardım istediğini söyledi.
Katil zanlısının „Sizin gibi iyi insanlarla tanışırsa kızım değişir“ dediğini belirten L.A. zanlıya yaşamıyla ilgili sorular sorduğunda „eşimden ayrı yaşıyorum. bir kardeşim var ama o da başka bir kadınla bizden ayrı yaşıyor“ dediğini belirtti

Saray’ın son süreçlerde tedirgin olduğunu belirten L.A. zanlıyla kardeşinin ilişkisinin bu düzeyde olduğunu bilmediğini söyledi. Saray’ın zaman zaman telefonunun başkası tarafından kullanıldığı hissine kapıldığını ve son zamanlarda çok endişeli olduğunu söyleyen L.A. kardeşine yardım teklifinde bulunduğunda bunu istemediğini „ben halledeceğim, endişelenmeyin“ dediğini söyledi.

Mahkeme heyetinin, bugüne kadar görülen duruşmaların değerlendirmesinin yapılacağını, bundan ötürü de Pazartesi günü yapılacak duruşmanın iptal edildiğini söylemesinin ardından duruşma saat 14.00’te sonlandırıldı. Bir dahaki duruşma 21 Haziran Perşembe günü saat 9.00’da görülecek.

Yeni Kadın Yöneticisinin Gözlemleri:

“Daha önceki duruşmada da olduğu gibi, Saray’ın katledilmesinin sıradan bir ‚vaka‘ derekesine indirmek istendiği bu duruşmada da gözlemlendi. Savcı Kalb’in iddianamesinde belirttiği ‚bayıltıldı, tecavüz edildi, başına ve boğazına aldığı darbelerle öldürüldüğü iddiasının ‚tecavüz ‚ boyutu, birlikte çekilen fotoğraflar, Saray’ın katledildiği güne kadarki yazışmalar da bahane edilerek, ‚gönüllü bir birliktelikte tecavüz olmaz‘ etkisi yaratılarak, yok sayılmaya çalışıldı. Sadece ülkemizde ve geri bıraktırılmış ülkelerde olduğunu zannettiğimiz, ‚demokrasinin beşiği ‚şeklinde lanse edilen Alman mahkemelerinde de bir kez daha görülmektedir ki, buradaki mahkemeler de tecavüzlerin, katillerin suçlarının hafifletilmesi noktasında olanca çabayı göstermektedirler. Dolayısıyla cinsiyetçi yasaların ve erk’ek adaletin çıkaracağı kararlarının da ‚erkeğe adalet‘ olacağını bilince çıkartmak gerekiyor.
Bu yönlü düşünüldüğünde Saray’ların sahiplenilmesi, başka kızkardeşlerimizin aynı akıbeti yaşamamaları ve duruşmalarda sahiplenici davranıp baskı öznesi olunması önemlilik arz etmektedir . Bu duygularla hayatlarımızı ve yaşam alanlarımızı sahiplenmek, devlet-erkek şiddeti ve kırımlarına karşı çıkmak için; toplumsal cinsiyet rolleri sonucunda kadını toplumda ötekileştirici, karalayıcı, onurunu ve kadın kimliğini zedeleyici her türlü yaptırım ve yasalara DUR deme cesaretini, öfkesini, isyan etme meşru hakkını kullanmamız gerekmektedir.

Bir kez daha Yeni KADIN olarak başta kadınlar ve kadın kurumları olmak üzere, tüm duyarlı kesimleri Saray’ı sahiplenmeye, davanın takipçisi olmaya ÇAĞIRIYORUZ. Susarsak, sıranın bize de geleceğini UNUTMAYALIM.“