FRANSA BAŞKANLIK SEÇİMLERİ YAPILDI

FRANSA|29.04.2022|Fransa’da gerçekleştirilen 2022 Başkanlık seçimleri Macron’un kazanımı ile sonuçlandı. Seçimin ilk  turu ve ikinci turu çeşitli sonuçları ile dikkat çekti. İlk turda katılım oranı yüzde 73 oranındayken, ilk beş sırayı alan adayların 4’ü sağcı ve ırkçı adaylar olarak öne çıktı. Adayların vaadleri ise, “sol” adayların dışında;  Faşist Ulusal Parti temsilcisi Marine Le Pen, seçilmesi halinde Fransa topraklarında doğan kişilerin Fransa vatandaşı olması ve evlilik yoluyla vatandaş olma uygulamalarına son vermeyi, yabancılara yapılan aile yardımını kısıtlamayı dile getirmişti. Irkçı parti temsilcisi Eric Zemmour bu sürecin en dikkat çeken kişisi, islam karşıtlığı temelinde göçmenliğe yönelik saldırıları her geçen arttırmış, Fransa’nın son yıllardaki gerilemesinin sebebi olarak göçmenleri görüyordu. Kadın ve LGBTİ konularında da aşırı karşıtlık söylemlerine sahip olan Zemmour 2011 ve 2018 yıllarındaki söylemlerinden dolayı yargılanmıştı. Merkez sağ aday Valerie Pécresse ise  kendisini “üçte iki Merkel, üçte bir Thatcher” olarak tanımlayarak, göçmenlere kota uygulayacağını açıklamıştı. Bir diğer dikkat çeken vaadi ise “güvenlik poltikaları arttırmak” olarak öne çıkmış, güvenliğin ne olduğu ise bu dönem Fransa’sının göçmen ve yabancılara yaklaşımıyla ilintiliydi. Macron ise sürdürmekte olduğu neo-liberal politikalara devam edeceğinin sinyalleri verirken, neredeyse seçim çalışması yürütmeyerek fransız burjuvazi tarafından göreve devam ettirileceğini bildiğini ortaya koymuştu. Sol aday Melenchon ise, emeklilik yaşından, çalışma saatlerine, sarı yeleklilerin öne sürdüğü taleplerin kabulunden, polisin yetkilerini kısıtlamaya, özelliştirmelerin ve işten çıkartılmaların sona erdirilmesine kadar bir çok vaade sahipti. Ancak ilk turda Emmanuel Macron (% 27.6) ve Marine Le Pen (% 24.37)’in ardından %21,18 oy alarak ikinci tur şansını alamadı.

24 Nisan günü gerçekleştirilen seçimi %58,5 ile Macron kazanırken, Marine Le-Pen ise %41,5 oy aldı. Bu turda 3 milyon seçmen sandığa giderek beyaz oy kullanarak, iki adaya da oy vermedi. Ayrıca 14 milyon civarında seçmende sandığa gitmeyerek boykot etmiş oldu. 48,7 milyon seçmenin olduğu Fransa’da 1969 yılından bugüne katılımın en düşük olduğu başkanlık seçimi gerçekleştirilmiş oldu. Marine Le-Pen’in seçilme ihtimalini ortadan kaldırmak isteyen bazı “sol” gruplarda seçimde Macron’u destekleyerek katılım oranını arttırmış oldu. Macron ikinci tur stratejisini Le-Pen’in seçilmemesi için kendisine oy verilmesi gerektiği üzerine kurdu. Le-Pen ise Avrupa Birliği’nden çıkmayı taahüt ederken, ulusal sınırları tekrar kapatacağını, ittifaklar politikasını değiştireceğini, göçmenlere verilen kamu hizmetlerinin kısıtlanacağını, sıkı bir kontrol altında tutulacaklarını dile getirdi.

Dikkat çekici bir yansa, Macron’un ilk başkanlık sürecinde sağ-ırkçı ve faşist legal-illegal yapıların güçlenmiş olmasıdır. Uyguladığı politikaların bu yapıları güçlendirmeye yönelik olduğu kamuoyunda çokca konuşuldu. Fransız burjuvazisinin bir şekilde bu yapılara göz yumduğu ve “gerektiği” zaman ve yerde kullanılacağı açıktır. Ayrıca son yıllarda silahlanmaya yönelik bir artışın olduğu da bilinmektedir.

Önümüzdeki süreç işçi ve emekçilerle birlikte göçmenlerde içinde oldukça sıkıntılı ve hareketli geçecektir. Sarı yeleklilerin protestoları devam ederken, işçi ve öğrenci eylemleri de sürmekte. İşsizlik yardımı, ev yardımı, çocuk yardımı gibi sosyal yardımların kısıtlanacağı bizzar Macron tarafından dile getirilmişti. Ayrıca kamu da çalışan sayısının fazla olduğu ve kademeli olarak işten çıkartılacaklarını da söyledi.