HABER MERKEZİ|23.04.2025| Yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmalar, yalnızca toprakları değil, halkların hafızasını, kültürünü ve inançlarını da hedef alıyor. Tam da bu karanlık tablo içerisinde, genç bir Ermeni kadının sesi yükseliyor. Lusine… Sadece geçmişin gölgeleriyle yüzleşen bir kadın değil, aynı zamanda geleceğe dair umudu da taşıyan bir figür. Ve şimdi onun hikayesi, sinema aracılığıyla dünyaya ulaşmaya hazırlanıyor.
“Lusine” adlı yeni bir belgesel projesi, çatışmalarla sarsılmış bölgelerde Ermeni halkının ve çok kültürlü yaşamın maruz kaldığı saldırılara karşı direnişi merkezine alıyor. Film, inançları uğruna mücadele eden Lusine’nin kişisel yolculuğunu anlatırken, aynı zamanda Ermeni devrimcilerden oluşan ve emperyalist saldırılara karşı savaşan Nubar Ozanyan Taburu’na da ışık tutuyor.
Belgesel, yalnızca bir bireyin yaşamına değil, bölgedeki çok kültürlü yapıya yöneltilen sistematik saldırılara karşı halkların ortak direnişine odaklanıyor. Bir kadının gözünden anlatılan bu hikâye, geçmişin soykırımlarına, kimlik inkarlarına ve kültürel yok oluşlara karşı bir hafıza çağrısı niteliğinde.
Proje ekibi, bu anlamlı yapımı bağımsız bir şekilde gerçekleştirmek için yola çıkmış durumda. Film çekimlerinin yaklaşık beş ay süreceği belirtilirken, projenin hayata geçebilmesi için halktan, duyarlı kurumlardan ve sanat destekçilerinden maddi katkı talep ediliyor.
“Lusine sadece bir film değil, duyulması gereken bir hikâyenin sesi,” diyor yapımcılar. Bu projeyle, mücadele eden kadınların, halkların ve inançların sesini yükseltmek, onları görünür kılmak hedefleniyor.
Bugünün Ortadoğusu’nda yeniden doğan kötülüğe karşı yükselen bu belgesel, aynı zamanda tüm dünya halklarına, özellikle de genç nesillere hatırlatma görevini üstleniyor: İnançla, dirençle ve umutla bir başka dünya mümkündür.
Projeye destek vermek isteyenler için yakın zamanda bir kampanya sayfası:
https://www.indiegogo.com/projects/lusine/x/38555124#/