Anasayfa , Avrupa , Emperyalist Savaşlara Hayır Savaşınızın Bedelini Ödemeyeceğiz!

Emperyalist Savaşlara Hayır Savaşınızın Bedelini Ödemeyeceğiz!

Dünyanın dört bir yanında, emperyalist savaşlar ve bölgesel silahlı çatışmalar nedeniyle her gün yüzlerce insan öldürülüyor ve binlercesi yaralanıyor. Ve tüm dünya halkları her geçen gün daha da yoksullaşıyor. Çünkü emperyalist savaş aynı zamanda sefalet ve yoksulluk demektir.

Rusya, altı aydan daha uzun bir süre önce Ukrayna’ya saldırarak emperyalist yüzünü bir kez daha göstermiştir. Ancak bu savaşı NATO üzerinden kışkırtan, özellikle ABD, Almanya, İngiltere ve diğer emperyalist ülkelerdir. Görünen o ki emekçi halkları katleden ve yoksullaştıran bu savaş kısa vadede sona ermeyecektir. ABD, Almanya, İngiltere ve diğer bazı ülkelerin üyesi olduğu NATO’nun bu savaşın kısa vadede sona erdirmemekte ki amaçları, Rusya’nın askeri gücünü ve yeteneklerini zayıflatmaktır. Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un ifadesiyle, “Rusya’nın bu savaşı kazanmasına izin verilmemelidir”!

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden 77 yıl sonra, Alman dış politikası son zamanlarda benzeri görülmemiş bir savaş rolü üstlendi. Yine bir Alliance90/Yeşil politikacı saf savaş kışkırtıcılığının ön saflarında yer alıyor! Görünüşe göre Alman Dışişleri Bakanı, partisinden meslektaşı ve ideolog Joschka Fischer’in izinden gitmiş ve söylemde onu bile geride bırakmıştır. Joschka Fischer, o zamanki Kırmızı-Yeşil federal hükümetle birlikte Yugoslavya’nın parçalanması için çaba gösteren kişiydi. Almanya, ABD ve İngiltere ile birlikte Ukrayna’nın en büyük silah tedarikçilerinden biridir. Rheinmetall, Heckler & Koch, Thyssen Krupp, Krauss-Maffei ve diğerleri gibi Alman silah şirketleri bu savaştan para kazanıyor. Ayrıca Alman hükümetinin askeri harcamaları için planladığı ek 100 milyar Euro Almanya’nın hangi yönde ilerlediğini gösteriyor.

Avrupa ve dünya bu savaş politikası nedeniyle son derece güvensiz hale gelmiştir!

Ukrayna’daki savaş hız kesmeden devam ederken, faşist Türk devleti Kürt halkına karşı savaş suçları işlemeye devam ediyor.  Türk ordusu, Kürdistan direniş hareketine ve onun temsilcileri olan PKK’ye karşı üstünlük sağlamak amacıyla, uluslararası hukuka göre açıkça yasadışı olan sözde askeri operasyonlarında her gün yasaklı kimyasal silahlar, misket bombaları ve taktik nükleer bombalar kullanmaktadır. Uluslararası hukuka aykırı olan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’deki savaş, dünya kamuoyu tarafından görmezden gelinmektedir. Burada da Batı’nın çifte standardı açıkça görülmektedir. Örneğin Alman Dışişleri Bakanı kısa bir süre önce “Türk devletinin meşru müdafaa hakkından” söz etti. Belli ki Bayan Baerbock, Türk ordusunun, Türk devletinin sınırları dışında faaliyet gösterdiğini unutmuş.

Bu saldırılarda Türk devleti tarafından Alman silahlarının da kullanılıyor olması, Alman hükümetinde kimseyi rahatsız etmiyor gibi görünüyor. Tabii ki şaşırmadık! Çünkü Kürdistan’da atılan ya da düşürülen her kurşun, her bomba, her mermi Alman silah endüstrisi için daha fazla kâr anlamına geliyor. Bu nedenle Almanya’daki, Avrupa’daki ve dünyadaki tüm silah şirketlerinin silahsızlandırılmasını ve kamulaştırılmasını talep ediyoruz!

Biz sizin emperyalist haksız savaşınızdan yana değiliz ve sizin yarattığınız krizlerin yükünü taşımayacağız!

Bu savaşın maliyetinin de yoksullar, işçiler ve alt gelir sınıflarından insanlar tarafından karşılanması büyük bir suçtur.Büyük enerji şirketleri halkın sefaletinden büyük karlar elde ederken, Almanya’daki insanlar bu karlar için daha da fazla vergi ödemek zorunda.

Bugün bile milyonlarca insan geleceklerinden endişe ediyor! Enerji maliyetlerinin katlanması milyonlarca insanı daha da yoksulluğa sürükleyecektir! Sendikalar tarafından talep edilen ücret artışlarının, tamamı yerine getirilse bile, fiyat artışları ve enflasyon tarafından bu artışın tamamen eriyeceği şimdiden bellidir. Çift haneli enflasyon oranları, kat kat artan enerji maliyetleri ve düşen ücretler giderek büyüyen bir prekarya yaratıyor.

Bu bağlamda, Şansölye Scholz’un işçi sendikaları ve işveren temsilcileriyle yaptığı ve “uyumlu eylem” olarak adlandırılan toplantılara özellikle atıfta bulunulmalıdır. Sendika patronları bir kez daha savaş çığırtkanlarının yanında yer aldılar ve enflasyon oranının altında ücret artışı talep ederek egemenlerle dayanışma içinde olduklarını gösterdiler.

Savaşlarınızın Bedelini Biz Ödemeyeceğiz!

Kahrolsun Emperyalist Savaşlar!

Ukrayna’daki Savaşı Durdurun!

Türk Ordusu Kürdistan’dan Defol!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

 

ATİF-Savaşınızın Bedelini Ödemeyeceğiz!