Home , Bildiriler , Dünya proletaryası, tek yumruk, TEK-EL olmalıdır!

Dünya proletaryası, tek yumruk, TEK-EL olmalıdır!

DEKÖP-A | 28 – 01 – 2010 | Sınıflar mücadelesinde  bazı eylemler tarihsel bir öneme sahiptirler. Bu anlamda Türkiye’de 12 bin Tekel işçisinin kırklı günleri aşan kararlı direnişi, sadece Türkiye işçi sınıfı açısından değil, dünya proletaryası için de önemlidir.

TEKEL işçileri Türkiye’nin başkentini ve her sokağını direniş alanına dönüştürmüştür. Gerçekleştirdikleri eylemler, attıkları sloganlar giderek siyasallaşmakta ve direniş sınıf mücadelesinin taleplerini dile getirmektedir.  Bu süreç Türkiye işçi sınıfına olduğu kadar, hepimize moral vermekte  özgüven yaratmaktadır. İşçi sınıfı, TEKEL işçilerine bakarak direnişlerle neler başarabileceğini bir kez daha pratikten görmektedir.

Çünkü; emperyalist kapitalizmin yaşadığı sistemsel krizin yarattığı; yoğun işsizlik, sefalet, örgütlülüklerin  parçalanmasının sonuçlarını hepimiz yaşıyoruz. Türkiye’de GENEL GREV GENEL DİRENİŞ’in mayası olabilecek TEKEL direnişi, hepimizin taleplerini yansıtmaktadır.

TEKEL işçilerinin uzun soluklu, kararlılıkla yürüttükleri direniş, işçi ve emekçilere dünya proletaryasına esin kaynağı oluyor, güç veriyor. Dünya proletaryasının bir bölüğü olarak, işçi sınıfı hareketinin militan bir temelde ilerleyişine öncülük yapacak eylemlerden biri oldu. Türkiye’deyse, sınıf mücadelesinde aşılması gereken bir eşiğin adıdır. Direnişin kazanımla sonuçlanması, sadece modern kölelik koşullarını dayatan 4/C (şimdi tartışılan ve ondan farkı olmayan 4/B) uygulamasını püskürtmeyecek, Türkiye ve dünya işçi sınıfına iradi duruşun, kararlılığın ve  kazanmanın yol göstericisi olacaktır.

TEKEL işçileri, kapitalist kriz ve neo-liberal politikaların yıkıcı etkilerinin ortaya çıkarttığı koşullarda Türkiye’de sınıfın öncü müfrezesi gibi hareket ediyor. Direniş, daha şimdiden ülkede geniş bir dayanışma hareketi ortaya çıkartmış, sınıfın değişik bölüklerini harekete geçirmiş ve Genel Grev Genel Direnişi gündeme taşımıştır. Konfederasyonlara 3 Şubat’ta Genel Grev kararı aldırtan irade, TEKEL direnişidir. Dolayısıyla TEKEL’in zaferi hepimizin zaferi olacaktır.

Kürt halkına dönük imha ve inkar politikalarının yürütüldüğü, faşist çetelerin, linç güruhlarının sokaklara salındığı bir dönemde; direniş kararlı mücadele ekseninde birleşebilen sınıf hareketinin, halkları birbirine kırdırtan şoven ön yargıları parçalaması, sınıf kardeşliğini yaratmasıyla enternasyonalisttir.  Kürt-Türk demeksizin sınıf kardeşliğini yaratılabileceğini göstermesi anlamında da özel bir yere sahiptir. Kürdüyle, Türküyle işçi ve emekçilerin düşmanı, faşist rejimdir, sermayedir!..

Hepimizin yaşadığı gibi, neo-liberal politikaların yıkıcı sonuçlarını yaşayan TEKEL işçileri, hepimiz adına geleceğimize sahip çıkıyor. Onların direnişlerinin yanında olmak basit bir destekle değil, onların sesi, sözcüsü olmak, mücadelelerini her yere taşımak ve Avrupa’da dayanışma hareketini geliştirmekle olacaktır.

Bu mücadele, aynı zamanda kendi geleceğimize sahip çıkmaktır.

Kendi geleceğimize sahip çıkmaktır; çünkü, her özelleştirme operasyonunun başarı kazanması, uluslararası sermayenin yeni bir saldırısının önünü açmaktadır. Sınırsız kar tutkularına hizmet etmektedir. TEKEL direnişi, bu saldırılara dur demektedir.

Kendi geleceğimize sahip çıkmaktır; çünkü direniş, uluslararası proletaryanın örgütlülüğünü dağıtma, onu parçalama saldırısına bir yanıttır.

Bundan dolayı; şimdi bütün gücümüzle, bütün varlığımızla ve ruhumuzla TEKEL işçilerinin yanında olmalıyız. Mücadelelerine güç ve destek vermeliyiz. Ankara’daki mücadele ateşini bulunduğumuz her alana taşımalıyız.

DEKÖP-A olarak, TEKEL işçilerinin direnişini selamlıyor ve sonuna kadar yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.

  • Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
  • TEKEL işçilerinin direnişini bulunduğumuz her alana taşıyalım!

DEKÖP-A

(Avrupa Demokratik Kitle Örgütleri Platformu)

Yaşanacak Dünya, ATİK, AvEG-KON. ADHK, YEK-KOM)