DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE YİNE KADINLAR KATLEDİLDİ; NAZLİYE SİNCAR ÖLÜMSÜZDÜR; MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK

YENİ KADIN |05-09-2013 | Herkesin Dünya  barışına olan özlemlerini haykırdıığı 1 Eylül Dünya Barış Gününde de, erkek egemen zihniyet, kadın katliamları ile iş başında olup mesaisine ara vermedi.  Kadınlar yine erkekler tarafından, „çok sevildikleri için“, „namus“ için katledildiler . Dünya Barış Günü’nde yine erkek egemen zihniyet üç kadın, iki çocuğu katletti. Türkiye istatistik verileri kadın katliamları konusunda, günde ortalama 3 kadının katledildiğini bildiriyor. 1 Eylül günü de bu sayı tamamlandı üstelik 2 de çocuk vardı katledilen üç kadının dışında..
Almanya’dan memleketi Şanlı Urfa’ya izine giden Fatma Büyükertaç, eşi tarafından oğlu Devran (4)  ve kızı Rojda (3) ile birlikte  kurşun yağmuruna tutularak, İstanbul Ortaköy’de Karin Sucu ayırılmak istediği sevgilisi tarafından kafasından kurşunlanarak katledildiler.
Bu katliamlar dizisine aynı gün, BDP Küçükçekmece Kadın Meclisi üyesi Nazliye Sincar, da eklendi. Nazliye Sincar; 1 Eylül etkinliklerine gitmek üzere Küçükçekmece’de otobüse binmek üzereyken, yaklaşık 10 yıldır ayrı yaşadığı ve 5 yıl önce de resmi olarak boşandığı eşi tarafından kurşunlanarak katledildi.
Böylece erkek egemen zihniyet; Dünya Barış Gününde de kadın katliamları konusunda görevini tamamlamış oldu. Tabii ki bunun sadece basına yansıyan olduğunu söylemeye gerek bile yok. Basına yansımayan kimbilir kaç kişi vardır daha. Şiddete maruz kalanlar, tecavüz ve tacize uğrayanlar, sakat bırakılanlar da cabası …
NAZLİYE SİNCAR MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK
Nazliye Sincar, toplumda bir kadın olarak yer almasından kaynaklı, erkek egemen zihniyetin kötülüklerini üzerinde taşıyan eşiyle anlaşamadığı için on yıl kadar önce ayrılmış, beş yıl önce de eşinden boşanmıştır. Dönem dönem ayrıldığı eşi tehditler gönderse de o, kendi adına bu tehditlerden korkmuyordu ama kızına bir belanın gelmesinden korkmaktaydı. O isyanını BDP içinde örgütlü mücadele ile bütünleştirmişti. 1 Eylül Dünya Barış Günü için yola çıkmış, Kadıköy’e doğru gitmek üzereyken, eski eşi tarafından katledilmiştir.
Nazliye’nin cenazesi 2 Eylül günü kadın yoldaşlarının omuzlarında  Kanarya mezarlığı’na taşındı ve orada toprağa verildi.
Nazliye Sincar özgülünde kadına yönelik şiddeti ve kadın katliamlarını bir kez daha lanetliyoruz ve kadınlara yaşatılan bütün bu acıların derinliklerinde devletinn ve erkek egemen sistemin  olduğunun bilinciyle, kadınların örgütlü mücadelesini büyüteceğimize ve kadın katliamlarını durduracağımıza bir kez daha söz veriyoruz. Ve diyoruz ki;
„Ne öldürmekle bitirebilirsiniz Nazliye Sincarları, ne de taciz etmekle yıldırabilirsiniz Elif Kayaları. Verdiğimiz kadın mücadelemize ekleyeceğiz kayıplarımızı, acımızı. Ve sonunuz gelene kadar vazgeçmeyeceğiz!“
Nazliye Sincar Ölümsüzdür, Mücadelemizde Yaşayacak.