Home , Avrupa , Duisburg’da “Ekonomik Savaş, Yoksulluk ve Faşizm Seferberliği“ adlı Ortak Panel Gerçekleşti

Duisburg’da “Ekonomik Savaş, Yoksulluk ve Faşizm Seferberliği“ adlı Ortak Panel Gerçekleşti

DUİSBURG|29.10.2022| Günler önce ATİF’in çağrısı ile İnternationales Zentrum’da (Enternasyonal Merkez, İZ) yapılması planlanan panel Duisburg Belediyesi tarafından, Junge Welt (Genç Dünya) Gazetesi’nin Anayasayı Korumu Örgütü (BfV) tarafından takip edildiği gerekçesiyle panel iptal edildi. Bunun üzerine etkinlik Linkes Zentrum’a (Sol Merkez) alınarak ön görülen tarih ve saate gerçekleştirildi. 

“Ekonomik Savaş, Yoksulluk ve Faşizm Seferberliği“ adlı panele Junge Welt adına Nick Brauns, Rote Hilfe e.V (Kızıl Yardım) adına Gizem Koçkaya, ATİF adına ise Şevki Kaya katıldı. ATİF adına yapılan açılış konuşmasında, katılımcılar selamlandıktan sonra etkinliğin iptal edilmesi kınanarak, Alman devletinin sol ve sosyalistleri kriminalize çalıştığı vurgulandı.

Daha sonra Junge Welt adına söz alan Nick Brauns “etkinliği düzenleyen 3 kurumdan ikisi, Rote Hilfe ve ATİK en çok tehlikeli almanyada en tehlikeli örgütler arasında görülüyor. Junge Welt nedeniyle IZ’in yeri iptal etmesi düşündürücüdür. Anayasayı koruma örgütü Junge Welt’i radikal sol örgütlerin platformu olarak görüyor.“ dedi. Alman devletinin üzerindeki baskılara değinen Brauns “Anayasayı Koruma Örgütü’nün takibinden dolayı gazetemiz baskı altında tutulmaktadır. Gazetemizin sınıfsal kimliğinden dolayı, yani işçi sınıfının sesi olduğumuzu gördüğü için bu yapılmaktadır. Biz mücadele eden örgütlerin sesi olmaya devam edeceğiz. dedi.

Ardından Panelin gündemine ilişkin konuşan Brauns “Ekonomik (mali) savaş söylemi dile getirilince hemen saldırılarla karşı karşı kalınmaktadır. Almanya Ukrayna’daki savaşta taraftır. Savaşa silah aktararak, taraf olduğunu ispatlamıştır.“ diyerek bugün iktidarda olan Yeşiller Partisi için “Esik pasifik yeşiller gelinen aşamada savaştan yana olan Yeşiller durumuna geldiler.“ dedi. 

Brauns, Ukrayna meselesinde Gazetelerinde de bir fikir birliği olmadığını vurguladı. “Savaş konusunda hepimiz aynı düşünmüyoruz. Bana göre iki tarafta emperyalist savaş sürdürüyor. Bir taraftan Rusya emperyalizmi diğer taraftan NATO. İki tarafta işçi ve emekçilerin yararına savaş sürdürmüyor. Ukrayna’da 2014 yılında Maydan ayaklanmasında günümüze savaş sürüyor. Maydan ayaklanmasında 14 bin insan katledildi. 24 Şubat’ta Rusya olağanüstü operasyon adı altında bir işgal geliştirdi. Halk Cumhuriyetlerini korumak adı altında Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Buna karşın Ukrayna’yı korumak amacıyla NATO güçleri bu savaşta taraftır. Almanya hükümeti ABD’nin çıkarlarını korumak için savaştan yana olmuştur. Bu hükümet bu savaşta Alman tekellerin çıkarlarını korumamaktadır.  Almanya bir taraftan silahlı satarken diğer taraftan da Ukrayna askerlerini getirip Almanya’da eğitmektedir.  Almanya Uluslararası askeri güçleri beslemek için gayrı safi milli hasılattan 100 milyar askeri harcamalar için ek ödeme kararı altı. Ayrıca gayrı safi milli hasılatın yüzde 2’sini NATO’nun istemiyle askeri harcamalara ayırdı. Askeri harcamalara yapılan ek ödemeler, Ukrayna’ya gönderilen silahların mali giderleri halktan çıkartılmaktadır. Bundan halkın bir çıkarı söz konusu değildir.“ dedi.

Rote Hilfe Adına söz alan Gizem Koçkaya ise Almanya’da ekonomik krizin gelişmesiyle birlikte faşist örgütlenmelerin duruma dair bir sunum yaptı Koçkaya “AfD ve benzerleri ırkçı örgütlenmeler krizlerden yararlanarak, mülteci krizi, mali kriz ve savaş üzerinden propaganda yapmaktadır. Bununla da oylarını sürekli yükseltmektedir. Bugünkü yoksullaşmanın kaynağı özellikle gelirleri düşük olan kesimler sağcıların önderliğinde yapılan yürüyüşlere katılmaktadır.“ dedi.

Geçtiğimiz hafta Almanya’nın birçok şehrinde gerçekleştirilen eylemlere atıfta bulunan Koçkaya “Solcuların, sendikaların düzenledikleri yürüyüşlere, mitinglere katılımı düşüktü. Yürüyüşlere katılanlar savaşa yapılan yardımları eleştirmelerince Putinci olarak damgalanması doğru değildir.“ dedi. Son olarak Anayasayı Koruma Örgütü 2021 rakamlarına göre ırkçıların sayısının 13.500 yükseldiğini ve daha liberal sağcıların sayısının ise 33.900’e  yükseldiğini belirterek bunun endişe verici olduğunu söyledi. 

Koçkaya’nın konuşmasından sonra tekrar söz alan Şevki Kaya, alman emperyalizminin savaşı bahane göstererek halkın üzerine yıkılmaya çalışılan savaş giderlerinin, halktan çıkartılmaya çalıştığına dair istatistik verilen göstererek durumun ne kadar vahim olduğunu resmetti.  Kaya, Duisburg’da bulunan yerli ve göçmen örgütlerin ortak çalışmasının bundan sonraki süreçte daha da önemli olduğunu vurgulayarak, daha aktif bir mücadele çağrısında bulundu.

Panelistlerin konuşmasından sonra söz alan dinleyiciler de görüş belirttikten sonra başarılı geçen etkinlik sonlandırıldı.