TÜRKİYE | 13 – 10 – 2010 | Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) son dönemde devrimci demokratik kurumlara yönelik yapılan saldırıları kınayan bir açıklama yaptı. Özellikle son dönemde Bursa ve Dersim’de yapılan baskılar ve tutuklamalara değinen DHF, herkesi mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.
Açıklamanın tümü şöyle:
Ülkemiz hâkim sınıflarının yıllardır dillerinden düşürmediği “demokratikleşiyoruz”, “özgürlüklerin yolunu açıyoruz” söylemlerinin, ezilen milyonlar açısından sonu gelmez baskı ve sindirme politikalarına maruz kalmak demek olduğu yeni örneklerle gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.
Son haftalarda, TAYAD, ESP, SDP ve TÖP üyelerine dönük saldırılar güncelliğini korumaya devam ederken, bu saldırı dalgasına bu kez de Bursa’da DHF ve Partizan üye ve taraftarlarına, Dersim’de ise DHF üye ve taraftarlarına yönelik yeni baskılar, kovuşturmalar da eklendi.
Emperyalizmin iktisadi krizi derinleştikçe, uşaklarının işbaşında olduğu yarı-sömürgelerde de ekonomik, sosyal ve siyasal hak gaspları, zorbalık ve devlet terörü de hız kazanıyor.
Bursa’da Baskılar Sürüyor!
Bursa merkez ilçe ile Gemlik ve Mudanya’da ikamet eden yaklaşık 15 üye ve taraftarımız ile İşçi – Köylü Gazetesi okurlarına “suç ve suçluyu övmek” gerekçesiyle dava açıldı.
“Suç” gerekçesi olarak ise 2008, 2009 ve 2010 yıllarında Bursa’da düzenlenen 1 Mayıs eylemlerine katılmayı, DHF flaması taşımayı, İbrahim Kaypakkaya’yı anmayı ve basın açıklamalarına katılmayı gösteren sömürü düzeni, bu şekilde gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir.
DHF flamaları taşımayı, “illegal örgüt propagandası yapma” şeklinde yansıtan Bursa Emniyet Müdürlüğü, gösteri ve eylemlerde atılan sloganları da yasadışı sayarak, demokratik eylemlerde kitleleri megafonla yönlendirmeyi de “suç” gerekçeleri arasında gösterme başarısına imza atmıştır.
Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün, düzmece belgelerle giriştiği sindirme operasyonları, ilk değildir.
Üye ve taraftarlarımız, Federasyonumuzun Bursa yerelinde gelişmekte olan faaliyetlerinden kaynaklı olarak, son yıllarda çok çeşitli baskı politikalarıyla baskı altına alınmak istenmiştir. Tehditlere maruz kalmış ve hatta kaçırmalarla yüzleşilmiştir.
Bu saldırılarla faaliyetimizi geriletemeyen sömürü düzeninin bekçileri, şimdi yeni bir saldırı dalgasıyla güçlerimizi sindirmeye ve faaliyetlerimizi geriletmeye çalışmaktadır.
DHF ve İşçi – Köylü Gazetesi okurları şahsında görünür olan bu saldırlar, bütün ilerici-demokratik-devrimci güçlere yöneliktir.
Dersim’de Baskılar Artıyor
Geçtiğimiz hafta içerisinde, Munzur Vadisi’nde hiçbir yasal izni olmadan yapılmak istenen sondaj çalışmasına Dersimliler aktif bir şekilde karşı koymuş ve bu mücadele burjuva medyaya da yansımıştı.
Düzenin mevcut yasalarının da patronların gerçek niyetleri söz konusu olduğunda, nasıl da hiçbir geçerliliği olmayan kâğıt parçalarına dönüştüğünün parlak bir örneği olan bu gayri meşru hareket karşısında faaliyetçilerimiz ve diğer Dersimliler fiili, meşru haklarını kullanmışlardır.
Şimdi, Tunceli emniyeti, faaliyetçilerimizi aramakta ve savcılık yeni bir dava için hazırlık yapmakta olduğu görülmektedir.
DHF üyelerimiz ise verdikleri ifadelerde kararlılıkla bu saldırının karşısında duracaklarını ve Dersim’in barajlarla boğulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini ifade etmişlerdir.
Demokratik Haklar İçin Mücadele Etmek Meşrudur, Gayrı Meşru Olan Sömürü Düzenidir!
Ülkemizi emperyalizme peşkeş çekmekte sınır tanımayan sömürücüler, ezilen milyonlara dönük saldırılarını daha da boyutlandıracaklarını ilan etmektedirler.
Fabrikalarda, tarlalarda, okullarda, sokaklarda… karşı karşıya kaldığımız işsizlik, güvencesizlik, geleceksizlik, maruz kaldığımız baskıların temel nedenlerini oluşturmaktadır.
Sömürücüler bu nedenle ezilenlerin örgütlü kuvvetlerine yönelmekte ve onları etkisizleştirmeye çalışmaktadır. Çünkü sömürü düzeninin yıkım politikalarını rahatlıkla uygulayabilmesi ezilen milyonların örgütsüz ve tepkisiz olmasından geçmektedir.
Tam da bu nedenle en temel demokratik hakları savunmak dahi sömürücüler açısından “suç” ilan edilmektedir. Ezilenlerin devrimci, komünist önderleri ve şanlı mücadele tarihleri “suçlu” ilan edilmektedir.
“Suç ve suçluyu övme” gerici saldırılarla ilerici, devrimci dinamikleri bastırmaya ve giderek düzen içine hapsetmeye çalışan hâkim sınıflara cevabımız, politik kitle faaliyetlerinde derinleşmeye devam ederek sömürü düzeninin işçilerimiz, köylülerimiz, gençlerimiz, kadınlarımız ve çeşitli ezilen kesimlerimiz üzerindeki oyunlarını bozmak olacaktır.
DHF bu inançla başta üye ve taraftarları olmak üzere bütün ilerici-demokratik-devrimci güçleri görevlerine daha fazla sarılmaya, yüksek politik bilinçle, cesaret ve cüretle demokratik haklar için mücadeleyi ilerletmeye çağırmaktadır.