ATİK Online Birlik Mücadele Zafer!
VIYANA | 18 – 09 – 2015 | Emperyalist savaşlar ve emperyalistler arası pazar dalaşlarının günümüzdeki bir sonucu olarak kuzey afrika çoğrafyasıyla başlamak üzere, kafkaslar ve ortadoğuda emperyalistler destekli bölgesel savaslar gerçekleşmektedir. Orta doğuda DAIŞ, El-Nusra ve bu gibi gerici faşist güçlerin örgütlenmesine olanak yaratan emperyalistler, bu bölgelerde kendilerine bağımlı ülkelerle veyada işbirlikci iktidarlar ile açıktan bu gerici faşist güçlere lojistik ve ekonomik destek sağlamayı sürdürmektedirler. Sözkonumu durumda örneğin Suriye`de yaşayan halklara en ağır katliamlari gerçekleştiren DAIŞ`in işgal ettiği alanlardaki petrolleri satın alan AB ve ABD emperyalistleridir. Bölgesel savaşların “Iç Savaş“ durumuna dönüştüğü ülkelerde, katliamlardan, açlıktan ve objektif savaş ortamından kaçabilen kitleler Avrupada`da en ağır şekilde ırkçılığa, ayrımcılıga ve devlet baskısına maruz kalmaktalar. AB – emperyalistleri ve hükümetleri savaşlardan kaçabilen mültecileri sınır kapılarında engellemekte ve hatta katletmektedir. Sadece son haftalarda Macaristan – Avusturya sınırında yaşanan insanlık dışı uygulamalar buna somut bir örnektir. Avusturya Türkiyeli Işçi ve Gençlik Federasyonu olarak, Viyana`da başlamak üzere, Avusturya`nin dört bir yanına yayılan mültecilerle dayanışma hareketinin içinde olduk ve olaçağız!
Avusturya Devleti ve hükümetinin Iç İşleri bakanının direktifleriyle yayılan devlet ırkçılığına ve genel ırkçı ve ayrımcı toplumsal duruma rağmen, öngörülemeyen bir şekilde çiddi bir dayanışma ruhu, eylemi ve demokrasi hareketi mültecilerin Avusturya´ya varmasıyla gelişmiştir. Başta Avusturya hükümetini köşeye sıkıştıran bu enternasyonal dayanışma ruhu, toplumda faşizan ve ırkçı söylem ve politiklarıyla ezilenlerin ortak talepler etrafında kenetlenmesini engellemek için var olan ırkçı-faşist FPÖ`nün mevcut politikasınıda engelleyebilmiştir. Tüm parlamentarist partiler, mültecilere ilişkin ırkçı ve ayrımcı söylemler ifade ettiği bir ortamda, Avusturya halklarının, işçilerin, göçmen emekcilerin, kadın ve gençlik kitlesinin bu dayanışma zinciri, demokrasi mücadelesi açısından çok değerli bir yerdedir ve bu temelde bu süreçin bir parcası olmayı temel bir görev olarak görüyoruz.
Burdan hareketle Federasyonumuzun mültecilerle dayanışma haftası olarak belirlediği uluslararası dayanışma kampanyasının startını VTID lokalimizin olduğu 10.Viyanada başlattık. 16 eylülde başlayan dayanışma ve bağıs standımız 18 eylül akşamı bitirileçektir. 10.Viyana, düzenin özel olarak yoğunlaştığı, temelde ırkçı ve faşist parti ve örgütlenmeler üzerinden varolan inancsal, ulusal ve sosyal çelişkileri dahada fazla körüklemeye çalışdığı tarihsel bir işçi bölgesedir. Bu temelde bizler açısından, tarihsel bir sorumluluk olarakda 10.Viyana`da siyasal ve politik çalışmalarımızı kitlelere ulaştirma hedefimizden ve eylemimizden daha doğal birşey olamaz. 16 eylül günü açılan çadırımız gerici – faşist DAIŞ taraftarlarınca, başta sözlü ve sonra fiziki saldırıya uğramıştır. Federasyon ve YDG aktivistlerimizin savunması sonucunda geri püskürtülen bu saldırıya polisin sonradan müdahalesi gerçekleşmiştir. Sözlü ve fiziki olarak saldırıya uğrayan üyemiz, polise şikayetci olmasına rağmen ve saldırganların sivil halk tarafından çekilen resimleri verilmesine rağmen hiç bir Polis soruşturması ve müdahalesi gerçekleşmemiştir. Ikinci gün Polisin, standımızın korunaçağına dair ifadesi ise tam tersi bir durum olarak karşımıza çıkmıştır. Iki aktifistimiz stand alanımıza doğru gitmek isterken, yaklaşık olarak 10 kişilik bir DAİŞ`ci grupun saldırısına uğramıştır. Saldırganlar sokak ortasında polisin gözü önünde kaçmışlardır, aynı polis güçleri ise müdahaleyi aktivistlerimize gerçeklestirmiştir. Aynı saldırganlar iki kez daha saldırı girişiminde bulunmuştur. DAİŞ`ci saldırganlar polisin kontrolü altında bu saldırıları gerçekleştirme lüksünü kendinde görmektedir. Görmektedir diyoruz, Çünkü; Viyana Polisi, aktivistlerimizden ifade almaya çalışırken, bugün büyük bir selefi konferansının olduğunu ağzından kaçırmıştır. Hedefleri, saldırıya izin vermek ve devrimci demokratik meşru siyasal hakkımızı engellemek ve kriminalize etmektedir. Nitekim Viyana polisinin istediği olmamıştır, 10.Viyana halkı ve devrimci, demokratik yapı ve kurumlar onlarca insanla standımıza dayanışma içerisinde bulunarak faşizmi kınamıştır. Konuşmalarımız 10.Viyana halkının alkışlarıyla ve sloganlarıyla bir dayanışma alanına dönmüştür. Bu durumdan nemalanmak isteyen ırkçı ve faşist örgütlenmelere hiç bir manevra alanı bırakmayaçağımızı birkez daha ifade ediyoruz. Tüm gerici faşist saldırılara karşı, meşru savunma hakkımızı kullanaçağız, bu bizlerin en temel meşru ve toplumsal hakkıdır.
- Viyana`da ve her yerde, ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin, göçmenlerin ve mültecilerin temel haklarını savunduk ve daha güçlü savunmaya devam edeçeğiz.
- Tüm gerici ve faşist saldırı ve provakasyonları boşa çıkaraçağız.
- Anti-emperyalist, anti – faşist çalışmalarımız meşrudur!
ATIGF (Avusturya Türkiyeli Işçi ve Gençlik Federasyonu)
