DDSB “Asgari yaşama son” yürüyüşü gerçekleştirdi.

KARTAL-28-12-2014-  2015 yılı bütçesinde asgari ücrete %3+3 zam yapılacağının açıklanmasının ardından “Birleş örgütlen, Asgari yaşama diren” şiarıyla kampanya başlatan Devrimci Demokratik Sendikal Birlik (DDSB) bugün kampanyanın final yürüyüşünü Kadıköy’de gerçekleştirdi.

Söğütlüçeşme’den Altı yol Boğa Meydanına yürüyen DDSB’nin yürüyüşüne Belediye-İş Sendikası 2 nolu şube, Deriteks Sendikası, YDG ve Partizan’ın yanı sıra çok sayıda mahalleden işçi ve emekçiler de katıldı.

“Birleş örgütlen asgari yaşama diren, Yaşanabilir ücret istiyoruz” ve “15-16 haziran direniş ruhuyla tutsaklara sahip çık” yazılı pankartların açıldığı yürüyüşte, güzergah boyunca hükümetin egemenleri koruyan, işçi ve emekçileri açlık ve sefalete mahkum eden politikalar geliştirdiğini belirten konuşmalar yapıldı.

“Asgari ücret köleliktir”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Soma, Torunlar, Ermenek bu düzen değişecek”, “Taşeron çalışma ölüm demektir”, “Asgari yaşamak istemiyoruz”, “Susma haykır taşerona hayır”  vb sloganların atıldığı yürüyüşte ayrıca geride bıraktığımız 2014 yılında binden fazla işçinin katledildiği belirtildi ve Soma, Ermenek, Torunlar vb işçi cinayetleri sayılarak “Katliamdır” denildi.

Kadıköy Boğa Meydanı’na gelindiğinde ise, önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) alanda her hafta gerçekleştirdiği basın açıklamasının bitmesi beklendi. Zorunlu Din Dersleri’ne karşı 14.sü gerçekleşen açıklamaya da sloganları ile destek veren DDSB’liler daha sonra ise basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Ülkenin itibarı halkın yaşam koşulları ile ilgilidir”

Eylemde ilk sözü Belediye-İş Sendikası 2 nolu şube başkanı Erol Özdemir aldı. Özdemir yaptığı konuşmada, egemenlerin yaşanacak bir ücreti işçilere çok gördüğünü belirterek kendileri için ise saraylar diktiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın AK-saray ile ilgili olarak kullandığı “itibar” kavramını hatırlatan Özdemir, “bir ülkenin itibarı insanının-halkının yaşam koşullarının hangi düzeyde olduğu ile ilgilidir. Biz insanca yaşanacak bir ücret talebini sokaklarda haykırmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

12 yılda 15 bin işçi katledildi

DDSB adına basın açıklamasını Taşeron işçisi Halil Kaya okudu. Kaya, toplam çalışan nüfusunun %70’ini ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinde işçilere söz tanınmadığını belirterek “İşçi sınıfının temsil edilmediği bu görüşmelerden işçi sınıfının hayrına bir şey çıkmayacağı açıktır” dedi.

Açlık sınırının 1250 TL olduğunu ve belirlenen asgari ücretin bu rakamın dahi altında kaldığını aktaran Kaya, hükümetin her seferinde ‘büyüyen ekonomi’ vurguları yaptığını ancak işçi ve emekçilere ise bu büyümeden pay düşmediğini belirtti. Açıklamada, Yatağan Santralleri’nde olduğu gibi hükümetin kamu kaynaklarını peşkeş çektiğini Kaya, bu büyümenin işçi ve emekçilere katliamlar şeklinde geri döndüğünü vurgulayarak son 12 yılda 15 bin işçinin katledildiğini kaydetti.

“Asgari ücret 1800 TL olmalıdır”

Açıklamada, hükümetin işçi ve emekçilere çok gördüğü ekonomik desteğin Ortadoğu’da ezilen halkların üzerine bomba ve silah olarak yağdığını ve AKP hükümetinin çetelere açıktan destek verdiğini belirten Halil Kaya, Polisin  “Güvenlik Paketi” ile sınırsız yetkilerle donatıldığını hatırlatarak “Çünkü işçi sınıfı ve ezilen halklardan korkmaktadırlar. Bizler onun korkusunu Gezi İsyanından görmekteyiz. Bizler onun korkusunu kabusları olan Berkin’in cesaretinden bilmekteyiz. Bizler onun korkusun Soma’da, Ermenek’te, Torunlar’da işçi sınıfının karşısına diktiği polis ve jandarmalardan bilmekteyiz” dedi.

Asgari ücretin açlık sınırının üstünde ve yaşanabilir bir rakam olarak 1800 TL şeklinde belirlenmesi gerektiğini belirten Kaya, vergiden muaf bir asgari ücretin belirlenmesi ve işçi ve emekçiler için ücretsiz sağlık ve ulaşım hakkının tanınması gerektiğini ifade ederek, Taşeronlaşmaya ve güvencesiz çalışmaya karşı örgütlenme çağrısında bulundu.

Basın açıklamasının ardından eylem sonlandırılırken DDSB’liler Aynı saatlerde Kadıköy’de düzenlenen Kent Mitingi’ne katıldılar.