Cumartesi Anneleri Hasan Gülünay için bir araya geldi

Cumartesi anneleri her hafta olduğu gibi bu haftada “Faili belli kayıplar nerede?” pankartı açarak oturma eylemine geçti. Galatasaray meydanında bu zamana kadar kayıpları için bir araya geldiklerini bildiren Cumartesi anneleri sözcüsü kayıplarının akıbeti ortaya çıkana kadar alanları terk etmeyeceklerini yineledi. Cumartesi anneleri sözcüsünün ardından 1995’de İzmir’de kaybedilen Murat Yıldız’n annesi Hanife Yıldız konuştu.  Yıldız konuşmasında şunlara vurgu yaptı: “Hasan Gülünay şahsında, hem kayıplarımızı, hem RTE’nın emri ile öldürülen Gezi Şehitlerimizi ve IŞİD barbarlığına karşı savaşıp şehit düsen herkesi anıyorum. Bu kayıpların sorumluları 3 kişiye bağlandı. Bunlar da peş peşe öldüler. Fakat sonsuza kadar ellerimiz onların ve onlar gibi katilleri yaratan sistemin yakasında olacak. Kenan Evren ve arkadaşları öldü ama sistem daha çok Kenan Evren’ler yaratıyor yaratacak. Bu devlet ayıplarıyla yüzleşmiyor ve yeni katliamlar peşinde. Adalet olmuş olsaydı yargılama olurdu. Adalet yerini bulana kadar direneceğiz. Bize bu bayramları zehir ettiler. Bütün insanlığa sesleniyoruz. Biz adaleti sizin için de kendimiz için de arıyoruz. Çiçek bırakacak mezarımız olsun.”

“Bunun hesabını soracak güç halkın örgütlü gücüdür”

Ardından 1980 kayıplarından Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl söz aldı. Yedigöl konuşmasında, “Bir Bayram daha geçiyor fakat biz hala kayıplarımızı bulamadık. Dün babamın mezarına mahcup gittim. Ona oğlunun kemiklerini veremedim. Biz hukuk ve adalet istiyoruz. Bir mezar istiyoruz. Ama maalesef bu devlet bize bunu çok gördü. Kayıplarımızı istiyoruz ve evlatları kaybolan annelerin babaların yürekleri yanmasın” diyerek sözü 12 Eylül 1994’de Ankara’da gözaltında kaybedilen Kenan Bilge’nin kardeşi İrfan Bilge’ye bıraktı. Bilge ise konuşmasında, bayramları birilerinin istediği gibi kutladığını birilerinin ise yakınlarının kemiklerini arayarak geçirdiğine değindi. Tek istediklerinin katillerin yargılanması olduğunu bildiren Bilge şunlara değindi, “Bu devlet kendi yaptığı katliama karşı tabi ki kör ve sağır. Bunun hesabını soracak olan güç halkın örgütlü gücüdür.”

Kayıpların en çok yaşandığı illerden biri olan Mardin’in milletvekili Mithat Sancar söz aldı. Sancar ise konuşmasını, “En kutsal hak yaşam hakkıdır. Eğer yaşam sona ermişse, onun kadar kutsal sayabileceğimiz bir hak daha var; o da mezar yeri hakkıdır. Bu hak yirmi yıldır devlet tarafından ihlal ediliyor. Bir kişinin mezar yeri kayıpsa ülkenin tamamın da vicdanlar yaralıdır demektir. Barış mücadelesi adalet mücadelesidir. İçi boş barış değil, içerisinde adaletin olduğu bir barış olmalı” sözleriyle tamamladı.

Hasan Gülünay 20 Temmuz 1992’de işe gitmek için evden çıktı. Dört Çocuk babası olan Gülünay bir daha geri gelmedi. Hasan Gülünay’ın kızı Deniz Gülünay konuşmasında, “Adalet hesap sordukça yerini bulacak. Devlet babamı katletti ama dört tane hasan geliyor. Ben bugün devrimci isem babam sayesin de. Mücadeleyi kazanana kadar sürdüreceğiz” dedi.

Eylemin sonun da basın açıklaması okuyan İHD sözcüsü şunları söyledi: “20 yıllık zaman aşımı dolduğu gerekçesi ile kovuşturma ortadan kalktı. Bu karara itiraz ettik fakat itirazımız da reddedildi. Bizler buradan bir kez daha sesleniyoruz. Kayıplarımız bulunana dek adalet arayışımız sürecek.” Konuşmanın ardından eylem sona erdi.