Home , Haberler , Cumartesi Anneleri: Hakikati ve adaleti engelleyenleri biliyoruz.

Cumartesi Anneleri: Hakikati ve adaleti engelleyenleri biliyoruz.

Türkiye|29.07.2017|644 haftadır kayıp yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri, “Adalete ve hakikate ulaşma hakkımızı engelleyen herkesi itham ediyoruz!” diyerek Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.

644 haftadır kayıp yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri, 37 yıl için gözaltına kaybedilen Süleyman Cihan için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. İlk olarak sözü alan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, geçen hafta Cumartesi Anneleri eyleminde yaptığı konuşma sebebiyle oğlunun doğum gününde ifade verdiğini aktardı.  Yıldız, “Sizin tek korktuğunuz kişi Erdoğan. Erdoğan’ korkuyorsunuz benim hiç kimseden korkum yok. 22 yıldır burada çocuğumun kemiklerini istiyorum. Öleceğini de bilsem vazgeçmeyeceğim. Ben sizin kadar kendimi suçluyorum. Ben çocuğumu kaybedileceğini bilseydim, getirir miydim.” dedi.

“644 haftadır Galatasaray Meydanı’nda adalet arıyoruz”

Yıldız’ın ardından sözü alan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır,  gözaltına kayıpların Türkiye’nin gerçeği olduğuna vurgu yaparak, 644 haftadır Galatasaray Meydanı’nda adaleti aradıklarını söyledi. Devletsiz adalet, adaletsiz devlet olamayacağını kaydeden Kırbayır, bu koşullarda buna inandıkları için, devletin kapısında aradıklarını dile getirdi. Ölçünün bir ceset olduğuna inananlara, Hasan Ocak’ı, Rıdvan Karakoçan’ı Süleyman Cihan’ı örnek gösteren Kırbayır, gözaltında kaybedilenlere ilişkinBunları o mezara koyan kim, devletin güvenlik güçleri bu konu hakkında şu ana kadar ne gibi bir işlem yapmıştır sorularını yöneltti. Kırbayır, Devleti zan altında bırakmayın adalet mekanizmasının çalıştırın diye seslendi.

Kırbayır’ın ardından sözü alan Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak, 21 yıldan beri Hasan Ocak için adalet aradıklarını belirtti.

“Başta Mehmet Ağar olmak üzere devlet yetkilileri, canavarca hisler ile Süleyman’ı öldürdü”

Süleyman Cihan’ın ağabeyi Ahmet Cihan da söz alarak,  mezarı bulunsun ya da bulunmasın bütün kayıpların ve ailelerin yaşadığı acının tek ilacının devlet adına suç işleyen resmi ya da sivil yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmasını istedi. Devlet yetkililerin ailelerden özür dilemesi ailelerin acısını kısmen hafifleteceğini dile getiren Cihan, devlet yetkililerinin suç işlememeyi taahhüt etmesi gerektiğini söyledi. Gözaltındaki kayıplara ilişkin, hakimler eğer delil istiyorsa bu ülkenin cumhuriyet savcısının su sözlerini delil olarak kabuk etmesi gerektiğini kaydetti. Başta Mehmet Ağar olmak üzere devlet yetkilileri, canavarca hisler ile Süleyman’ı öldürdü.”  Cumhuriyet savcısı zaman aşımı nedeniyle bu sözleri delil olarak kabul etmediğini ifade eden Cihan, Bütün dosyalarda durum bu. Hakim savcının bu sözlerine rağmen delil arıyor.” dedi.  Cihan, Devlet adına suç işleyenlerin kendilerini gizlerken bizim önümüzde onların inandıkları dava uğruna boyun eğmeyen, en büyük sınav olan işkencede bu işkencecilere meydan okuyan tavırlarıyla onlar bizim onurlarımızıdır. Suç işleyen devlet yetkilileri gizlenirken, biz onları başımız da taç olarak taşıyacağız. belirtti.

Artık yeter! Hukukun işletilmesini, yargının görevini yapmasını istiyoruz!

Açıklamayı Cumartesi Anneleri adına okuyan Mine Nazari, “Cihan Ailesinin 36 yıldır devam eden hukuk mücadelesi bugüne kadar sonuçsuz kaldı. Baba Ağa Cihan ve anne Şahsenem Cihanın ömürleri adalete ve hakikate ulaşamaya yetmedi. Onların adalet arayışının mirasçıları olarak Süleyman Cihanı işkence ederek öldürüp, bedenini kaybetmek isteyenleri, bu insanlık suçunu azmettirenleri, karar verenleri, suçun ortaya çıkmasını önlemek için delilleri karartanları, soruşturma ve kovuşturmayı önleyerek hakikati ve adaleti engelleyenleri biliyoruz. Onları cezasızlık zırhıyla koruyanları da biliyoruz.

Artık yeter! Hukukun işletilmesini, yargının görevini yapmasını istiyoruz! Adalet İstiyoruz! Süleyman Cihan dosyasında adalete ve hakikate ulaşma hakkımızı engelleyen herkesi itham ediyoruz!” diyerek basın açıklaması son buldu. (Özgür gelecek)