Anasayfa , Çeviri , Çeviri | Avrupalıların Ordusu*

Çeviri | Avrupalıların Ordusu*

Avrupalıların Ordusu’nun inşası anlamında yeni adımlar, Batı’nın Çin ve Rusya karşısında “savunma avantajını” kaybetme endişesi ve yapay zekanın gelecek savaşları içinde ki rolü gibi konular 28 Kasım tarihinde cereyan eden Berlin Güvenlik Konferansı’nın konuları arasındaydı. Münih Güvenlik Zirvesi’nden farklı olarak dış politikalar yerine ağırlıklı olarak askeri ve silahlanma politikalarının etkisi altında gerçekleşen konferans, binden fazla askeri personelin, ekonomistlerin, devlet yetkililerinin ve politikacıların katılımı ile gerçekleşiyor. Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen etkinliği kullanarak, parlamentonun “Avrupalıların Ordusu”nu sınırlayacak adımlarını sorgulamayı amaçlıyordu. Uzmanlar, Avrupa’nın ABD’nin yardımı olmadan gelecekte kendi güvenliğini tamamen kendisinin sağlaması gerektiği kararına varıyorlar. Bu durumda sadece savaşın yürütülmesinde kullanılacak yapay zekanın geliştirilmesi konusunda hızlı adımların atılması yeterli gelmemektedir. AB’nin savaş politikasını meşrulaştıracak bir “avrupai anlatı”ya da ihtiyaç duyulmaktadır.

Askeri Birlik Ol(uş)ma Sürecinde

Alman Bakan Ursula von der Leyen, “Avrupalıların Ordusu” inşası bağlamında atılacak yeni adımları Berlin Güvenlik Konferansı’nda bir yönelim haline getirdi. Alman Savunma Bakanı’nın anlatımına göre AB’nin, “stratejik özerkliğini” sadece kendi öz gücü ile yakalayabilecektir. Burada “acaba” yerine sorulması gereken soru “nasıl”. “Avrupa Savunma Birliği oluşma aşamasında”[1]. Önümüzdeki süreçlerde hassas sorular açığa çıkabilecek. Gelecekte yapılacak AB-Angajmanları için NATO-Angajmanları yanında “kendi öncülük yeteneğini” inşa etmesi gerekecek. Buna ek olarak karar verme mekanizmaları ciddi şekilde cezalandırılmış olacak. Alman Parlamentosu’nun çekinceleri veya sınırlandırma yetkileri tamamen kaldırılmasa da yeniden biçim verilmesi gerekecek: Brüksel’de güvenlikten sorumlu ve ulusal parlamentoları temsil edecek politikacılardan bir komisyon kurulacak. Bu komisyon en kısa zaman diliminde savaş veya barış üzerine alınacak kararları hazırlayabilecek yetkinlikte olacak. Bunun da ötesinde, AB dış politikasında var olan konsensüsün zorunluluğu ilkesinin kaldırılması gerekebilcek. “Dış politikalar nezdinde alınacak bir Avrupai kararlarda, üye ülkelerin çoğunluğunun onayının olması yeterli olabilmelidir”. Böylelikle üye ülkelerin çıkarlarına aykırı olabilecek bir AB – dış politikasına yönlendirilmiş olacaklar.

Stratejik Özerklik

“Avrupalıların Ordusu” ile ilgili diğer gelişmeler Almanya’nın dış politikasında ki duruşu üzerine yapılan tartışmalarda çerçevesi ortaya konuyor. ABD-Almanya Marshall Fonu’nun Avrupa Program sorumlusu Jan Techau, “gerçek anlamda bir stratejik özerklik elde edilmesi için Avrupa’nın kendi güvenliği için şimdiye kadar olduğundan çok daha güçlü bir şekilde, belki de tamamen kendi güvenliğini sağlayabilmelidir”[2] belirlemesinde bulunuyor. Ek olarak, sadece konvansiyonel değil bilakis nükleer caydırıcılık da Avrupa tarafından ele alınmasının geçerliliği koruduğunu, bunun güçlendirilmiş kendi öz istihbarat yeteneği ve pratiği ile desteklenmesi gerektiğini dile getirmişti. Techau, agresif eylem dosyalarının enformasyon tekniği bölümüne kaydırılması ve karma harp üzerine olanların medya ve düşünce oluşumu bölümlerine eklenmesine kadar Avrupa güvenliğinin bu bölümlere kadar genişletilmesini savunuyor. Bu bölümler Avrupa’nın yönlendirici gücünün olmadığı bölümler olarak biliniyor. Gelecekte bu alanlarda Avrupalılar, özellikle Almanya; Amerika’nın şimdiye kadar yaptığını aşan bir yönelime girmesi gerektiğini vurgulanıyor. Yönelimin kapasitesi, gelecekte “Alman üniversitelerinde bu stratejinin ele alınmasını, ders olarak verilmesini … ve maaş notu B6’dan yukarı olan tüm devlet bürokratlarının zorunlu bir stratejik öğrenime tabi tutulmasını gerektirirdiğini, Alman Federal Güvenlik gelecekte farklı bakanlıkların çeşitli icraat organlarını bir merkezde birleştirme ve bununla beraber Alman Şansölyesi’ne daha derinlikli stratejik tavsiyelerin verilmesinin sağlanabiliceğini öngörüyor Techau.

Batı’nın Artan Askeri Eylemleri

Uzmanlar Berlin Güvenlik Zirevesi’nde, Batı’nın Rusya ve Çin karşısında ki savunma avantajının “aşınmaya uğraması” konusundaki kaygılarını paylaşıyorlar[3]. Savunma ve Güvenlik için Frauenhof grubu Başkanı Jürgen Beyerer, her iki ülkenin silahlanma bakımından “güçlendiklerini” belirtiyor. Bu koşullar askeriye için yüksek devlet harcamalarını yarattığını dile getiriyor. Gerçekte ise Rusya ve Çin’in, Batılı devletlere göre güvenlik güçlerine yaptıkları harcamalar çok daha az. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü verileri bunu doğruluyor. Buna göre ABD 2017 yılı bütçesinden 602,8 milyar Dolar ayrılmış, Çin’de ise sadece 150,5 milyar dolar, Rusya’da 61,2 milyar Amerikan Doları bütçesinden pay ayrıldı, ki bu ABD’de ayrılan bütçenin sadece onda biri[4]. Rusya’nın askeri harcamaları için ayırdığı bütçe, Suudi Arabistan’ın ayırdığı bütçeden de daha az; zira Suudilerin ayırdığı bütçe 76,7 Milyar Dolar. Avrupa’nın 4 büyük ülkesinin 2017 yılında askeriye ayırdığı bütçe 163,9 Milyar Dolar; Çin bütçesinden daha fazla ve Rusya bütçesinin hemen hemen üç katı kadar. Yanı sıra Alman Devleti’nın “savunma ve güvenlik” adı altında ayırdığı bütçe giderek artıyor; 34 Milyar’dan 2015 yılında 38,9 Milyar’a kadar yükseltti. Önümüzdeki yıl bütçeden 43,2 milyar Avro Alman Ordusu için ayrılması bekleniyor. Ek olarak Berlin, milyarları bulacak projelerin hayata geçirilmesi için bütçe ayırmış durumda. Yeni Alman Ordusu “yetenek profili” çerçevesinde Alman Savunma etabının 2013 yılında 60 Milyar Avro’ya çıkacak. Bu anlamda Almanya’nın güvenlik harcamaları Rusya’nın bugünkü harcamalarının üstüne çıkmış olacak.

Mekanik Savaş Zekâsı

Berlin Güvenlik Zirvelerinde sadece siber, insansız hava araçları (dron) veya robot savaşları üzerinde tartışmalar yürütülmemektedir, aynı zamanda yapay zekanın askeri amaçlar için kullanılma olasılıkları da gün geçtikçe daha fazla gündem yapılmaktadır. Gelecek savaşlarının özellikle siber alanında dron ve robotlarla sürdürüleceği öngörülen bir olgu; insan olarak orda olmak gerekmeyecek[5]. Mekanik zekanın gelecek savaş alanlarında daha sık görülmesi; yapay zekanın daha hızlı bir şekilde geliştirilerek, insani kararların “geride kalabileceğini” beraberinde getirecektir[6]. Yapay zeka, Alman elit kesimi içinde gelecek çatışmaların önceden bilinmesi noktasında rol oynayabileceği üzerinde tartışmalar yapılmaktadır. Uzmanlar, endüstri alanında yaygınlaşacak robot kullanımının güneyin ülkelerinde işçilerin işsiz kalmasına neden olacağını ve “dijitalleşme ile ihtiyaç duyulmayacak olan bir proletarya kesiminin… devletsel düzene karşı geleceğini” hesaplıyorlar. Bu türden çatışmalar yapay zekâ tarafından önceden belirlenebileceği dile getiriliyor [7]. Huzursuzluğun vuku bulduğu durumlarda, “savunma güçleri” çatışma bölgelerini (“No go’-Areas) “izole edebilecekler”, ve “buralar otomatik bariyerlerle çevrilecek ve dronlar ile gözetleyebilecekler”. Bu yapay zekanın kullanım alanları üzerine yapılan tartışmalardan ortaya çıkan birçok örnekten sadece birisi.

Avrupai bir Güzelleme Anlatısı

Uzmanları ilgilendiren en önemli sorunlardan bir tanesi ise, bu türden Avrupai savaşların Avrupa halklarına nasıl anlatılacağı sorunudur. Almanya Savunma Bakanılığı içinde politika bölüm şefi Geza Andreas’a göre ortak bir Avrupai yöntemle (“güzelleme anlatısı”), Avrupa Savunma Birliği tabiri toplumun tüm gözelerine kadar taşınabilir. Yanı sıra Avrupalıların Ordusu’nun güçlü bir şekilde harekete geçirilmesi olasılığı da göz önüne alınması gerektiğini dile getiriyor[8]. Bu güzelleme yöntemi ile gelecekte AB’nin savaşlarına yönelik ortaya çıkacak karşı çıkışları hedefli bir şekilde ortadan kaldırma politikası amaçlanmaktadır.

*Bu yazı 29.11.18 tarihinde German-Foreign-Policy sitesinden AHM tarafından çevrilmiştir

[1] Alman Savunma Bakanı’nın Berlin Güvenlik Konferansı açılış konuşması (27.11.2018)

[2] [2] Jan Techau: Strateji yeteneği ve dünya sancısı. 20130 yılına kadar Alman dış politikası (Strategiefähigkeit und Weltschmerz. Die deutsche Außenpolitik bis 2030) deutschland-und-die-welt-2030.de.

[3] Adrian Bednarski: Batılı savunma avantajının erozyona mı uğruyor? (Erosion des westlichen Verteidigungsvorsprungs?) behoerden-spiegel.de 28.11.2018.

[4] Neden dünya yeniden Askeri harcamaları arttırıyor? (Warum die Welt wieder mehr Geld für Militär ausgibt.) orange.handelsblatt.com 19.02.2018.

[5] Katarina Heidrich: Okyanusu aşan bir partner olmak (Partner sein über den Ozean hinaus). behoerden-spiegel.de 28.11.2018.

[6] Adrian Bednarski: 5G ve yapay zeka arasında savunma (Verteidigung zwischen 5G und KI) behoerden-spiegel.de 27.11.2018.

[7] Ayad Al-Ani, Jörg Stenzel: Geleceğin güvenlik güçleri olarak savunma birlikleri (Verteidigungsplattformen als Streitkräfte der Zukunft). deutschland-und-die-welt-2030.de.

[8] Kapsayıcı bir politik kültür gereklidir (Übergreifende politische Kultur notwendig). bmvg.de 27.11.2018.