Anasayfa , Osman Bulugil

Osman Bulugil

Kapitalizmin Futbolu: Şike ve Medya

OSMAN BULUGİL | 26 – 08 – 2011 | “Tek gördüğünüz topsa, hiçbir şey görmüyorsunuz demektir” -Nelson Rodriques- Giriş Bu yazıda endüstriyel futbolun kısa bir analizi ve bununla ilişkili olarak futbolda şike ve medya konusunu tartışacağız. Endüstriyel Futbol “Kapitalist üretim biçiminin, insan hayatını, zamanı ve mekânları yeniden örgütlemesiyle birlikte bir ‘oyun’ olarak futbol da değişmek zorunda kalmıştır. Gerçekten, daha önceleri, ...

Devamını Oku »

Şikeyi medyadan oku(yama)mak

OSMAN BULUGİL | 14 – 07 – 2011 | Futbol dünyasında patlak veren şike olayları her an yeni bilgilerle kafa karıştırmaya devam ediyor. Aynı zamanda sürecin sığ değerlendirmerle dolu tekrarı da. Süreç boyunca birçok kişi tutuklandı ve bu devam edecek gibi görünüyor. Fakat bunun, şike olaylarının bir çözüme kavuşması anlamında hiçbir değeri yok. Bunun bir tarafı devletteki hesaplaşmalara, diğer tarafı ...

Devamını Oku »

Bugünden Yarına : Şike

OSMAN BULUGİL | 06 – 07 – 2011 | Futbol dünyasında patlak veren şike iddiası her an yeni bilgilerle kafa karıştırmaya devam ediyor. Aynı zamanda süreci Fenerbahçe’nin küme düşüp/düşmeyeceği üzerinden okunması da. Elli üzerinde kişi gözaltına alındı ve soruşturma devam ediyor. Gözaltına alınan isimlerden Giresunspor Kulübü eski Başkanı Olgun Aydın Peker, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz ve Bülent Uygun, 2004 ...

Devamını Oku »

Oyun felsefesinin transferdeki görünümü: İbra Milan’a, Villa Barça’ya

OSMAN BULUGİL | 27 – 06 – 2011 | Barcelona’nın oynadığı oyunu bir oyuncunu bir mevkide çakılmadığı, oynadığı bölge dışında da birçok mevkide görev yapabildiği, sürekli hareketliliği ve boşa çıkmayı içeren bir oyun felsefesi olarak niteleyebiliriz. Bu yapı içinde son üç yılda Barça’da oynayan forvetleri değerlendirelim. Özellikle de İbrahimovic ve Villa’yı öne çıkaralım. İbrahimovic veya David Villa’yı attıkları gol sayılarıyla ...

Devamını Oku »

Bir Premier Lig Eleştirisi: Tek Tipleşen Futbol(Cular)

OSMAN BULUGİL | 25 – 05 – 2011 | Premier Lig, bugün futbol dünyasının en önde gelen ligi konumunda. 1992–93 yılında kurulmasından bu yana birçok yönüyle diğer ligleri de etkisi altına almaya başladı. “En iyi futbol” un oynandığı lig olarak sıkça öne çıkartılan ligin, 20 kulübünün içinde Chelsea, Manchester United, Liverpool ve Arsenal ligin tekelini elinde tutan kulüpler.  Manchester City, ...

Devamını Oku »

“Uykulu” Seyirciler…

OSMAN BULUGİL | 27 – 12 – 2010 | Futbol var olduğu süre boyunca halkın ilgisini devamlı çekmiş ve basit, oynamak için maddi külfet gerektirmeyen bit oyun olmasıyla da dünyanın her yerinde –sokak arasında konserve kutularıyla ya da kumsalda çıplak ayakla- oynanabilen insanlığın ortak kültürü haline gelmiştir. Modern futbol olarak nitelendirilen, oyunun kurallara bağlanması kapitalizmin gelişimi ile paralellik göstermektedir. Sistemin ...

Devamını Oku »

Bilbao'dan Diyarbakır'a

OSMAN BULUGİL | 01 – 12 – 2010 | Endüstriyel futbolun ilişkileri ve yıkıntılardan kurdukları “futbol kültürüne” karşı inatla direnmeye devam ediyor A.Bilbao. Futbolda sürekli transferin sihirli eli dayatmasına karşı, Bask bölgesi dışından futbolcu almayarak direnen Bilbao, bu niteliğiyle sistemin başarı yaftalarına çomak sokuyor. A.Bilbao, 1928’den beri İspanya La Liga’da mücadele ediyor ve ligden hiç düşmeyen üç takımdan biri (Barcelona ...

Devamını Oku »

Futbol: Para = Başarı (?)

OSMAN BULUGİL | 07 – 11 – 2010 | Futbol ekonomisinde “pasta” nın değerinin büyümesine orantılı olarak sömürü de büyüyor. Bir piyasa ürünü olarak futbol, bugün artık kulüplerin ne kadar gelir elde ettiği ve hangi sponsorluk anlaşmaları yaptıklarıyla değerlendiriyor. Oyuncu yetiştirip satmak bir başarı öyküsü olarak lanse ediliyor. Bütün algı aslında futbolla ilgili değil. Futbolda dönen parayla ilgili. Tam da ...

Devamını Oku »

Avrupa Ve Türkiye Futbolunda Milliyetçilik

OSMAN BULUGİL | 28 – 10 – 2010 | Türkiye’de spor medyasında hemen her gün karşımıza çıkanları şoven milliyetçiliğin bir parçası olarak ele alıdğımızda durumun aslında bir İngiliz, bir Alman ya da bir İtalyan basınından çok da farklı olmadığını görebiliyoruz. Basının milliyetçiliği yeniden üretiyor olmasına öncelikle bir sorunsal meselesi olarak bakmamız gerekiyor. Söylemlerinin karşıtını koymak bile milliyetçilik sorunsalına dahil olmayı ...

Devamını Oku »