Home , Köşe Yazıları

Köşe Yazıları

“Tek kutuplu” değil kutupsuz bir dünya istiyoruz!

Ortadoğu’daki paylaşım savaşının seyrine göre emperyalistlerin verdiği demeçlerin politik mesajı da değişiyor. Cihadist çetelere karşı Rusya’nın desteği ile Suriye rejim güçlerinin Halep’in önemli bir kısmında kontrol sağlaması, Esat karşıtı olan ABD’nin de kaybı anlamını taşıyor. Bu durumla eş zamanlı olarak Putin “Tek kutuplu dünya düzeni kurma girişimleri başarısız oldu. Dünya dengeleri yeniden oluşuyor” (06.12.2016) açıklaması yaptı. Buradaki “tek kutuplu dünya” ...

Read More »

‘İtinayla vururum’ siyaseti – İrfan Aktan

Sözümona ezilmişliklerinin acısını büyük bir hasetle çıkarmak için ‚devletleri‘ kimi düşman belliyorsa o düşmanlığa kılıf uydurmaya dünden hevesli İslâmcı yazar-çizer kesimi, örneğin küçük bir kız çocuğuna yapılan alçaltıcı davranışa ses etmeyip ‚terör‘, ‚iç düşman‘, ‚Batının maşası‘, ‚Haçlı ittifakı‘ teorilerine kuvvet verdikçe, bu günahta pay sahibi oldukları gerçeğini mi gizleyebilecekler? Son iki yıldır Kürtlere yapılanlar, kendini iktidarda kalıcı gören bir hareketin ...

Read More »

Polis devletine doğru – Murat Çakır

Göçmen ve mültecilerin varlığının – sadece bugün değil, her zaman – Avrupalı emperyalist devletler tarafından iç ve dış politikada bir araç olarak kullanıldığına uzun yıllardan beri yazılarımızda dikkat çekmeye çalışıyoruz. Avrupa’da faaliyet gösteren kimi devrimci-demokratik göçmen örgütleri nedense bu gerçeği unutup, emperyalist devletlerin hükümetleri ile „ortaklaşa“ sorun çözebilecekleri hayalinin peşinde koştuklarından, bu gerçeği güncel bir örnekle tekrar anımsatma gereği doğdu. ...

Read More »

Burjuvazinin Cumhuriyeti Kendini Tekrarlıyor – Yusuf KÖSE

TC’nin dünü ile bugünü arasındaki benzerlikleri yeni kuşak bilmeyebilir, ama araştırırsa kolayca öğrenebilir. Türkiye Cumhuriyeti kendini tekrarlıyor. AKP iktidarı boyunca yaşanan ve yaşadıklarımız, TC açısından yeni bir olgu değildir. Bunlar daha önce Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarından 1946 yıllarına kadar neredeyse birebir ya da benzer şekilde yaşanan olaylardır. Sadece, mekan aynı, zaman farklı. Devlet aynı devlet. Burjuvazi, ortağı feodal toprak ağalarını ...

Read More »

Cezaevlerinde Son Durum… – Sibel Özbudun

(Aşağıdaki satırlar şimdilerde Elazığ cezaevinde olan siyasi tutsak E.B.’ye ait… Ve cezaevlerindeki son durum konusunda birinci elden bilgi veriyor.) Sevgili dostlar, adreste gördüğünüz gibi yeni bir şehrin hapishanesindeyiz. Evet, yine sürgün edildik. Sığdıramıyorlar bizibir yere, oradan oraya sürgün edip duruyorlar… 28 Aralık sabahı gelip sürgün (onlara göre sevk) edileceğimiz bildirildi. Ring aracında sekiz kişiyiz. Bilinmez bir yere doğru yol alıyor ...

Read More »

Demokratörlük – Murat Çakır

Günümüz burjuva medyasına baktığımızda, en çok kullanılan kelimenin „demokrasi“ olduğunu görebiliriz. Savaşlar, işgaller, sermaye lehine alınan kararlar, toplumsal mücadelelerle elde edilmiş kazanımların yok edilmesi ve her insanın doğuştan elde ettiği hakların, yani her milliyetin kendi dilini, kültürünü koruma ve kendi kaderini tayin haklarının verilmemesi, her defasında „demokrasi“ ile gerekçelendirilir. Herhalde „demokrasi“ kadar içi boşaltılmış bir kavram yoktur. „Demokraside“ verilen vekalet ...

Read More »

Hayır, Hayır, Sonsuz Hayır… – Ercan Kanar

Tek adam rejimine, Plebisiter diktatörlüğe, Türk-Sünni şovenizmine, Yürütmenin tahakkümüne, Kararnameler yönetimine, Kalıcı OHAL’lere, OHAL Anayasa’sına, Polis vesayetine, Avcı savcılara, İdari birim sözde yargıçlarına, Saray sofrası sözde basına, Susan sözde akademisyenlere, SS kararnamelerine, Hitler takipçilerine, İdam savunucularına, Çevre katillerine, Estetik toplumsal mal varlığı yağmacılarına, Dillerin ve halkların hakları düşmanlarına, Militarizm dalkavuklarına, Şehit kavramı üzerinden politika yapanlara, Susan sözde aydınlara, Muhalifleri vatandaşlıktan ...

Read More »

İnternet Sonrası Medyada Güç Dengeleri – Mustafa Sönmez

Dünyada ve Türkiye’de internetin iletişim alanına girişi ile birlikte, medya alanı da önemli bir değişim geçirdi. Bir anlamda internet önemli bir kilometre taşı oldu ve medya analizlerinde artık “internet öncesi” ve “internet sonrası” ayrımı yapmak kaçınılmaz hale geldi. İnternetin dar anlamda medya alanı ile (yazılı ve görsel medya ile) geçirgenliğinin artması sonucu,  hem medya endüstrisinin ekonomik boyutları değişti, hem de, ...

Read More »

Mesele insan kalabilmek gülüm… – Murat Çakır

Kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım dolu bir yılı daha geride bırakıyoruz, yitirdiğimiz onca canın acısını dindirememişken henüz. Gelen gideni aratacak kaygısıyla 2017’ye bakıyor, savaş ateşinin, kanser hücreleri misali, her yeri çürüteceği düşüncesiyle ürperiyoruz. Hiç şüphe yok; karanlık, hem de kapkaranlık zamanlardan geçiyor, kan denizlerinde boğuşuyoruz. Haramilerin saltanatı ebediyen sürecekmiş gibi görünüyor gözümüze. Korku ve nefretin etrafımızı sardığı bugünlerde, körüklenen kör ...

Read More »

„Kesik Kesik Okunan“ Şiirlerin Şairi: Behçet Necatigil(*) – Temel Demirer

“Bazen bir şair,/tek şiirle,/bir başka şairin yüzlerce şiirini/yok eder.”[1] Şiirimizin özgün şairlerinden Behçet Necatigil’in yüzüncü doğum günüydü 16 Nisan 2016… Yalnızlığı yaşadı, yalnızlık duygusu taştı dizelerinden. Yalnızlığı öylesine benimsemişti ki, Selim İleri “kırık inceliklerin şairi” diye betimlerdi Onu… “Ne paraya çevrilmez, biz onun peşindeyiz”… “Zorluklar varsa arada,/ İnsansın!/ Engellere harcanmayan güçler ne güne/ Dayat ki, yaşadığını anlayasın!”… “Biraz gülecek olsam, ...

Read More »