Home , Köşe Yazıları

Köşe Yazıları

Suriyelilerin Suriye’si (1) – Fehim Taştekin

Ateşkes, savaş yorgunu Suriyeliler için ufak bir teselli. Bu teselliyi yok eden ise 5.5 milyon Şamlı’nın içtiği suyun zehredilmesi. Lübnan yarım kalmış hesapların ülkesi. Her yanıyla sancılı; kazanın içinde barut, altında ateş. Lübnan’a her geldiğimde 14 yıllık iç savaşın ardından bunca zaman geçmesine rağmen o meşum günlerin yükünü görüyor, hissediyorum. Yanı başında hesaplaşmaların tam ortasında kanayan ülke Suriye. Suriye’nin krizi ...

Read More »

Bir günlük Türkiye Siyasi Tarihi – Ahmet Nesin

Bu konuşmayı Strasbourg’da Avrupa Parlamentosu’nda bugün yapacağım. Size elimden geldiği kadar kısa bir şekilde Türkiye siyasi tarihini anlatmaya çalışacağım. Ben babam yazar Aziz Nesin’den 69 yıl sonra aynı suçtan tutuklandım. Esasında bu tümce bile Türkiye’de demokrasiyi anlatmaya yeter. Size kısaca günlük yaşantımı anlatayım. Askerde öldürülen bir Ermeni kardeşimizin ailesinin basın toplantısına gittim. Henüz sabah olduğundan polis yeteri kadar ısınmamıştı, sadece ...

Read More »

Kriz Basıncında Otoriter Rejim Dayatmak – Mustafa Sönmez

Türkiye’deki radikal İslami hareketin temsilcisi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 14 yıllık iktidar serüveninin ana hedefine iyice odaklandı. Meclis’teki 550 milletvekilinin 317’sine sahip olan AKP tek adam hegemonyasına dönük rejim değişikliği için gerekli asgari 330 oyu, “Türklük ve İslamcılık” değerlerinde buluştuğu 40 milletvekili sahibi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekilleri ile tamamlamayı umuyor. Anayasa değişiklik taslağının ikinci tur görüşmelerinde 330 milletvekili ...

Read More »

Hrant Dink’in yüzü ve Ermeni nefreti – Ali Duran Topuz

Dink cinayeti 10 yıldır aydınlanmadı. Her kritik eşikte failler değişti: Ergenekon. Yok aslında FETÖ… Fakat cinayet, 2004’ten bugüne kadar gelen iklimin ürünü. O iklime bakınca, nöbetleşe birbiriyle boğaz boğaza da gelenlerin ortak bir nefreti öne çıkıyor: Ermeni nefreti…  Cinayeti gördük. Cinayeti gören herkes gibi iki kapı açıldı: Katilin yanında olmak, maktulün yanında olmak. Giderek, katilin yerinde olmak, maktulün yerinde olmak. ...

Read More »

Irkçılara ‘yolunuz açık olsun’ demek – Elif Sonzamancı

Aşırı sağ, dolayısıyla ırkçılık Almanya gündeminin olağan konularından biri. Zira ırkçılığın ideolojik yayılımı -gerek toplumsal, gerekse kurumsal temelde nüfuzu- artık sorun kategorisinde bile ele alınmayan, fakat tartışmalardan da düşmeyen yegane konu. Sorun kategorisinde ele alınmıyor diyoruz, çünkü; sağlam argümanlara karşılık Almanya’da ırkçılığın yayılmasına hizmet eden aşırı sağ oluşumlarla etkili bir mücadele olduğunu söylemek güç. NSU davası, mülteci akımının başlaması ile ...

Read More »

İtalya’da referandum veya süreklileşmiş kriz politikaları – Alp Kayserilioğlu

Kriz zamanlarında hep olduğu gibi şimdi de, burjuvazi, “katastrof söylemi” veya benzer söylemlerle düzeni daha düzenli bir şekilde kendi lehine yürütmeye çalışmak ile “isyankarlık”, saldırganlık, karizma ve popülizmle kendi çıkarlarını korumanın arasında gidip geliyor. Bu dengeleme çabaları, krizin nesnelliği ve devamlılığı yüzünden, bazen krizin yenilenmesi ve derinleşmesi veya burjuvazinin içinde oluşan iç çatlaklar ve çatışmalar yüzünden ya da işçi sınıfının ...

Read More »

“Tek kutuplu” değil kutupsuz bir dünya istiyoruz!

Ortadoğu’daki paylaşım savaşının seyrine göre emperyalistlerin verdiği demeçlerin politik mesajı da değişiyor. Cihadist çetelere karşı Rusya’nın desteği ile Suriye rejim güçlerinin Halep’in önemli bir kısmında kontrol sağlaması, Esat karşıtı olan ABD’nin de kaybı anlamını taşıyor. Bu durumla eş zamanlı olarak Putin “Tek kutuplu dünya düzeni kurma girişimleri başarısız oldu. Dünya dengeleri yeniden oluşuyor” (06.12.2016) açıklaması yaptı. Buradaki “tek kutuplu dünya” ...

Read More »

‘İtinayla vururum’ siyaseti – İrfan Aktan

Sözümona ezilmişliklerinin acısını büyük bir hasetle çıkarmak için ‚devletleri‘ kimi düşman belliyorsa o düşmanlığa kılıf uydurmaya dünden hevesli İslâmcı yazar-çizer kesimi, örneğin küçük bir kız çocuğuna yapılan alçaltıcı davranışa ses etmeyip ‚terör‘, ‚iç düşman‘, ‚Batının maşası‘, ‚Haçlı ittifakı‘ teorilerine kuvvet verdikçe, bu günahta pay sahibi oldukları gerçeğini mi gizleyebilecekler? Son iki yıldır Kürtlere yapılanlar, kendini iktidarda kalıcı gören bir hareketin ...

Read More »

Polis devletine doğru – Murat Çakır

Göçmen ve mültecilerin varlığının – sadece bugün değil, her zaman – Avrupalı emperyalist devletler tarafından iç ve dış politikada bir araç olarak kullanıldığına uzun yıllardan beri yazılarımızda dikkat çekmeye çalışıyoruz. Avrupa’da faaliyet gösteren kimi devrimci-demokratik göçmen örgütleri nedense bu gerçeği unutup, emperyalist devletlerin hükümetleri ile „ortaklaşa“ sorun çözebilecekleri hayalinin peşinde koştuklarından, bu gerçeği güncel bir örnekle tekrar anımsatma gereği doğdu. ...

Read More »

Burjuvazinin Cumhuriyeti Kendini Tekrarlıyor – Yusuf KÖSE

TC’nin dünü ile bugünü arasındaki benzerlikleri yeni kuşak bilmeyebilir, ama araştırırsa kolayca öğrenebilir. Türkiye Cumhuriyeti kendini tekrarlıyor. AKP iktidarı boyunca yaşanan ve yaşadıklarımız, TC açısından yeni bir olgu değildir. Bunlar daha önce Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarından 1946 yıllarına kadar neredeyse birebir ya da benzer şekilde yaşanan olaylardır. Sadece, mekan aynı, zaman farklı. Devlet aynı devlet. Burjuvazi, ortağı feodal toprak ağalarını ...

Read More »